Fenerbahçelilik ve Fenerbahçe

Öyle bir konjonktürden geçiyoruz ki, bu iki kavramı, bir duygu, bir sevgi, bir aidiyet, bir bağlılık olarak Fenerbahçeliliği ve bir kurum olarak, bir başkanı olan, başkanı Sayın Aziz Yıldırım olan Fenerbahçe’yi farklı yerlere koymayı bir mecburiyet olarak görüyorum.

F.Bahçelilik, içinde yaşadığımız günlerde, Fenerbahçe kurumunun önüne geçmiş bulunuyor; Fenerbahçe kurumu, bu tarihi, bu güzide kurum ne zaman ki tarihine yakışır bir biçimde yönetilir, yönetime bu tarihe yakışacak insanlar gelir, işte o zaman Fenerbahçelilik ile Fenerbahçe kurumu yine özdeşleşecektir.

Dün gece (Perşembe) Fenerbahçe’nin Limassol maçını izliyorum, büyük bir keyifle izliyorum, seneler sonra bir Avrupa Kupası’nda grup liderliğini sürdürüyoruz, heyecanımın, keyfimin ağırlıkla Fenerbahçelilikten geldiğini farkediyorum ama bu Fenerbahçelilik hissimin bugünkü yönetimle alakası yok.

Marsilya-Mönchengladbach maçının berabere bitmesi yani rakiplerimizin potansiyel bir puanının buharlaşması da işimize geldi doğrusu. Marsilya’yı Kadıköy’de pisi pisine elimizden kaçırdık, UEFA’da bir şeyler yapacak isek zannımca Marsilya’yı kendi sahasında yenmemiz lazım; Mönchengladbach’ı, kendi sahasında dört attığımız bir takımı da Kadıköy’de yenmek zorundayız.

Limassol maçının son dakikaları beni çok huzursuz etti; on kişi kalmış, iki fark geride bir takım karşısında son dakikalarda adeta savunma yaptık, on kişilik Limassol da doğrusu bir-iki fırsat kaçırdı, ben de bu düştüğümüz durumu hiç sevmedim.

Fener’in gerçek Fenerbahçelilerle barışması için üç şeye büyük ölçüde ihtiyacı var.

Birincisi; şaibeli, çok şaibeli, hatta hakkında hüküm tesis edilmiş yöneticilerin kulüp ile ilişkilerini hemen kesmeleri, kestirilmeleri.

İkincisi; Fenerbahçe’nin mutlaka çok saydam ve sağlam bir finasman yapısına kavuşturulması; karışık ilişkiler içinde olan müteahhidler yerine mutlaka başka bir formül şart.

Üçüncüsü ise Avrupa kupalarında mutlaka, evet mutlaka en azından bir final oynamaları; bu hedef için kadromuz maç temposu nedeniyle yetersiz ise, ağırlığın, önemin Avrupa’ya verilmesi gerekir, Lig maçlarını çok kaliteli yedeklerimizle oynayabiliriz.