FETÖ ile ilgili yaþanan en büyük þaþkýnlýk, terör örgütü üyelerinin 25-30 yýl boyunca kendilerini nasýl gizledikleridir. TSK’da, MÝT’te, Emniyet’te ve yargýnýn her kademesinde, 3-5 deðil binlerce insanýn, kendisini uzun süre gizlemesinin, tarihte bir örneði yok.
Bu durumu nasýl izah edebiliriz?
Kabul edilmeli ki, böylesine bir organizasyon, böylesine derinlemesine yaygýn otonom yapý, devlet içerisinde bir emekli vaizin tek baþýna yapabileceði bir iþ deðil. FETÖ, çok açýk ki 40 yýl hazýrlýklarý yapýlmýþ Türkiye’yi iþgal planý... Ýþte önceki gün en yetkili aðýzdan, Sayýn Cumhurbaþkanýnýn söyledikleri: “Bu olay, sadece içeride tezgâhlanan bir olay deðildir. Bu olay, içeride aktörleri olan ama senaryosu dýþarýda yazýlan bir darbe hareketidir.”
F. Gülen’e; ABD’de oturma izni verilmesinde CIA’nýn doðrudan desteði, Pensilvanya’da ikameti, korunmasý, talimatlar vermek üzere kendisiyle yýlda üç defa toplantý yapmak üzere 100 “imam”ýn Türkiye’den ABD’ye gelmesine göz yumulmasý, darbenin senaryosunun dýþarýda yazýldýðýný anlatmaya yeter. Yine de böylesine bir yabancý desteði, gizliliðin boyutlarýný tek baþýna açýklayamaz.
Ýkinci derecede önemli sebep, Sayýn Erdoðan’ýn söylediðidir: “Hepimiz iyi niyetimizin kurbaný olduk...” FETÖ gizliliði, sadece AK Parti döneminde baþlamadý. 40 yýllýk hazýrlýk göz önüne alýnýrsa; Demirel, Özal, Türkeþ, Çiller, Mesut Yýlmaz ve Ecevit dönemlerinde de bu gizlilik vardý. Milletimiz ve yöneticiler; bilhassa eðitim, hoþgörü, diyalog, uzlaþma temalarý üzerine oturmuþ bu harekete hep iyi niyetle baktý. Çocuklarýmýz hepimizin zaafýydý. “Ne güzel, anne babalara saygýlý, edepli, terbiyeli, dürüst ve çok baþarýlý nesiller yetiþtiriyorlar” dedik. Hepimizin gözü baðlandý. Ben baþtan beri diyorum, temelde bu küresel bir hipnoz hareketi. Abant Toplantýlarý, bir cazibe merkezi oldu. Hele dünya çocuklarý ile yapýlan Türkçe Olimpiyatlarý bizi adeta efsunladý.
Ýllegal yapý, bütün gizliliði ile devlet kurumlarýný iþgal ederken, legal sahada müthiþ bir göz boyamacýlýðý yaptý.
Nasýl bu kadar gizlendiler? Bir sebep de kadrolaþmada iktidardaki insanlarý en yakýnlarý ile ikna ettiler. Diyelim bir partinin iktidarý döneminde, bilhassa da AK Parti iktidarýnda emniyet, yargý ve bakanlýk bürokrasisine bunlar, baþbakana, beþ-on milletvekili ile en güvenilen insanlarýn referansý ile takdim edildi. Siz olsanýz ne yapardýnýz? En güvendiðiniz insanlar takdim ediyor FETÖ militanlarýný...
Bir baþka sebep, layýk olmadýklarý halde FETÖ militanlarý en etkili makamlara getirildi ve kendilerine akýl almaz maddi menfaatler saðlandý. Devlet kurumlarýnda onlarýn önü açýldý, en kritik mevkilere onlar getirildi. Gizliliðin, konumlarýný korumak adýna nasýl deðerli olduðunu gördüler.
Nasýl bu kadar kendilerini sakladýlar? En birinci sebep, milletin evlatlarýný, daha ortaokul lise sýralarýnda, Fetullah Gülen’in Mehdi olduðuna, bütün kararlarýný Peygamberimizle istiþare ederek aldýðýna inandýrdýlar. Hepsinin beynine bir hipnoz çipi takýldý. O yaþlarda bu çocuklar Gülen’e -hâþâ- Allah’a itaat eder gibi itaat ettirildiler. “Hocaefendi’ye itiraz ederseniz, þefkat tokadý yer, ahiretinizi de kaybedersiniz” dediler. “Abi”lere zimmetlenerek generalliðe, HSYK üyeliðine kadar hiç kendileri olmadýlar/olamadýlar. Pensilvanya’dan gelen her talimatý ölümüne yerine getirecek kadar canavarlaþtýlar. Cumhurbaþkanýmýzý ailesi ile birlikte öldürmeye kalktýlar. Meclis’i bombaladýlar, tankla masum halkýn üzerine ateþ ettiler, F-16’lar ile insanlarýn üzerine bomba attýlar.
Þimdi ders çýkarma zamaný...
