Fenerbahçe’nin çok paraya ihtiyacı var ama

Futbol artık çok büyük bir endüstri. Futbolün özünde belki amatör bir ruh,  forma aşkı olmalı ama bu gerekçeler futbolün bir sanayi olmasını engellemiyor.

Ve, bu futbol sanayii de büyük, çok büyük paralar gerektiriyor.

Büyük parasal yatırımlar olmadan Avrupa’dan kupalar getirmek hayal ya da çok büyük tesadüflere bağlı.

Unutmayalım, Galatasaray’ın Avrupa kupasının arkasında Derwall’den, Feldkamp’dan, Hagi’den geçen çok bilinçli bir yatırım süreci var. 

Fenerbahçe şike belası nedeniyle bu sene yine Avrupa’ya çıkamıyor ama önümüzdeki sezon şampiyon olursak 2015-2016 sezonunda Avrupa’da olabileceğiz.

Bu da Avrupa’ya ilk çıkışımız olmayacak ama artık benim gibi fenerbahçeliler, haddim olmayarak ifade ediyorum, gerçek fenerbahçeliler, mutlaka ama mutlaka bir Avrupa kupası istiyoruz.

Ancak, Avrupa kupası getirmek büyük parasal yatırımlar gerektiriyor.

Forma göğüs reklamı alamayan bir takım sizce Avrupa’dan kupa getirebilir mi?

Forma göğüs reklamı alamamanın gerçek nederi nedir?

Yöneticilerimize sorarsanız istenen fiyata ulaşılamaması diyorlar.

Peki ama, istenilen fiyat neyse, bilemiyorum, bu fiyata sarı lacivert çubuklu formamız neden çıkamıyor?

Türk Telekom sponsorluk işinden neden çekildi?

Yabancı firmalar, THY Messi’li reklam alırken, neden forma göğüs reklam sponsoru olmuyorlar?

Fenerbahçe adının bir-iki münasebetsiz nedeniyle şike pisliğine bulaşmış olmasının bu işte bir payı var mıdır?

Bu köşede iki senedir yazıyorum, şike işi statik bir spor ceza hukuku işi değildir, çok boyutlu dinamik etkileri olacaktır.

Firma ismi, Fenerbahçe, haklı ya da haksız, şike işi ile birlikte anılır ise, sadece dedikodu değil, ortada CAS’ın onayladığı UEFA kararları olursa, bu formayı giyen bir futbolcu siyah tenli meslektaşlarına “negro” derse, bu durum mahkeme kararıyla sabit olursa, sponsorluk işleri riske girer, bunu unutmayalım.

Futbolün küreselleşmesi biraz da budur.

Sponsorluk işleri yani para akışı riske girerse Avrupa’dan kupa getirme hayallerimiz daha da riske girer, bunu da hiç unutmayalım.