FETÖ’nün mutemet kalemleri, Ýsrail’in Gazze’de giriþtiði soykýrým üzerine “alarma geçip” muhalefet partilerine akýl vermeye baþladýlar...
Bunlardan biri...
Sosyal medya hesabýndan bu satýrlarýn yazarý hakkýnda ileri geri konuþan ve “FETÖ mamulü sýfýrlama tapelerine bakmadýðýmý, bakmaya gerek duymadýðýmý” söylediðim için gazeteciliðimi sorgulayan bir karaktersiz...
Madem bu sözü ikide bir karþýma çýkaracak, hatýrlatayým sevabýna:
Ürettiðiniz “kirli varakayla” ilgilenmediðim doðrudur...
Bununla övündüðüm de doðrudur...
Bu cümleden olarak, kasetlerinizin, tapelerinizin, montajlanmýþ ses kayýtlarýnýzýn gözümde bir deðeri yok...
Meþruiyeti yok ki, deðeri olsun...
Benim gazeteciliðimi sorgulayacaðýnýza, ürettiðiniz tapeler ve saðladýðýnýz nakdi yardýmlarla günlük gazete çýkaran, maksat hasýl olunca da gazetesini ve çalýþanlarýný yüzüstü býrakýp Meclis’e kaçan tabansýzlarýn gazeteciliklerine bakýn...
Bakalým, ne göreceksiniz...
Hem yasalarýn ve ahlakýn suç saydýðý fiiller iþleyeceksiniz, yani montajlanmýþ ses kaydý ve kirli varaka üreteceksiniz, hem de iþlediðiniz suçlara “ortakçý” olmuyoruz diye gazeteciliðimizi sorgulayacaksýnýz.
Siz ne þerefsiz adamlarmýþsýnýz!
Konumuza dönecek olursak...
Baþta bu þerefsiz olmak üzere, FETÖ’yle dirsek temasýný kaybetmemiþ ne kadar “kripto” varsa, muhalefete akýl vermek için kuyruða girdiler.
Þunlarý söylüyorlar (özetle):
Erdoðan, seçim kampanyasýný “Ýsrail karþýtlýðý” üzerine kurabilir; sakýn onun tuzaðýna düþmeyin, Ýsrail’i tel’in mitinglerine katýlmayýn. Hatta Cuma günü Yenikapý’da yapýlacak mitingi itibarsýzlaþtýracak çýkýþlar yapýn...
Bu akýl verme yöntemi, bizi, “Ýsrail-Erdoðan ortak çalýþýyor” sonucuna götürür ki; bu þerefsizler, Erdoðan kazanmasýn diye bir zamanlar “otorite” diye kutsadýklarý Ýsrail’i bile satmaya hazýrlar...
Demek ki þöyle oluyor:
Ýsrail ve Amerika el ele, seçim sathý mailinde, önceden alýnmýþ kararý (ABD Büyükelçiliði’nin Kudüs’e taþýnma kararýný) uygulamaya koyuyorlar.
Erdoðan’ýn buna sert tepki göstereceðini ve Türk halkýný seferber edeceðini bildikleri için de biraz acul davranýyorlar.
Erdoðan da, ayaðýna gelen pasý deðerlendirip, seçim kampanyasýný Ýsrail karþýtlýðý üzerine kuruyor...
Ýnanmayacaksýnýz ama aynen böyle þeyler yazýyorlar...
Muhalefet, bu “akýl verme”nin iðvasýna kapýlýp, daha sert Ýsrail eleþtirilerine yönelir mi? Yoksa meseleyi yanlýþ anlayýp, anti-Filistin saflara mý savrulur?
Bunu bilemiyoruz...
Bildiðimiz þu:
Bütün meselelerin odaðýna “Erdoðan”ý yerleþtiren, neredeyse Erdoðan’sýz cümle kuramayan bu utanmaz arlanmaz vicdansýz adamlar, soykýrýma uðrayan mazlum Filistin halkýyla hiç empati kurmadýlar, onlarýn acýlarýna duyarsýz kaldýlar.
Masum Ýsrail çocuklarý için gözyaþý döktüler (döksünler, çünkü Ýsrailli çocuklar da masumdur) ama masum Filistinli çocuklar için kýllarýný dahi kýpýrdatmadýlar.
Ýsrail’den söz ederken de, hep “otorite” tanýmlamasýný kullandýlar.
Þimdi, otoriteyi “eleþtirir gibi” yapýyorlar, Kudüs kararýný zamansýz buluyorlar.
Seçim sonrasýna kalsaymýþ daha iyi olacakmýþ.
Çünkü Erdoðan’a yarýyormuþ.
Özetle þunu diyorlar: “24 Haziran’dan sonra nasýlsa bol bol öldüreceksiniz. Þimdi sýktýðýnýz her kurþun Erdoðan’a oy olarak dönüyor...”
Katliamý deðil, zamanlamasýný eleþtiriyorlar.
Böyle de cibilliyetsiz adamlar!