25 yýldýr gazetecilik yapýyorum, 15 yýldýr siyaset takip ediyorum ve ilk kez Ýstanbul’a inanmadým. Üstelik ekonomideki daralmanýn yarattýðý baskýyý, AK Parti’deki metal yorgunluðunu, küskünlerin hýrsla verdiði zararý da hesaba katmama raðmen.
Dört ay öncesine dek adý Beylikdüzü dýþýna çýkmamýþ bir ismin, çalýþkanlýðý, tecrübesi ve yapýcý tutumuyla tanýnan Binali Yýldýrým karþýsýnda þansý olduðuna inanmadým. Ekrem Ýmamoðlu’nun bloklar ve taktik oylar sayesinde hormonlu bir cesamete ulaþacaðýný öngörüyordum ama bu kadar da deðil. O yüzden “olmaz” dedim hep o akþam, inanmýyorum!
***
Þüpheler üç gündür patýr patýr somutlaþýyor. Ýnsani hata diye deðerlendirilemeyecek, olur bazen diye geçiþtirilemeyecek sayýda gasp yaþanmýþ. Yýldýrým’a verilen on binlerce oy Ýmamoðlu’na yahut diðerlerine iþlenmiþ. Oy kaydýrýldýðýný gösteren belge-bulgular, somut usulsüzlükler, kasýt olmadan yapýlamayacak hatalar… Organize iþ yani...
Ancak örgütlü ve profesyonel bir hýrsýzlýk/manipülasyon þebekesinin yapabileceði türden bir iþ. Soru çalmakta, yetki gasp etmekte, iþgal için hedeflere çöreklenip sinsice bekleyecek kabiliyette bir örgüt iþi. FETÖ’yü TSK, MÝT, Emniyet, yargý baþta olmak üzere devletin stratejik noktalarýndan kazýyýp attýk, kripto unsurlar tespit ettikçe üzerlerine kireç döküyoruz diye ne FETÖ ne FETÖ’nün sahibi Türkiye emellerinden vazgeçmedi haliyle!
***
CHP ve ÝP’in FETÖ ile mücadele gevþekliðini, terör söylemlerini tekrarlama þuursuzluðunu biliyor eleþtiriyorduk. Hatta þunu epeydir de anlatmaya çalýþýyordum aslýnda. “Tüm gücümüzle siyaseti vesayete üstün kýldýk, saðlam bir demokratik sistem için çabaladýk, milli iradeyi her þeyin üstünde tuttuk. Yeni saldýrý muhtemelen buradan gelecek. Meþru kavramlarý, meþru alanlarý, meþru partileri çürütecekler” diye iz sürüyordum.
Türkiye’de seçimlerin müþahitler ve gözlemcilerle saðlýklý biçimde yapýldýðýna dair inancým tamdý benim. Gezi sonrasý peyda olan “oy ve ötesi” türü örgütlenmeleri, seçim kaybetmekten bunalan CHP seçmeni için bir tür avuntu olarak görüyor, PKK’yý dýþarda tutarsak sandýk güvenliðine iliþkin baþkaca bir þüpheye düþmüyordum. Ama zaten neden emin olduysak, oradan darbe yedik biz.
Belki de FETÖ, seçim sandýðýný en kolay sýzacaðý yer olarak gördü ve örgütlendi. Sinsice saldýran, yakalanýnca karýsýný bile tanýmayan mankurtlar için çok da uzak ihtimal deðil herhalde.
***
Birkaç þey daha var…
BÝR: Kamuoyu itirazlara alýþkýn aslýnda. CHP her seçim yenilgisini böyle öteler aslýnda. Ýddialarýný hiç somutlaþtýrmadan söylenir durur. Ýlk kez bir parti itirazýný somut belge ve bulgu ile yapýyor.
ÝKÝ: AK Parti itirazýný yaptý, þimdi YSK görevini yapsýn. Sandýk ne derse olur.
ÜÇ: FETÖ ya da birileri belli ki oy çalmýþ, kaydýrmýþ, uydurmuþ ama AK Parti müþahitleri de ayakta uyumuþ!
DÖRT: 15 Temmuz’da Ýstanbul belediyesinin kamyonlarý ve diðer imkanlarý olmasaydý iþgal giriþimi nasýl geri çevrilebilirdi? Diyelim ki Ýmamoðlu kazandý ve Allah korusun benzeri bir saldýrý oldu. Lideri tanklarý selamlayýp güvenli eve geçer, baþkaný aman sokaða çýkmayýn der, Ýstanbul’da durum ne olur?
BEÞ: Ýlginç deðil mi oy ve ötesi türü örgütlenmeler ilk kez sessiz. Neden acaba?
ALTI: Çok tuhaf deðil mi, dokuz ay önce “kendi sistemine veri giriþi bile saðlayamayan”, ortalýðý velveleye verip sonra üç gün saklanan CHP örgütünde her þey ilk kez pek steril, fazla sistematik, çok dakik. Üstelik Ýstanbul’u 25 yýl sonra almýþken? Neden?
YEDÝ: Oylar saðlýklý þekilde sayýldýðýnda “AK Parti kazansa bile CHP’ye býraksýn. Söz olur, olumsuz etkisi olur” diyenler var. Ne münasebet! Kimin oyunu kime býrakýyorsunuz? YSK iþini yapsýn, hukuk kararýný versin. Kimin hakkýysa belediyeyi o alýr. Sokaklarý karýþtýrmak isteyen varsa da cevabýný hakkýyla alýr!