Fenerbahçe zorlu Bursa karþýsýnda kendi sahasýnda beklenen futbolu sergilemekten uzak kalmasýyla zar-zor maçý kazanmasýný bildi. Nani’nin akýllý ve usta golüyle öne geçen Fenerbahçe, bu golün hemen sonrasýnda Meireles’in altý pastan kaçýrdýðý golü izledik. Markoviç’in hareketli futbolu dikkatimizi çekti. Ýlk yarýyý 1-0 önde bitiren Fenerbahçe, ikinci devrede Bursa adýna Necid’in golü maçý eþitledi. Yalnýz bu golde Kadlec ve Hasan Ali’nin büyük hatasý vardý. Fenerbahçe, presten uzak oyuna aðýrlýðýný koyamayan top kayýplarýyla oynayan görüntü sergileyince maçý farklý skora götürmekten uzaklaþtý. Pereira, Van Persie’yi ikinci yarý oyuna alýnca Hasan Ali’nin mükemmel gol pasýný Van Persie çok iyi deðerlendirerek, ikinci Fenerbahçe golünü attý.
Biz Fenerbahçe’den sezon baþýndan beri þunu bekliyorduk. Rakibine baský kuracak, pres yapacak ve yetenekli ayaklarla gol ve goller bulacak. Ama hiç de öyle gözükmüyor. Bireysel yetenekleri üstün gözüken Nani ve Van Persie’nin gollerine sýðýnarak maçý noktalayan oluyor. Orta saha organizasyonu zayýf. Savunma anlayýþý amatör takým gibi olunca Bursaspor’a da belirli zamanlarda gol þansý verdi. Necid’le de golü buldular.
Fenerbahçe’ye zaman lazým diyorlar. Yav arkadaþ ne kadar zaman, 1 ay mý? 2 ay mý? 3 ay mý?... Benim bildiðim iyi futbolculardan oluþan takýmlar bu zamaný kýsa dönem içinde tamamlar, beklenen düzeydeki futbolunu sergiler, rahat ve huzur içinde maç kazanan olurlar. Ama gördüðümüz Fenerbahçe’nin bunlarla yakýndan uzaktan alakasý yok.
Maç kazanmýþ olsa bile ite kalka zoraki kazanýyor. Bursa karþýsýnda izlediðim Fenerbahçe de kazandý ama zor kazandý.
Ayrýca Fenerbahçeli futbolcularýn hakemle fazla diyaloða girmelerini garipsedim. Bir futbol takýmýný kendine olan güvenini yitirdiyse maçý hakemle oynamaya baþlar. Uygar’a yapýlan hareket penaltýydý ama Barýþ Þimþek nedense bunu es geçti.