Feda, sefa, cefa, veda

Beþiktaþ’ýn parasal zorluklardan çýkabilmek için seçtiði yönetim ilkelerinin adý toplumca ‘feda’ kondu. Taným yerine oturdu... Ama yýl zaman zaman iyi aktý, sefa getirdi; kimi kez kötü gitti, cefa doðurdu... Ve bir de veda yaþandý dün. Ýnönü stadý sýfýrlanarak, yeni bir ömürle karþýmýza çýkacaktý. Veda, 66 yýllýk, birinci Ýnönü’ye veda idi.

Beþiktaþ maçý kazanýrsa, ligi ikinci ya da üçüncü bitirmenin umudunu son maça taþýyacaktý. Ýki hedefin de büyük maddi getirileri vardý. Futbolcu bunun farkýnda olarak mücadele etmeli, profesyonelliðini göstermeliydi. Zira kazanç öncelikle onlara yansýyacaktý.

Maça çalýþkan giriþtiler, ama ligin ilk yarýsýndaki o coþkulu Beþiktaþ gibi deðildiler.  Mücadeleyi akýllýca oynamaya çabaladýlar. Önde bastýlar, dönen toplarý kazandýlar ve Veli iyi bir vuruþla 14.dakikada golü de attý. Özel bir günde güzel bir gol týklým týklým dolu tribünlerde müthiþ bir coþku yarattý. Ama gelin görün ki o coþku sahadakilere inmedi! Takým hâlâ ‘attýktan sonra hemen gol yemenin’ kompleksini taþýyordu! 14’de gol atýp, 15’te durgunlaþarak, onu korumaya giriþtiler! Hadi ilk beþ dakika olsa neyse. Ýlk yarý boyunca sürüp gitti bu! Birinci bölgede, baský altýnda top çevirerek rakibe olanak tanýdýlar. Ýlk yarý uzatmasýnda çabuk atak yaptýklarýnda bir gol daha bulunca, tribünlerin istediði coþkulu Beþiktaþ’ý ikinci yarýda görmeye baþladýk. Sahanýn her yerinde basan, zaman zaman çok iyi tek top oynayan, orta alaný kontrol eden ve þutu artan bir takým oldu Beþiktaþ. Taraftarýn týrmanan coþkusu, eksikleri olan Gençlerbirliði’nin özellikle hücum iþlerini iyi yürütemeyiþi Beþiktaþ’ý maçýn mutlak egemeni yaptý. Tempolu oyun, atak sayýsýný ve pozisyon üretimini artýrdý. Tek eksik, gol vuruþlarýndaki yeterlikti.

Holosko bu iþi becerebilse bir golden çok yukarý çýkardý dün. Özel ve güzel bir gündü Beþiktaþlý için. Skor bu güzelliðe takýlan pahalý bir mücevher gibi oldu.