Felix aslında ölümden döndü

Felix Baumgartner, geçen hafta tüm dünyayı kendisine kilitledi. Hepimiz nefes nefese izledik rekor atlayışı. Gökyüzünde 39 kilometre (km) düşey mesafe kat ettikten sonra yerçekimine doğru kendini korkusuzca boşluğa bırakıp sesin karadaki hızından daha yüksek bir hıza ulaştı. Eşsiz bir duygu olsa gerek. Hele benim gibi skydiving hayali olanlar için bu heyecanın tarifi mümkün değil. Takip edenler, izleyenler, Baumgartner ile ilgili haberleri, gazete yazılarını okuyanlar mutlaka biliyor; 39 km’de sıcaklığın sıfırın altında 60, sıfırın altında 75 derece, basıncın çok çok düşük, solunum için gerekli olan oksijenin ise yok denecek kadar az olduğunu. Düşey yüksekliği yaklaşık 100 km kabul edilen atmosferde canlılar için uygun koşullar sadece ilk 100-200 metrelik bölümde var.

Düşey yükseklik arttıkça ısı kaynağı güneşe daha çok yaklaşılmasına rağmen hava daha çok soğuyor. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Atmosferdeki moleküller yer çekimi nedeniyle yer seviyesine yakın yerlerde toplanır ve dolayısıyla yer seviyesinde basınç maksimum. Yukarıya çıktıkça basıncın düşmesi ve oksijenin olmaması bundan. Sıcaklık da bu moleküller aracılığıyla arttığından, yukarıda daha az molekül olduğundan sıcaklık düşük olur ve yukarı atmosferde koşullar bir insanın hayatta kalamayacağı kadar zorlaşır.

GÖZLERİNİ BİLE KAYBEDEBİLİRDİ

Atmosferdeki düşey yolculuk, yatay yolculuk gibi değil yani. Yolculuk bile değil bu aslında... Ölümle burun buruna gelmek, hem de bilerek, isteyerek ve hatta buna uzun zaman öncesinden hazırlanarak. Daha önce ölümün nefesini ensenizde hissettiniz mi, hayatınızı risk eder misiniz ya da hayatınızı ne için risk edebilirsiniz sorularının cevabı kişiye göre değişir fakat riskler sabittir. Serbest atlama pozisyonunu doğru ayarlamazsan şuurunu ve gözlerini kaybedebilir, kalp krizi geçirebilir, beyninde kalıcı hasarlar oluşabilir, kanın kaynayabilir, organların parçalanabilir, seni basınç ve aşırı soğuğun öldürücü etkisinden koruyan tulumun parçalanabilir, dondurucu soğuğa maruz kalabilir ve bunun gibi daha pek çok ölümcül sonuç yaşayabilirsin. En ufak hata, en küçük dalgınlık hayatına, sağlığına mal olabilir.

Baumgartner gerçekten cesur bir adam. Beş yıllık uzun bir hazırlık ve özenli bir çalışmanın ardından risk aldı, havai atmosfere dair yapılan tahminlere güvendi, tüm kurallara titizlikle uydu ve rekorunu kırdı. Sınırsızlığın, limitleri zorlamanın, bilim önderliğinde çalışmanın, emek vermenin ve karşılığını almanın gururunu yaşıyordur kesin. Ve bu gurur tıpkı atlayışı gibi sonsuzluğa ulaşacak. Çünkü dünyanın neresinde olursanız ve gelecekte ne zaman doğarsanız doğun, Felix Baumgartner ismini bir şekilde öğrenecek ve başarısını takdir edeceksiniz.

BUZLU YOLLARA DİKKAT!

Geceleri yollarda buzlanma riski kaza riskini her geçen gün daha çok artırıyor. Rekor hava olayları sürüyor, geçen hafta Çanakkale tarihinde görmediği kadar yağış aldı.