Aslında çok daha etkin bir model sadece Fenerbahçe'ye değil Türkiye'nin tüm takımlarına gerekiyor ama, malum, bizim aklımız Fenerbahçe'de.
Model meselesine geçmeden önce içimi bir dökeyim: Fenerbahçe'nin alnına bu kara lekeyi, şike lekesini sürenleri tarih de, gerçek Fenerbahçeliler de asla affetmeyecekler.
Bir günah işlediniz, Can'ın, Lefter'in Fenerbahçe'sini rezil ettiniz, bari çekip gitmeyi bilin, o da olmuyor, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Lefter'i sevmek büyük cenaze törenlerinden değil, o emeğe, o sevgiye, o hatıraya layik, temiz bir biçimde Fenerbahçe'yi yönetmekten geçer
UEFA kararı sonrası Fenerbahçe etkileri çok uzun sürecek bir duraklama, hatta gerileme dönemine girecek, bu sürece katkı (!) yapanları hiç unutmayacağız.
Bu durumda bir takıma kaliteli futbolcu da, kaliteli teknik direktör de çekmek mümkün değil; Ersun Yanal ile bile ancak bir senelik bir sözleşme yapılabildiğini bu satırları yazarken öğreniyorum, bu takıma Drogba, Sneijder çapında oyuncular uzun seneler gelmeyecekler, çok yazık.
Gelelim model meselesine.
Fenerbahçe'nin başına artık kesinlikle devletle iş yapan, silah işi yapan sözde iş adamlarının geçmemesi lazım.
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün iki başlı bir yapısı mevcut; ortada bir dernek bir de Futbol A.Ş. var.
Bu durumun mutlaka en kısa zamanda hukuki-yasal bir yapıya kavuşturulması, bu ikili yapıdan da takımların kurtulması lazım.
Takımlar bir şirkete dönüşmeli ama bu şirketin sahibi yetki delegasyonu yapabilecek ölçüde kaliteli adamlar olmalı, şirketi, Fenerbahçe'yi de profesyonel, Sabancı'yı, Koç'u yönetebilecek düzeyde, çok iyi öğretim görmüş, Fenerbahçe'ye aşık ama aşkı şike ile karıştırmayacak bir CEO yönetmelidir.
Ortada 150 milyon avro düzeyinde bütçeler var, bu bütçelerle dünyanın en iyi profesyonelleri, şayet Fenerbahçe gerçekten seviliyor ise, takımın başına getirilebilir.
Ali Koç, Murat Ülker gibi isimlerin bir formül bulup takımı sahiplenmelerinin, takımı da gerçek bir profesyonele yönettirmenin günü gelmiş de geçmiştir.
Bu krizden Fenerbahçe ancak böyle çıkabilir kanısındayım.
