FETÖ başka ülkeler için de tehdittir

FETÖ’nün uzun yıllardır onlarca ülkede örgütlenmesi, network (ağ) kurma kabiliyetinden önce daha büyük bir şebekenin parçası olduğunu gösteriyor. Sınır aşan bu tür yapılanmaların birçok açıdan daha üst bir örgütsel yapının komutasında olduğunu söylenebilir.

Eğitim ve iş dünyası üzerinden siyasete müdahale FETÖ’nün asli gayesidir. Adam devşirme, palazlanma, farklı alanlarda güç kazanma bir iktidar mücadelesinin tezahürü olarak ortaya çıkıyor. FETÖ’nün kainat imamlığı, bölge/kıta imamlığı gibi kavramlar da örgütün daha küresel düzeyde bir iktidar hesabının parçası olduğunu gösteriyor. Aslında burada bir örgütün küresel güç olmasından ziyade küresel güçler için faaliyet gösteren bir taşeron yapıdan söz edilebilir.

FETÖ, bir istihbarat ağı tarafından yine bir istihbarat şebekesi olarak kurgulanmış. Özellikle Orta Asya ve İslam dünyasındaki varlığı içeriden görünerek dışarıya servis yapmayı amaçlıyor. Faaliyet gösterilen ülkelerdeki insanlar devşirme elemana dönüştürülüyor ve FETÖ üzerinden küresel güç odaklarına hizmetkâr hale geliyor.

Türkiye, FETÖ ile mücadelede kendi başına gelenleri anlatarak diğer ülkelerden destek bulmaya çalışıyor. Bir yandan ise ‘aman ha, gün gelir bunlar sizin de başınızı yakar’ uyarısında bulunuyor. Bu uyarı sadece işin ciddiyetini anlatmak ve taraftar bulmak için yapılmıyor. Gerçekten de bu örgüt, faaliyet gösterdiği ülkelerin başına her türlü çorabı örebilir.

Bir ara Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, FETÖ’nün Kırgızistan’da darbe girişiminde bulunabileceği uyarısında bulunmuştu. FETÖ birçok ülkede aynı Türkiye’deki gibi ciddi sızma faaliyetinde bulunan bir örgüt…

FETÖ’nün sadece okul faaliyetleriyle değil, güvenlik bürokrasisine sızmalarıyla birçok ülkede etkili olduğu söylenebilir. Eğitim ve ticaret sadece koçbaşı… İnsan kaynağına nüfuz etmenin en etkili yolu…

FETÖ okullarında okuyan öğrencilerin devlet kademelerinde yer alması, doğrudan örgütün diğer misyonuna zemin kazandırıyor.

Kimi Balkan ülkelerinde örgütün devlet kadrolarında etkili olduğu belirtiliyor.

Örgüt bazı Avrupa ülkelerinde güvenlik bürokrasisine sızmış durumda, yani FETÖ’cü polisler veya istihbaratçılar görev başındaHatta kimi İskandinav ülkelerinde ve Amerika kıtasında bir ülkede FETÖ’nün orduya sızdığı da iddia ediliyor. 

Bugün Türkiye’ye karşı gelişen aleyhte tutumda FETÖ’nün kampanya gücünün de etkisi olduğunu biliyoruz.

FETÖ’nün Türkiye’deki yargı ve güvenlik alanındaki sızmalarla ne tür kumpaslar yaptığını, en sonunda darbeye varan bir kalkışma içine girdiğini gördük. Bu yüzden Türkiye’nin dost ülkelere yaptığı ‘dikkatli olun, sizi de vurmasın’ uyarısı bir propaganda sözü olarak görülmemeli ve ciddiye alınmalıdır.

Türkiye, özellikle okullar konusunda büyük bir seferberlik başlatmış durumda. Birçok ülke dostluğun gereği olarak sürece müdahale ediyor. Ama asıl olan, bu ülkelerin tehlikeyi tam idrak ederek kendi gelecekleri için gerekenleri yapmalarıdır.

Azerbaycan, Ürdün, Somali gibi birçok ülke Türkiye’nin çağrısına olumlu karşılık verirken bazı ülkelerin farklı gerekçelerle istenen düzeyde bir karşılık vermediği görülüyor. Mazeret olarak söylenen, ‘eğitim açığı olur, yeri doldurulamaz’ gibi teknik konular. Siyasi sebepler öne sunanların ise şunu anlaması gerekiyor: Sorun sadece Türkiye’nin sorunu değildir, o ülkeler için de büyük bir sorundur ve gereken tedbirleri almazlarsa kendi başları yanacaktır.

FETÖ konusunda isteksiz olan kimi ülkelerde FETÖ’cülerin doğrudan yönetimi etkiler düzeye ulaştığı da söylenebilir. FETÖ’nün devşirdiği insanlar birçok alana sızmış durumda. Bu ilişki ekonomik angajmanlar üzerinden bir saadet zincirine dönüşmüş durumda. 

Kimi küresel güçler, FETÖ tipi taşeron istihbarat şebekelerini kendileri açısından daha fonksiyonel buluyor olabilirler. Aynı kalıplarla hareket eden örgütlerin benzer faaliyetleri birçok ülkede kendisini gösteriyor. Türkiye’deki 17/25 Aralık yargı darbesinin benzeri kimi Balkan ülkelerinde görüldü, ses kayıtları ve tapeler üzerinden hükümetler devrildi.

FETÖ’ye karşı olmak, tüm bu yabancı istihbarat ağlarının etkilerine karşı olmak anlamına geliyor. Bu yüzden Türkiye’nin uyarıları ciddiye alınmalıdır. FETÖ küresel bir tehdittir ve FETÖ’ye karşı küresel mücadele verilmelidir.