Fenerbahçe’nin oyun tarzý hiç de Sarý-Lacivertliler’e uygun deðil. Yýllara yaslayan bir süre içinde Fenerbahçe’nin en büyük özelliði topu ayaða oynayan, orta sahasýnda yetenekli futbolculara sahip olan, gol pozisyonlarý üreten çok adamla hücum yapan takým görüntüsündeyken, biri Portekiz’den geliyor, diðeri Hollanda’dan geliyor, hocalarýn hocalarý görüntüsünü vererek Fenerbahçe’nin futbol þablonunu al aþaðý ediyor.
Özellikle ilk yarý itibarýyle Fenerbahçe orta sahasý top oynamaya çalýþýyor. Savunmadan þiþirme toplarla ileride tek baþýna kalmýþ bir Sow’a top atarak gol beklentisi içinde olan bu Fenerbahçe elbette bekleneni veremezdi. Geçmiþteki Fenerbahçe orta saha organizasyonuyla yýllar yýlý Türk futboluna örnek olmuþ görüntüler sergilerdi. Ama þimdiki Fenerbahçe ne yaptýðý belirsiz, ortaya koyduðu sistem anlamsýz. Bir de kýsa boyuna raðmen Batalla’nýn kafa golüyle yenilgiye mahkum olan Fenerbahçe’ye ne demeli?
Neustadter bu golde hatalýydý. Ýyi savunma savunma yapsa Batalla kýsa boyuyla bu golü atamazdý. Battala’nýn kafa golü Bursa’yý öne geçirdi. Fenerbahçe kalecisi Volkan böylesi gollere genellikle bir kez daha misafirperverliðini gösteren oldu. O zaman da Fenerbahçe’nin güvendiði daðlara ister istemez kar yaðdý.
Ýkinci yarý kuru sýký baský kurarak gol beklentisi içine giren Fenerbahçe, bir kez daha seyircisini olaðanüstü üzerek maçý sýkýntýlý bir þekilde noktalamýþ oldu. Bursaspor çok dirençli bir takým. Oyun disiplininden hiç kopmadý. Çok adamla savunma yapmasýna raðmen çok çabuk kontra-ataklara çýkarak Fenerbahçe’yi zor durumlara soktu. Eðer bu Fenerbahçe üç maçta bir puan alýyorsa, yönetiminden teknik direktörüne kadar þapkalarýný önüne koyup çok iyi düþünmesi gerekir.