Önce, son sözü baþtan söyleyeyim, günlerdir beynimde, kurtulayým: Türk toplumunun ýsrarla sürdürdüðü “ergenlik sendromlarýndan” kurtulup, bir an önce, “yetiþkin toplum” olmasý gerekiyor.
Bu durum, sosyal-siyasal yaþamýn bütün cephelerine damgasýný vuran mühür niteliðinde, bize, zaman kaybettirmekten baþka da bir iþe yaramýyor.
Eðer bir ülkede biri 45, diðeri 46 yaþýnda iki bekar ünlünün yakýn iliþkisi, bu ünlülerden birinin evinin önünde medya ordusunun beklemesiyle manþetleri zorluyorsa, bu, normal deðildir!.. Toplum olarak hep birlikte lise son sýnýfta mý takýlýp, kaldýk?..
Futbola bakýn… FB-BJK maçýnda kýþkýrtýcýlarýn oyunuyla karþýlaþtýk, sýradan bir analiz bile, o maçýn yarým kalmasýna neden olan olaylarýn normal olmadýðýný anlar. Savcý duruma el koymuþ, bir takým adamlar tutuklanmýþ, soruþturma derinleþmiþ, “kumpas” iddialarý araþtýrýlýyor, belki de arkasýndan yine FETÖ çýkacak, bekliyoruz. Fikret Orman yönetimi ne yapýyor, “maça çýkmayacaðým…” Aklý baþýnda, “yetiþkin tepkisi” mi bu, yoksa, açýk bir kumpasa benzin taþýyan “ergen kibiri” mi?..
Þunu düþünmekten uzak mýsýnýz: Arkadaþ, bu ülke son 5 yýlda biri darbe olmak üzere bir sürü badire atlattý, þimdi seçime gidiyor, birileri tribünler üzerinden sokaklarý hareketlendirmek istiyor olabilir, bu kadar netameli bir dönemde bir de biz iþ açmayalým…
Yarýn savcý ve istihbarat birimleri, maçta yaþanýlanlarýn toplumda kaos üretmeye dönük bir kumpas olduðunu ortaya çýkarýrsa, bu kararýn arkasýnda nasýl duracaksýnýz?.. Bu soruyla yüzleþmek için ergenlik çaðýný atlatmýþ bir yetiþkin olarak hareket etmek gerekiyor.
Açýk ve net söyleyelim: Ýsmet Ýnönü’nün, 1946’da Türkiye’yi Truman Doktrini’nin kapsama alanýna sokmasý ve ülkenin 1952’de NATO üyesi olmasýyla 15 Temmuz 2016 darbesinin püskürtülmesi arasýnda geçen sürede siyaset “ergenlik çaðýnda” kaldý. (2007’de KKTC’den dönen yeni cumhurbaþkaný Gül’ün eþinin elini sýkmamak için protokolde çocukça davranan (E) Gen.Aslan Güner’in o hallerini bir hatýrlayýn.)
Vesayet rejiminin darbelerle sürekli sivil siyasi kadrolarý budamasý, “siyasi olgunlaþmanýn” gerçekleþmemesine neden oldu. Bu ruh halindeki toplumun sosyal medyada sergilediði görüntü ise gazetecinin sýnýrlarýný aþar, sosyolog ve psikologlarýn araþtýrma alaný olur, ama, söyleyeyim, dökülüyoruz…
“Yetiþkin refleksleri” zayýf bir toplumda muhalefet açýsýndan iþin kolayý, yýllar içinde özel bir strateji ile toplumun yarýsýna yerleþtirilmiþ “Erdoðan nefretini” kullanmaktýr, zaten öyle yapýyorlar. Siyaset, duygular ile deðil, akýl ile yapýlan bir iþtir, ama, toplumun tüm kanatlarýnda böyle bir eðilim pek görünmüyor.
Bir kesim, üzerine kefen bezi sarýp “Reis senin için ölürüz” gösterisi yapýyor, diðer kesim ise, “Bu adam gitsin de ne olursa olsun” havasý içinde TL deðer kaybetti diye zil takmýþ oynuyor!.. Bunlar normal deðildir.
Oysa, herkes akýl sorgulamasýyla varýlabilecek net bir sonucu ýskalýyor: Türk siyasi yaþamýnýn en büyük fedakarlýðýný Recep Tayyip Erdoðan yaptý!..
En muhalif anketler bile AK Parti’nin oy oranýný en az yüzde 44 gösteriyor, geçiniz, bu parti halen, her þart altýnda Meclis’te çoðunluðu saðlayacak güce sahip. Erdoðan istese, anayasa deðiþikliðini tersten yaptýrýr, tüm idari gücü baþbakanlýkta toplar, 12 Eylül Anayasasý ile cumhurbaþkanlýðýna verilmiþ yetkileri budar, yoluna devam ederdi.
Ne görev süresi kýsýtlamasý, ne seçim sonucu ne olacak telaþý, ne de oy potansiyeli düþük partileri demokratik sürece dahil etme kaygýsý…
Yapmadý… Kendisi için zor olaný seçti, kolaydan uzak durdu…
Çünkü Devlet Bahçeli ile birlikte 7 Haziran 2015 seçiminde bu sistemin “emperyalizmin manevra alanýný geniþlettiðini” ve “milli güçleri” vesayetle kýsýtladýðýný görmüþlerdi. ( Kýlýçdaroðlu hala niye o sistemin peþinde, yetiþkin insanlar olarak oturun, aklýnýzla bir sorgulayýn lütfen.)
Üstelik “ittifak yasasý” ile yüzde 10 baraj uygulamasýný fiilen sýfýrladý, henüz kurulmuþ bir partinin kadýn baþkanýný siyasetin önemli ismi haline, yüzde 1 oya sahip diðerinin baþkanýný da gündem belirleyen aktör konumuna taþýdý. Milliyetçi partiyi de doðrudan yönetimin içine çekti.
CHP adayý Ýnce, seçim ikinci tura kalýrsa, resmen yönetime iki numaralý aday olacak, geri döndürmeye çalýþtýklarý –sözde- parlamenter sistemde Ýnce’nin böyle bir þansý var mýydý, kesinlikle yoktu!..
O zaman bu kavga-gürültü nedir?..
Niye normal bir yetiþkin olarak aklýnýzla deðil de, önyargý ve duygularýnýzla hareket edip, siyaseti zehirliyorsunuz…
Artýk büyüyün, olgunlaþýn…