Fenerbahçe ve Galatarasay...

2008 Avrupa Þampiyonasý’nýn o, tarihi maçýný, dostum, Erkam Tufan Aytav sayesinde, dünyanýn çok özel, her zaman gidilmesi mümkün olmayan bir baþkentinde izledim. Son günlerde yaþadýðý iç çalkantýlar ve Fransa’nýn kuzeyinde gerçekleþtirdiði askeri harekatlar ile manþet ülkelerinden Mali’nn baþkenti Bamako, yolculuk anýlarýmda bu nedenle ayrý bir yer tutar.

15 Haziran 2008 akþamý, Türkiye, Çek Cumhuriyeti’ne karþý Ýsviçre’nin Cenevre Stadý’nda sahaya çýkarken, biz de, Bamako’daki nazik ev sahibimizin özel gayretleriyle, televizyon ekraný karþýsýndaki yerimizi almýþtýk. Uydudan gelen görüntüler, bir Fransýz televizyonuna aitti, ama zaten, Türk Milli Futbol Takýmý’nýn gruptan çýkabilmesi için   mutlaka kazanmasý gereken maçý izlemek, herhangi bir dile deðil, futbolun gerçeklerine dayanýyordu.

Çekler’in golleri 34 ve 62’nci dakikalarda geldi, 2-0’lýk skor, yalnýz bizde deðil, maçý bir Türkiye taraftarý olarak izleyen Mali’li dostlarýmýzda da derin kaygý yaratmýþtý.

Arda Turan’ýn  75’nci dakikada attýðý gol, hepimizde umut ýþýðý doðurdu ama, maçýn 80’li dakikalarýnýn sonuna yaklaþtýðýmýzda artýk, hepimizde kaderimize razý, hayli üzüntülü bir hava doðmuþtu. O sýrada ortaya, Nihat Kahveci çýktý. Ýlk golu 87’nci dakikada geldi, durumu 2-2 yaptý. 2 dakika sonra Nihat Kahveci üçüncü golümüzü attýðýnda, Bamako’nun bir evinde buluþmuþ bir avuç Türk ile Mali’li dostlarýnýn kucaklaþmalarýný görmenizi isterdim.

Futbol, her zaman sporun ötesinde bir kavramdýr...

Bunu, bir Afrika ülkesinin baþkentinde, maç bittikten hemen sonra sokaktan gelen korna sesleri ve sloganlar ile yaþadým.

Bamako halký, Türkiye’nin zaferini, uzun araç konvoylarý yaparak, sanki, kendi milli takýmlarý Çek Cumhuriyeti’ni dize getirmiþ gibi kutluyordu!..

O an, Mali kentlerinin sokaklarýnýn, Türkiye’nin sokaklarýndan hiçbir farký yoktu. O sýrada, yanýmýzdaki Türk okulunun müdürünün telefonu çaldý. Ülkenin kuzeyindeki bir köyün þefi arýyordu. Köylerinin bulunduðu bölgede cep telefonunun çekmemesi nedeniyle, ahaliyle birlikte yakýndaki yüksek bir tepeye týrmanmýþlar, bizlere ulaþmýþlardý. O tepeye týrmanmalarý bir saatlerini almýþtý ve tebrikteki gecikme nedeniyle de özür diliyorlardý!..

Milli takýmýn önemi...

Türk Milli Futbol Takýmý’nýn Avrupalýlara karþý kazandýðý her zaferin Afrika’dan Ortadoðu’ya ve Asya’nýn derinliklerine karþý uzanan geniþ bir coðrafyada büyük dalgalanmalar yarattýðýný çok iyi biliyorum. Dünyanýn, “ötekileþtirilmiþ”,  çoðunluðu, Müslüman kitleleri için Türk takýmýnýn her maçý, “güçlü olan” ile hesaplaþma arenasýdýr. Dünyanýn “mazlum” uluslarý için Türk Milli Takýmý’nýn oyuncularý, “bizimçocuklar”dýr.

Bu nedenle, Abdullah Avcý liderliðindeki Türk takýmýnýn Dünya Þampiyonasý maçlarýndaki durumunu derin kaygýyla izliyorum. Türkiye’nin olmadýðý, 2002 yýlýndaki aðýrlýðýný hissettirmediði,  her Dünya Kupasý’nýn yalnýz bizler için deðil, yüzünü bu ülkeye dönmüþ çok geniþ bir coðrafyadaki kitleler için de kayýp olduðunu biliyorum.

Bu hafta çok önemli...

Bu hafta, iki Türk teknik direktöre, bu nedenle büyük iþ düþüyor. Fatih Terim ve Aykut Kocaman’ýn Avrupa sahalarýnda alacaklarý sonuçlar, milli takýmýn yarattýðý boþluðu dolduracak önemde...

Galatasaray’ýn, “dünya devi” olarak kabul edilen Real Madrid maçý, yalnýz, Burak ile Ronaldo’yu deðil, sözünü ettiðim iki dünyayý karþý karþýya getirecek. Real Madrid’i, Ýspanya’nýn yaþadýðý 40 yýllýk Franko faþizminin sembol takýmý olmasý nedeniyle sevmem, gönlüm, her zaman Barselona’dan yanadýr. Maçýn oynanacaðý stada adýný veren Santiago Bernebau Yeste, yalnýz Real Madrid’in efsanevi baþkaný olarak deðil, Ýspanyol faþist hareketinin de önemli bir ismi olarak anýlýr. Bir Fenerbahçe taraftarýyým ve Real Madrid karþýsýndaki Galatasaray’ýn “12’nci Adamý” olacaðým.

Garip tesadüf, Fenerbahçe, Ýspanyol diktatör Franko’nun yakýn dostu, Ýtalyan faþist lider Mussolini’nin takýmý olarak tanýnan Lazio ile karþýlaþacak. UEFA, bu yýl tam dört kez, Lazio taraftarlarýný ýrkçýlýkla suçladý, bu nedenle, Roma’daki rövanþ maçý seyircisiz oynanacak. Kamerunlu Webo ile Senegalli Sow için iyi bir haber bu... Tribünlerinin “faþist selamý” ile tanýndýðý Lazio’yu alt etmek, yalnýz, bir ulusal baþarý deðil, Avrupa’da yükselen ýrkçýlýða da güçlü bir “Osmanlý tokadý” olacaktýr.

Haydi çocuklar, yapýn þu iþi...