Aklýma Ozan Tufan geliyor. Milli Takým’ýn vazgeçilmez oyuncusu Fenerbahçe’de bir oynadý, bir oynamadý. Zaman zaman kulübeye mahkum oldu. Hücum aðýrlýklý düþüneceðimiz futbolculardan Emenike’nin ne yaptýðý belli deðildi. Ýki arada bir derede gol attý, kendi mutlu oldu ama taraftarlar mutsuz kaldý.
Van Persie ise “Uçan Hollandalý” lakabýnýn çok uzaðýnda kaldý. Ona ödenen paralarýn hakkýný hiç vermedi. Son deplasman Adanaspor maçýna bile sakatlýðýný bahane ederek gitmedi. Böylesine gönülsüz bir futbolcudan verim beklemek imkansýz hale gelmiþti. Zaten o verim de alýnamadý...
Fernandao zaten sakat olup, bir kenara çekildi. Ne olduðu belirsizleri yaþamaya baþladý. Önemli isimler böyle kötü performans ortaya koyunca Sarý-Lacivertli renklere gönül verenlerin beklediði baþarý gelmedi.
Ligi üçüncü bitirmiþ olmalarý bile Fenerbahçeliler’i mutsuz ederken, biçare takým Avrupa Ligi’ne 2 ön elemeyle katýlma hakkýný kazandý.
Eðer önümüzdeki sezon adam gibi takýma yararlý olacak futbolcularýn transfer edilmezse Aykut Kocaman deðil Mourinho gelse, baþarýlý olmasý mucizelere kalýr. Yani buradan da bunu yönetime hatýrlatmak isterim. Transferde ince elenip sýk dokunacak, Fenerbahçe’yi ileride zor durumda býrakacak hiçbir hataya yer verilmeyecek.
Galatasaray’ýn da Fenerbahçe’den pek bir farký yoktu. Benzer sorunlarla bir sezonu tamamladýlar. Onlar da dördüncülükten memnum kalmadýlar.
Trabzonspor zaten bekleneni yýllardýr veremiyordu. Bu sezon da bir þey deðiþmedi ve Bordo-Mavililer finiþi hüsranla yaptý.
Beþiktaþ ise anasýný ak sütü gibi helalinden ortaya koyduðu futbolla, taraftarýnýn desteðiyle, hak ederek, alkýþlarý alarak þampiyon oldu. Biz de þampiyonu kutlarýz.