Fenerbahçe gerçek seyircisiyle barışıyor

Büyük bir aksilik olmaz, büyük bir hatalar zinciri yaşanmaz ise Avrupa Ligi’nde yarı finale çıkıyoruz.

Dün geceki (Perşembe) maçı izledi iseniz zaten 2-0’lık sonucu normal hatta eksik bulabilirsiniz.

Fenerbahçe, Lazio’dan daha iyi top oynayan, daha teknik oyunculara sahip bir takım, sonuç da çok normal.

Bu sürece katkısı olan herkesi gerçek bir Fenerbahçeli olarak tebrik ediyorum.

Rövanş maçının seyircisiz oynanacağına çok takılmadan tüm dikkat ve özenimizle maçı bitirmek zorundayız; bu arada ikinci maçta Klose’ye özel bir dikkat gerekeceğini, bana düşmez ama, hatırlatmak da isterim doğrusu.

Dün gece hoşuma gitmeyen iki konu vardı; birincisi, maçı Star TV’de anlatan spikerin, Lazio’lu oyuncunun kırmızı kart görmesi üzerine büyük sevinç çığlıkları atması oldu.

Fenerbahçe, izlediğim Laizo’yu yenmek için rakibin on kişi kalmasını beklemek zorunda değil, böyle şeylere sevinmeyi de artık aşmamız lazım.

Fenerbahçe tarihi kurumsal büyüklüğüne paralel yönetildiği, finanse edildiği ve oynadığı zaman her rakibi, on kişi kalmalarına gerek olmadan yenebilecek bir takım.

İkinci sevimsiz konu da yöneticilerin (Sayın Abdullah Kiğılı) maç sonrası olay çıkarmadıkları için seyirciye, taraftara teşekkür etmeleri.

Fenerbahçe yönetimi, bir biçimde holiganlaşan seyirciyi nötralize edip, gerekli önlemleri alıp her UEFA maçına yüreği ağzında çıkmamalı.

Sayın Aykut Kocaman daha şimdiden muhtemel rakiplerinin maçlarını dikkatle izlemeye başlaması gerek.

Amsterdam şu anda bize çok yakın duruyor, umarım, temenni ederim ayağımıza gelen bu büyük, tarihi fırsatı kaçırmayız, tüm camianın bu hedefe kilitlenmesi gerekiyor. 

Avrupa Ligi finali oynayan bir Fenerbahçe gerçek seyircisiyle barışmış olacak, bu çok önemli.