Yapılan transferlerin yıldız olarak getirilmesine rağmen onların da daha saha performansı olarak olumlu bir şekilde görüntü vermediklerini söyleyebiliriz. Takım birkaç yıldır orta sahasız futbol oynuyor. Hala Josef ve Ozan’la orta saha kurgusu olacaksa geçiniz bir kalem derim.
Her futbol takımı orta sahası, oyun kurgusunun mimarıdır. İleriye baskı kurar, hücum oyuncularına destek verir, verkaçlı oyunlarla rakip kaleye atılacak şutlarla takımına katkı sağlayan olur. Ama biz bunların hiçbirisini Fenerbahçe’de şu ana kadar görmedik.
Monaco’dan transfer edilen Nabil Dirar, hala beklenen üst düzey futbolunu sergileyemiyor. Soldado ile Janssen ise orta sınıf görüntüler veriyor. Varsa yoksa Valbuena. O da bir çırpınış içinde. Bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama tek başına nereye kadar?
Fenerbahçe’de kaleci sıkıntısı hala devam ediyor. Volkan Demirel, yılların tecrübesine sahip olmasına rağmen, hala kalesinde acemice goller yiyor. Aykut Kocaman’ın işi hakikaten çok zor. Koskoca Fener takımı daha sezonun başlangıcında 4 puan maçta 7 puan kaybediyorsa Aykut’un şampiyonluk iddiaları nereye kadar gerçekçi olur onu bilemem.
Fenerbahçe önümüzdeki hafta Alanya deplasmanına çıkacak. Umarım kaybeden olmaz. Kaybederse işte o zaman Fenerbahçe camia olarak S.O.S sinyalleri vermeye başlar. Ardından gelecek olan Beşiktaş derbisi ise son çare olarak Aykut için de F.Bahçe yönetimi için de çok sıkıntılı görüntülere sahne olur.
Kısacası Fenerbahçe’nin bu kadar oyuncuya sahip bir takımı varsa bir an evvel toparlanıp, gerçek Fenerbahçe gibi maçları kazanır, iyi futbol sergileyen olur, ondan sonra da Aykut Kocaman arzu ve isteği doğrultusundaki şampiyonluk iddiasında bulunur. Aksi takdirde daha sezonun başlangıcında lige bu kadar erken havlu atıyor görüntüsü Fener’in bahçesinin içine karaları düşürür.
