Evet, ileride nasýl bir sinyal olduðu, tarihi olaylarýn eþliðinde daha net anlaþýlacak. Türkiye’nin nasýl bir noktaya geldiðinin, damla damla nasýl güçlendiðinin göstergesi olarak ileride okunacak, hiç kuþkusuz.
Zaten Türkiye’nin kendi tasarrufu ve kendi bahis açýsý içinde karar vereceðimiz bir durum olmasýna raðmen, dünyanýn farklý bölgelerinden gelen itirazlarý, biraz da bu doðrultuda görmemiz lazým.
Ayasofya bir semboldür. Bu sembol, Türklerin ve Müslümanlarýn nerede olduklarýnýn da iþareti niteliði taþýmaktadýr.
Zaten bu kadar sancý ile karþýlayanlarýn esas isyaný odur.
MGK toplantýlarýnýn içeriðine bakýldýðýnda biz siyaseten Türkiye’nin nerelere geldiðinin fiili görüntüsü kadar Ayasofya’nýn yeniden Müslümanlarla buluþmasýný temin etmekle, Türkiye MGK kararlarýndaki yüksek sesi kadar, Ayasofya ile de konumunun derecesini ispat etmiþ oldu.
Ýþte “Baþkan Erdoðan nasýl bir profil sergiledi, nasýl bir boy gösterdi” sorusunun ve hayranlýðýnýn kilit noktasý burasýdýr.
Dün muhteþem Ayasofya, gözyaþlarýmýzla açýldý. Bu gözyaþlarý, birilerinin tarif ettiði “geriye dönüþün” deðil, tam tersi ileriye sýçramanýn görüntüsü idi.
Ýleriye gitmek, “çað kapatýp çað açmak” idraki ile tarihe bakabilen Türkiye’nin güçlenmesinin sinyalini yaþýyoruz. Zordur hatta çok zordur. Tüm bunlar için neredeyse her gün, yeni bedel ödettiriliyor! Baskýlar, saldýrýlar, algýlar hepsi sürece bakýldýðýnda nasýl bir çetin çetrefilli yoldan geçtiðimizin iþaretidir. Lakin çetinlikten, çetrefilden korkmadan yürümenin çaresini aramaya baþladý, Türkiye. Fark burada! “Zorluk var” diye hedefinden ve mefkûresinden vazgeçmeme yolunu seçti ya. Mesele burasý!
MGK toplantýsýndaki kararlara bakýyoruz deðil mi? Önce ile þimdiki arasýndaki, devasa farkýn farkýndayýz deðil mi?
Kendi sýnýrlarý içine hapsedilmiþ Türkiye’nin, nasýl dünyayý baðrýna bastýðýný görüyoruz, doðru mu?
Kendisi, dostlarý, kardeþleri, komþusu, çevresi; ona müracaat eden “tüm iyiniyetli olanlarýn hep yanýnda olacak Türkiye” profili, nasýl muhteþem bir durum...
Bu durumu ayakta tutmak, kalýcý kýlmak, devamlý yapmak, esas hedef olmalý!
Ayasofya’yý yeniden ibadete açmak, “yeniden tarihe yön gösterebilme” içeriði taþýmýyor mu? Ýnsanoðlunun yeniye, yeniliðe, yeniden adalete ihtiyacý yok mu?
Vardýr! Türkiye iþte artýk buna talip. Kendisinin zincirlerini kýrdýkça çevresi, akrabalarý, dostlarý, komþularý ve tüm mazlumlarýn zincirleri kýrýlacaktýr. “Deðiþimin sinyali” dedim ya! Ayasofya, böyle bir sinyal iþte. Geldiðimiz ve gideceðimiz noktayý bize göstermekte! Yeter ki yolda sabit olalým... Yeter ki yola sadýk kalalým...