17-25 Aralýk’tan sonra Türkiye, Fethullahçý Terör Örgütü ile tanýþtý, bu yapýnýn devlet içindeki gücünü az çok fark etti, emniyet ve yargýda ne kadar etkili olduklarýný anladý. Balyoz, Ergenekon gibi davalarla insanlarý çok kolay suçlu hale getirebildiklerini gördü. Öyle bir sistem kurmuþlardý ki haksýzlýða uðradýðýnýzda baþvurabileceðiniz bütün mercilerde de bunlar vardý. Hangi kapýyý çalsanýz karþýnýza bunlar çýkýyordu.
Van’da görüþtüðümüz Hizbullah Van Ana Davasý kapsamýnda mahkum edilen 11 kiþinin yakýnlarý bu gerçeði ifade ediyor ve “Þimdiye kadar yaptýðýmýz her itirazda karýmýza çýkanlar yine onlarmýþ meðer. 15 Temmuz’dan sonra anladýk ki bizim çocuklarýmýzý tutuklayýp mahkum edenler FETÖ’cüymüþ. Biz af istemiyoruz, Balyoz ve Ergenekon’dan yatanlara verilen tazminatlarý da istemiyoruz, çocuklarýmýz FETÖ’cülerden temizlenen mahkemelerimizde yeniden yargýlansýn, tek isteðimiz bu” diyorlar.
2000’lerdeki pek çok siyasi davada bu yapýnýn mensubu olan hakim ve savcýlarýn etkisi olduðuna þüphe yok. Danýþtay davasýndan, Hrant Dink’e, Muhsin Yazýcýðlu’nun öldürülmesinden Uludere olayýna kadar hep çok olayýn hem meydana geliþinde hem de mahkeme sefahatinde FETÖ’nün dahli olduðuna dair çok kuvvetli ip uçlarý mevcut. Söz konusu davalarýn bir kýsmý da zaten bu yönüyle yeniden inceleniyor.
11 kiþinin mahkum olduðu mezkur dava da bunlar gibi olabilir. Mahkum yakýnlarýnýn, yeniden yargýlama talebini haklý kýlacak argümanlarý da var. Çünkü cezalarý 36’þar yýlla infaz edilen 11 kiþilik davanýn mahkeme heyeti, þu an itibariyle FETÖ davasýndan ya tutuklu ya da soruþturma kapsamýnda açýða alýnmýþ durumda. Kararý onayan Yargýtay’daki hakimlere bakmak lazým. Onlar da bugün ayný þekilde FETÖ’den tutuklu ya da açýða alýnmýþsa þüphe daha da güçlenmiþ demektir.
Ailelerinin iddiasý çok önemli. “2000’de görülmeye baþlanan davada bir hakimin sürekli tahliye istemesine raðmen ýsrarla o güne kadar Van’da iþlenmiþ olan tüm faili meçhulleri üzerimize yýkan savcý ve bize mahkumiyet veren hakimler FETÖ’nün adamlarýymýþ” diyorlar ve “bu gerçek ortadayken bizim çocuklarýmýzla ilgili dava yeniden açýlmayacak mý?” diye soruyor.
Turan Boldað’ýn babasý Mehmet Salih Boldað, “Dava dosyasýnda yok yok” diyor ve durumun vahametini þu sözlerle anlatýyor: “Dosyaya bakan o güne kadar Van’da meydana gelen bütün suçlarý bizim çocuklarýmýz iþlemiz sanýr. Faili meçhullerin aileleriyle görüþüyoruz, onlar ‘biz sizin yapmadýðýnýzý biliyoruz’ diyorlar ama mahkeme tersini söylüyor. Ortada hiçbir kanýt yokken üstelik. “
Kimi daha üç aylýk evliyken girmiþ hapse, kimi iki aylýk babayken. 17 senedir hapisteler. Yeniden yargýlama olmazsa 19 sene daha yatacaklar.
Terörü toplum yenecek
Perþembe günü Van’da Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesinden 21 ilin sivil toplum örgütü temsilcileri bir araya gelerek FETÖ, DAEÞ ve PKK-PYD terörüne karþý gür bir sesle lanet okudu. Bin 113 STK Kardeþlik Nöbeti için bir araya gelerek teröre “Van minute” dedi.
Çünkü terörden en çok onlarýn caný yandý. Terör evlatlarýný ellerinden aldý, ‘hendek savaþý’nda kapý eþiklerine kadar dayandý.
PKK, oy verdikleri siyasetçileri de kullanarak sokaklarýný kazdý, kadýnlarýnýn oturup sohbet ettiði kapý eþiklerine döþedi, çocuklarýnýn oyun alanlarýna barikatlar kurdu, camilerini cephaneliðe çevirdi...
On yýllardýr gençlerini PKK terörüne kurban veren Kürtler, DAEÞ’in de hedefinde artýk. En son Gaziantep’te bir kýna gecesine yapýlan canlý bomba saldýrýsý, terörün sonuç alamayýnca ne kadar vahþileþebileceðini bir kez daha gösterdi.