Fethullah Gülen’in ‘küçük’ ihaneti!

İtiraf ediyorum. Yarını iple çekiyorum. Niye mi? Yarından itibaren Fethullah Gülen konuşacakmış da ondan...

Zira ‘herkes konuşmuş o susmuş’ şimdi efendim ‘o konuşacakmış’!

Ekrem Dumanlı öyle diyor...

Fethullah Gülen’in BBC’ye ve Wall Street Journel’e verdiği röportajların teklifleri bizzat ‘Hocaefendinin’ kendisinden değil, adı geçen basın kuruluşlarından geldiği için Dumanlı Hocaefendisi’ni konuşmuş saymıyor olmalı! (Ahmet Kurucan böyle açıklamıştı iki röportajı.)

Tamam da, size bu kadar destek çıkan WSJ ve BBC’ye ayıp etmiş olmuyor musunuz, diyeceğim de...

Bize ne, değil mi Ekrem Bey?

Bizzat röportajı siz mi yaptınız bilmiyorum Sayın Dumanlı?

Ancak size ‘Hocaefendiniz’le ilgili Nakip Efendi’den bir anekdot aktarmak istiyorum.

***

Aşağıda ayrıntılarını aktaracağım, oldukça enteresan bu hikâye üzerine dün Nakip Efendi’ye telefonla ulaştım.

Nakip Efendi 76 yaşında. Erzurum’da yaşıyor. Alvarlı Efe Hazretlerinin hali hazırda hayattaki torunlarından ve Gülen’in de Kurşunlu Medresesinden arkadaşı.

Gülen’in o yıllardaki medrese arkadaşlarından bir diğerini de Mehmet Nuri Yılmaz olduğunu aktardı Nakip Efendi.

Sayın Dumanlı, Alvarlı Efe hazretleri bölgede hala etkisi ve sevenleri olan Allah dostu bir alim.

Mutlaka okumuşsunuzdur Fethullah Gülen’in ‘küçük dünyam’ kitabının ilk baskısında Alvarlı İmam başlığı altında genişçe bir bahis var.

Alvarlı Efe Hazretlerinden büyük bir övgüyle bahsediyor Gülen.

Gülen, ‘Küçük Dünyam’da Alvarlı Efe Hazretleri’nin hayattayken babası için ‘evladım’ dediğini kendisi içinde ‘talebem’ dediğini (K.Dünyam s.36) anlatıyor ancak Alvarlı ailesi bunun mümkün olmadığını zaten kitapta bunun gibi pek çok çelişkinin olduğunu söylüyor.

Nakip Efendi kitapta asıl itirazlarının ise Gülen’in medrese hocası Sadi Mazlumoğlu Efendi için yazdıkları.

Diyor ki Nakip Efendi: “Gülen’in hocasına karşı yaptığı davranış sonucunda medreseden atılmak zorunda kaldığı halde meseleyi -ki Erzurum’da neredeyse infial yaratmasına rağmen, biz gençliğine, cahilliğine verip affetmeye çalışmıştık- yıllar sonra kendisini anlattığı kitabında bu kez de medreseden sanki kendisi ayrılmış gibi anlatmış. Ayrıca ayrılma sebebini de çok sinsice Sadi Efendi’nin tecrübesizliğine ve saflığına ve aralarındaki anlaşamazlığa bağlamış.”

Kitap, gazetede yayınlanmaya başlayınca haberdar olduklarını söylüyor Nakip Efendi.

Ve Alvarlı Efe Vakfı kurucusu ve aynı zamanda damatları olan Hattat Hüseyin Kutlu Latif Erdoğan’la görüşerek ‘Sadi Efendiyle ilgili yazılan kısmın hiç de Gülen’in yazdığı gibi olmadığını, düzeltilmesini’ istemişler.

Düzeltilmiş.

Gelelim Gülen’in gerçekte Kurşunlu Medresesi’nden ayrılma sebebine.

Alvarlı Efe vefat edince yerine oğlu Seyfettin Mazlumoğlu geçiyor. Seyfettin beyin büyük oğlu Sadi Efendi’de Kurşunlu Medresinde hocalık yapmaya başlıyor. Gülen’de onun öğrencisi.

Birgün medresenin önüne jandarmalar geliyor ve Sadi Efendi’nin kollarına kelepçe takarak ilçedeki Gürcü Kapı Karakoluna götürüyorlar. Gözaltına alıyorlar yani.

Sadi Efendi’nin başına gelenler bölgede anında duyuluyor ve halk karakolun önüne yığılıyor. Deyim yerindeyse kıyamet kopuyor o gün Erzurum’da.

O tarihe kadar böylesi bir hadise yaşanmamış. Hadise kısa bir süre sonra anlaşılıyor. Meğer Sadi Efendi’den şikayetçi olan öğrencisi Fethullah Gülen!

Meğerse bizim Gülen, ‘zaten benden 5-6 yaş büyüktü’ dediği hocasına kızmış ve gitmiş ‘Atatürk aleyhine konuşuyor, bu adam Atatürk düşmanlığı yapıyor medresede’ diyerek karakola şikayette bulunmuş. 1955-56 olmalı diyor Nakip Efendi.

‘Neden böylesi bir iftira attı’ anlayamadık yıllarca ve bölge halkı da unutmaya çalıştı.

‘Bugün yaşananlara bakınca medresede o gün yaşadıklarımızı hatırlıyorum. Hocasının ellerine kelepçe taktıran, Atatürk düşmanlığı yapıyor diyerek şikayette bulunan Fethullah Gülen geliyor aklıma. Ve o gün yaşadıklarımız.”

***

Geçen hafta duyduğum bu acı hikayenin tüm taraflarıyla konuştum. Latif Erdoğan’la... Alvarlı Vakfı kurucusu ve Efe ailesinin damadı Hattat Hüseyin Kutlu ile ve... O günün canlı şahidi Nakip Efendi ile. Bugün yaşadıklarımızı ve Fethullah Gülen’in ruh halini anlayabilmek için oldukça ibret verici bir hadise. 

Çocukmuş demeyin, kızarım; 2-3 yıl sonra askere gitmiş. Küçüklüğünde bırakmamış Gülen... Almış kitabına ve ‘tecrübesizdi, saftı, anlaşamadık’ diyerek yazmış!

O zaman sorarlar değil mi, anlaşmazlık neydi bir anlat bakalım, diye...

Fethullah Gülen ve küçük dünyası!

Yarın konuşacakmış! Merakla bekliyorum...