Galatasaray Yönetim Kurulu nasýl bu kadar çok yanlýþ yapabiliyor anlamak mümkün deðil.
Mustafa Denizli sonrasý Bülent Ünder’e gidiliyor. Ünder, 1996-2000 yýllarý arasýnda Galatasaray’ý baþarýdan baþarýya koþturan teknik heyetin vazgeçilmez bir parçasýydý. Ünder’e 11 maçlýk bir sözleþme öneriliyor. Aklý baþýnda hiç kimsenin böyle bir öneriyi kabul etmesi mümkün deðil. Çünkü bu takýmdan, hele de son 11 maçta hiçbir þey olmayacaðý kesin. Eðer Türkiye Kupasý kazanýlabilirse bunu baþarý saymak gerek. Bülent Ünder’den hayýr cevabýný alan yönetim bu sefer de Bülent Korkmaz’a gidiyor. Ayný teklif ve yine ayný sonuç.
Ve sonunda Hollandalý Jan Ole Riekerink ile anlaþýlýyor.
Riekerink, zaten Galatasaray’da alt yapý hocasý. Sezon sonuna kadar A takýmýn baþýna rahatlýkla geçebilir. Yani baþtan böyle bir yol varken, iki Bülent’e gitmenin hiçbir anlamý yok.
Eðer Galatasaray Yönetimi gelecek sezon için transfer yapacaksa, bunu da Riekerink ile Sneijder’e býrakmasýnda büyük yararlar var. Çünkü yönetim transfer yapmayý falan bilmiyor. Daha doðrusu yönetimde futboldan anlayan yok. Öyle olmasa, Rodriguez alýnýr mýydý? Donk’a onca para verilir miydi?
Gelelim Fenerbahçeli bir taraftar grubunun son terör olaylarýný bahane ederek TT Arena’da sarý-kýrmýzýlý taraftarlarla birlikte maçý izlemek isteðine... Bu o kadar acemice tezgahlanan bir oyun ki eðer roller deðiþik olsa ve Galatasaray taraftarý Þükrü Saracoðlu’na gitmek istese, en baþta Fenerbahçe Baþkaný Sayýn Aziz Yýldýrým buna “Hayýr!” derdi.. Ayrýca Galatsaray’ýn böyle bir öneriyi kabul etmesi, Beþiktaþ’a da büyük haksýzlýk olur. Onun için en doðrusu, ezeli rakibimizin taraftarýnýn evlerinde oturup maçý televizyondan izlemesi.
Galatasaray taraftarý, bu maçtan pek umutlu deðil. Ancak Galatasaray söz konusu oldu mu her zaman bir umut vardýr. Eðer sarý-kýrmýzýlý kulüpten milyonlarce euro alan futbolcular “Galatasaray”ýn anlamýný biliyorlarsa, bu maçý kazanmak için her þeylerini ortaya koyarlar.