Fethullah’ı kimler övmüştü ve kim dövmüştü?

Başını Fethullahçılar’ın çektiği 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, geçmişte Fethullah Gülen’i göklere çıkartırcasına övenlerin yazıp söyledikleri sosyal medyada ortaya dökülüyor. 

Örneğin Odatv’de, Cengiz Çandar ile Taha Akyol’un, Fethullah Gülen’i göklere çıkartırcasına övdükleri bir televizyon programının görüntüleri yayınlanıyor.

Arşivler açıldığında, kimler ne yazıp ne söylemiş diye bakıldığında Fethullah Gülen’i övenler arasında kimler yok ki?

Sağdan sola partilerin yöneticileri, medyanın yöneticileri, köşe yazarları, akademisyenler, aydınlar, sanatçılar, işadamları, kısacası Fethullah Gülen’i övenler arasında neredeyse herkes var.

Peki onu övmeyen; üstelik bir de döven kim var?

Bunu görmek için Odatv’nin 10 Ekim 2010 tarihli manşetine bakmaya gerek var.

10 Ekim 2010 günü Odatv’nin manşeti, “Lütfü Oflaz, Fethullah Gülen’e fena çaktı” şeklindeydi.

Fethullah Gülen’i böylesine eleştirmemi, Odatv, Vakit gazetesinden alıp manşete çekmişti.

Vakit gazetesinde Fethullah Gülen’i böylesine eleştirmeme, Odatv gibi Kemalist medya hayret etmişti.

Çünkü o tarihlerde AK Parti iktidarına yakın gazetelerde Fethullah Gülen’in eleştirilmesi görülmüş şey değildi.

O tarihlerde sadece AK Partililer, muhafazakarlar değil; liberaller, sosyal demokratlar, milliyetçiler ve hatta bir kısım sosyalistler için de Fethullah Gülen saygın bir kişilikti.

Herkes Fethullah Gülen’den bir davet bekler; davet edildi mi de koşa koşa onun elini öpmeye giderdi.

Davet edildi mi de koşa koşa Fethullahçılar’ın başta gelen etkinliği olan Abant Toplantıları’na giderdi.

İnternete girin de bakın bakalım; Abant Toplantıları’nın katılımcıları arasında kimleri görürsünüz kimleri?

İnternete girip araştırın bakalım; Pensilvanya’ya Fethullah Gülen’in elini öpmeye gidenler arasında kimleri görürsünüz kimleri?

Ben de ısrarla Pensilvanya’ya davet edilmiştim; ama hiç gitmedim.

Ben de ısrarla Abant Toplantıları’na davet edilmiştim; ama hiç gitmedim.

Fethullah Gülen’le sadece 1994 yılındaki bir iftarda tanıştırılıp nezaketen görüştüm; başka da onu hiç görmedim.

O iftarda pek çok gazetenin, televizyonun yöneticileri, ünlü köşe yazarları, ünlü sanatçılar, tanınmış profesörler, büyük işadamları ile bugün ülkemizin üst düzey yöneticileri olan politikacılar da vardı.

İşte Fethullah Gülen’in o iftarda ve herkesin huzurunda bana ayrıcalıklı davranıp iltifatlarda bulunması üzerine, “Hiç kendinizi yormayın, ben sizinle dost olamam; çünkü ABD emperyalizminin dostu olan benim dostum olamaz” dedim.

İnternete girip “Dostun onlarsa dostum olamazsın” diye yazarsanız, karşınıza çıkacaktır Fethullah Gülen’e hitaben söylediğim o sözlerim.

Yıl 1994 dikkatinizi çekerim; ta o tarihlerde ABD’nin adamı olduğunu Fethullah Gülen’in yüzüne söylemişim.

Peki şimdi bunları niye anlattım?

Bunları anlatmamın nedeni şu ki, bugün sadece Fethullahçı darbeciler için hesap vakti değil; herkes için hesap vakti.

Herkes geçmişte Fethullah Gülen için yazıp söylediklerinin hesabını, özeleştirisini vermeli.

Dün Fethullah Gülen’i göklere çıkartıp da bugün yerden yere vuranlar özeleştiri yapmazlarsa, bugün onların Fethullah Gülen’i yerden yere vurmalarının inandırıcılığı olabilir mi?