Fenerbahçe, ikinci önemli hazýrlýk maçýnda, bir kez daha kaybeden oldu. Sevilla, Avrupa Ligi þampiyonu. Fenerbahçe de ligimizin þampiyonu.
Yapýlmýþ olan Diego transferi, olaðanüstü abartýlmýþ. Diego o kadar önemli bir futbolcu deðil. Sýradan, standart bir futbolcu havasý verdi bana... Top ayaðýnda iken dripling yapýyor, kaybediyor... Pas yüzdesi zayýf. Genellikle ayaðýndaki topu rakibe kaptýrýyor. Rakip kaleye bir tek þut atmýyor. Takým arkadaþlarýný gol pozisyonlarýna sokacak paslarý veremiyor. Alex ile kýyaslayacak olursak... Þimdiki görüntüsüyle ayakkabýsýnýn baðý olmaz.
Fenerbahçe takým olarak ezik, güçsüz, saha içi organizasyonlarýndan yoksun. Bir de futbolcular topu ayaklarýna aldýklarý zaman ne yaptýklarýný bilmez bir görüntü içindeler.
Savunmanýn göbeðinde Alves ve Bekir, sahanýn içinde ayrý tellerdden çalýyor. Göbekte bu kadar açýk, savunmasýz savunma yapmak, kalede gol davetiyesi çýkarmaktan baþka bir þey deðildir.
Örneðin; ilk Sevilla gölünde; daha sonra Vidal’ýn pasýnda ikinci Sevilla golü, Fenerbahçe savunmasýnýn ne yaptýðýný bilmediðinin bir göstergesi.
Fenerbahçe takým olarak hazýr deðil. Emre, istediði kadar uðraþsýn, hala benim bildiðim tanýdýðým Emre’den çok uzak. Sonradan oyuna girenler. Alper Potuk, top ayaðýndayken, rakiplerini geçmeye çalýþýyor, sonra kendini yere býrakýyor. Aktif alanda böylesine görüntüsü zayýf futbolculardan kurulu Fenerbahçe, futbol anlayýþý alarak da çaðdýþý kalmýþ.
Sow ve Webo’ya ne Gökhan Gönül’den ne de Caner’den gol ortalarý ne yazýk ki gelmedi.
Fenerbahçe sahaya 11 kiþi çýkýyor, 3.5 kiþilik performansla maçý bitirmeye çalýþýyor. Eðer kalede Volkan Demirel baþarýlý kurtarýþlar yapmamýþ olsaydý; skor 4-5’i bulurdu.
Skora bakmadan, Fenerbahçe’ye bakýyorum, henüz kendi ligimize bile hazýr bir görüntü sergileyememiþ olduðunu söyleyebilirim.