FETÖ ile mücadelede yanlýþ yaparsak kaybederiz!

Öncelikle þunu belirtmek isterim: FETÖ ile mücadele týpký PKK ile mücadele gibi hayati öneme sahiptir.

Bu hayati mücadelede týpký ilk baþlarda PKK konusunda yaptýðýmýz yanlýþlarýn aynýsýný yaparsak beka sorunumuzu derinleþtirmiþ oluruz.

Terör örgütleriyle mücadele iki ayaklýdýr: Yok etmek ve kazanmak.

Terör örgütün asli unsurlarýný/bulaþýcý virüslerini kararlýlýkla yok etmek ne kadar gerekliyse o terör örgütünün toplumsal tabanýný kazanmayý amaçlamak da o kadar gereklidir.

Terör örgütleri için halk desteði veya toplumsal taban hayati önemdedir. O desteði kesebildiðiniz ölçüde baþarýlý olursunuz.

Ýnsanlar bilerek veya bilmeyerek þu veya bu nedenle bir takým örgütlere destek verirler.

Sonradan yanýldýklarýný veya aldatýldýklarýný gördüklerinde vazgeçerler.

Bu terk ediþ bazen anýnda olur bazen de zaman alýr.

Psikolojik ve zihni kopuþlarýn fiziki kopuþlara dönüþmesini saðlamak o yüzden önem arz eder.

O yüzden toplumsal taban desteði konusunda doðru analizlere ihtiyaç var.

Sebep ve sonuç iliþkilerini doðru anlamlandýrýp isabetli kazanma yöntemlerini devreye sokanlar terörle mücadelede kalýcý baþarýlar elde ederler.

Gayrýsý terör örgütlerinin deðirmenine su taþýmak anlamýna gelir.

Hizmet maskeli taþeron terör örgütü

FETÖ örgütünü ve sosyolojisini doðru okumak lazým.

Yakýn tarihlere kadar nerdeyse herkesi, hatta ülkenin tepe yönetimindeki insanlarý bile kandýran ve aldatan “dini görünümlü” korkunç takiyeci bir örgüt gerçekliðiyle karþý karþýya olduðumuzu unutmamalýyýz.

“Hizmet hareketi” olarak bilinen “cemaat”in gerçekte ABD derin devletinin ülkemize karþý kullandýðý çok tehlikeli ve korkunç bir “istihbarat ve terör örgütü” olduðunun resmen kayda geçirildiði tarih, daha dün denecek kadar yakýn bir tarihtir.

O tarihe kadar ülkemizin mütedeyyin vatandaþlarý bu yapýyý desteklemiþ, evlatlarýný da bu yapýya gönül rahatlýðýyla teslim etmiþlerdir.

Dershane ve okul süreçleri dindar ama yoksul, bir o kadar da zeki çocuklarýn devþirildiði süreçlerdir.

O yoksul dindar aileler evlatlarýný o yapýnýn dershanelerine veya okullarýna gönderirken iki þeyi amaçlýyorlardý:

Bir: Dindar bir cemaat olduklarý için evlatlarýnýn emin ellerde olacaklarýna inanýp güven hissediyorlardý.

Ýki: Devlet katýnda mutlaka iyi bir mevkiye gelebileceklerine inanýyorlardý.

O yapý, zeki çocuklarý tespit ediyordu. Onlarýn aileleri çocuklarýnýn okul ve yurt masraflarýný karþýlayan bu yapýya ziyadesiyle minnettarlýk duyuyorlardý.

Bu yapýnýn devlet katýnda ziyadesiyle itibar gördüðünü görenler hem dini duygularla hem de kendileri veya evlatlarý için sosyal statü edinmek için yönelimlerini sürdürdüler.

Bu yapýnýn tabanýný oluþturanlarýn durumu da profili de gerçekliði de böyle.

Bir de menfaatçi bir zümre vardý. Görünüþte dindar ama önemsedikleri tek þey ticaretleri olan bir taife...

Onlar da bu cemaatin sadece devletimiz katýnda deðil devletimiz sayesinde baþka devletler nezdinde de hayli itibarlý olduðunu görüp yardým ve destek sundular ilkin. Sonra kat be kat fazlasýný ceplerine indirdiler tabii.

Bunlarýn içinde sahiden F. Gülen iblisine iman derecesinde baðlý olanlar olduðu gibi sadece iþlerini gördürmek için yanaþanlar da vardý.

Devlet bürokrasisi içinde yükselmek için, sözgelimi Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Müsteþar, Genel Müdür, Büyükelçi, Baþsavcý vs. olabilmek için o yapýya yanaþanlar oldu.

Çok kompleks tercihlerin içiçe geçtiði girift ve karmaþýk bir yapýdan bahsediyoruz FETÖ derken.

Tavan ile orta ve alt katmanlarýn hem birbiriyle örtüþtüðü hem ayrýþtýðý karmakarýþýk bir örgütsel sosyoloji bu...

Alttakilerin büyük bir çoðunluðu dini hassasiyetleri dolayýsýyla bir yönelim içindeyken orta kattakiler daha ticari ve menfaat temelli bir iliþkilenme içindeydiler...

Bu tespitim þu anlama gelmiyor: Alt ve orta kattakiler topyekun suçsuz-masum!

Onlarýn içinde de Gülen iblisine ölümüne baðlý olan haþhaþiler vardý elbette...

Buradaki ayrýþtýrmayý; topyekun FETÖ’cü veya deðil, suçlu veya suçsuz eksenine oturtmadan yapabilmek önemli.

Bunun ne kadar zor olduðunun farkýndayým.

O yüzden ölçüyü doðru koymak lazým.

Cemaatten terör örgütüne dönüþte milat

Bana göre ölçü veya milat þudur: 17/25 Aralýk sürecinden itibaren “cemaat” denilen bu yapýnýn gerçekte bir taþeron terör örgütü olduðu devletimiz tarafýndan kabul edildikten sonra aldatýldýklarýný görüp samimiyetle bu yapýdan kopan hiç kimseyi FETÖ’cü olarak suçlamamak lazým.

Samimiyetin ölçüsü nedir peki?

Bir: Bizatihi o yapýdan ayrýlmak.

Ýki: O yapýya karþý eleþtirel tavýr almak.

Baþka bir ifadeyle, baþkalarýnýn da gerçeði görmelerini saðlayacak bir karþý duruþ sergilemek.

Bunu toplumsal tabaný oluþturan fertler için söylüyorum.

-Devamý yarýn-