Fenerbahçe, Türkiye Kupasý’nda Rizespor karþýsýnda iþi ciddiye alýnca, farklý skorla kazanan oldu ve turu rahat geçti. Maçýn geneline bakacak olursak... Atýlan gollerin dýþýnda, kaçýrýlanlarýn sayýsý bir hayli fazlaydý.
Maçýn hemen baþýnda Mehmet Topal, ayaðýna avanta olarak gelen topu iyi kullanamayýp gol yerine auta attý. Kadlec’in kafa golü, Meireles’in duran toptan yaptýðý ortayla geldi. Meireles, maçta kaldýðý süre içinde bitkin, yorgun, yaþlý futbolcu görüntüsü verdi.
Rizespor’un kaçýrdýðý gollerin sayýsý, neredeyse Fenerbahçe’nin attýðý kadardý. Bu arada, Orhan’ýn atmýþ olduðu Rizespor golü ise, mükemmel bir görüntüye sahne oldu. Lafferty ile kaçýrýlan birkaç tane pozisyon vardý ki; bunlar gole çevrilmiþ olsaydý, seyrettiðimiz oyun futbol maçý deðil, basket maçýna dönerdi!
Mehmet Topal’ýn golü, Fenerbahçe’yi rahatlattý. Ve bu rahatlýkla Emenike’nin geliþtirdiði bir akýnda, Sow’a al at pasýyla dördüncü Fenerbahçe golü de gelmiþ oldu.
Fenerbahçe, daha önceleri þaþý bakmýþ olduðu bu kupayý ciddiye alýnca, hem sergilemiþ olduðu futbol, hem de rakip kalede bulduðu gol sayýsýyla beðeni kazandý.
Bu arada, kaleci Mert’in de kurtarýþlarýný gözardý edemem.
Bekir’in atmýþ olduðu Fenerbahçe golü, savunmacýlarýn da gole yakýn olmasý, ayrý bir görüntü güzelliðindeydi.
Rizespor zaten kendi ligimizin dibine demir atmýþken, Ziraat Türkiye Kupasý’ndan beklentisi olamazdý. Olmadý da... Çünkü ligdeki kritik pozisyonunu gözönüne alýrsak; Türkiye Kupasý’nda Fenerbahçe zaten rakibi deðildi.
Ýsmail Kartal’ýn elindeki kadro yapýsý, hem ligimiz hem de kupa yarýþýnda zirveyi götürebilecek kapasitede. Oynayan ve oynamayanlarla genç futbolcularý karma yaparak geleceðe hazýrlamasý, hem kendisi hem Fenerbahçe adýna ayrý bir güzellik.
