Fenerbahçe adýna yalan futbol!

Ýlginç bir derbi; her iki takýmýn da kazanmak zorunda olduðu bir maçtý. Galatasaray galip gelirse UEFA’dan gelmiþ olan cezayý 1 yýlla tamamlayacak; Fenerbahçe ise en azýndan þampiyonluðu kýlpayý kaybettikten sonra bu maçý kazanarak prestij elde edecekti.

Maçýn ilk yarýsý itibariyle Galatasaray bütün hatlarýyla Fenerbahçe’ye üstünlük saðlayarak adeta sürklase eder görüntüler sergiledi. Fener, gol pozisyonlarýna hiç giremezken, orta sahayý da rakibi Galatasaray’a teslim eden oldu.   

Maçýn ilk pozisyonunu, Lukas Podolski kale dibinden kaçýrýrken; ardýndan ayný Podolski, gol atmayý o kadar çok zorladý ki; biri kale dibinden ikincisi frikik paslaþmasýndan, mükemmel þutunu Fabiano kurtardý. Sonunda kafa golüyle Galatasaray’ý öne geçiren golü de attý.

Ýkinci yarý Fenerbahçe daha etkili gözükürken, pozisyonlarý bulmakta bir hayli zorlandý. Ba’nýn direkten dönen kafa topu, Fenerbahçe’nin makus kaderiydi. Denayer’ýn da kafa þutunu Fabiano bir kez daha kurtarýrken; baþta Þener Özbayraklý ve büyük yýldýz diye gördüðümüz Luis Nani’nin top kayýplarý ile Fenerbahçe, orta sahasýz bir futbol sergiledi.

Galatasaraylý futbolcular, kupa finalinde 1-0 öne geçtikten sonra profesyonelce taktik fauller uygulayarak Fenerbahçe’nin akýnlarýný kendi kalelerine gelmeden kesen oldu.

Fenerbahçe adýna Van Persie etkinlik saðlayamazken, ikinci yarýda oyuna giren Fernandao, Van Persie’yi aratan baþarýsýz futboluyla dikkat çeken oldu.

Ýkinci yarýdaki baskýlý futbolun karþýlýðýnda gol pozisyonu üretemezsen, onun adýna yalan futbol denir. Bana göre de dün akþamki Fenerbahçe, Galatasaray karþýsýnda hem birinci yarý hem ikinci yarý yalan futbol sergileyen oldu; maçýn bu þekilde bitmesine de razý olmak zorunda kaldý.

Camiaya kupayý kazanýrýz umudunu veren Vitor Pereira’nýn; “Ellerim boþ, boþ mu kalacaktý” þarkýsýný söyleyerek, Portekiz’e yolcu olmak durumunda kalacaðýný zannediyorum.