Uzmanlar, PKK’nýn yerel seçimlere kadar þiddeti týrmandýracaðý öngörüsünde bulunuyor. Çünkü bölgede yitirdiði otoritesini yeniden ele almak için teröre ihtiyacý var.
Bunu bir tür “güç gösterisi” saymalý...
Örgüt, yaptýðý eylemlerle, “Otorite, hâlâ ve her þeye raðmen bizde” mesajý veriyor.
Otoriteyi tesis ettikten sonra, hangi partinin baþarýlý olmasýný istiyorsanýz, halký oraya kanalize edebilirsiniz.
Bu bilgi bir kenarda dursun...
Daha önce iki kez yazmýþtým... Bu, “üçüncü baský” olacak...
Son terör saldýrýsýyla irtibatý bulunmayabilir ama istikbaldeki eylemler için aklýmýzda tutmamýz gereken bazý hususlar var.
Önce bir soru:
Sahada kaybeden PKK’nýn hâlâ “canlýlýk” emaresi göstermesini nasýl açýklamalý?
Kulaðý delik meslektaþlarýmýzdan biri, epey bir süre önce (devlet içindeki FETÖ varlýðýnýn devam ettiði dönemde), PKK içindeki devlet ajanlarýnýn “yön” deðiþtirdiklerini, karþý taraf için çalýþmaya baþladýklarýný iddia eden ilginç bir yazý kaleme almýþtý.
PKK içindeki devlet ajanlarý da ne ola?
Muhtemelen kimi gizli servis unsurlarýndan, jandarma muhbirlerinden ve açýk faaliyeti benimsemiþ köy korucularýndan söz ediyordu.
Olabilir miydi?
PKK içine sokulmuþ unsurlarýn (gizli servis görevlilerinin ve jandarma muhbirlerinin) “karþý tarafa” geçtikleri bilgisi doðru olabilir miydi?
Bir savaþtaysanýz, her türlü “sonuç” mümkündür.
Hemen aklýma, FETÖ’cü polis þeflerinin ve savcýlarýnýn baþlattýðý “KCK soruþturmasý” (operasyonu) geliyor.
Kamuoyunda çokça tartýþýlan bir operasyondu bu.
Bir iddiaya göre, 10 binin üzerinde gözaltý yapýldý... (Daha sonra, gözaltý sayýsýnýn 8 bin civarýnda olduðu açýklandý.) Binlerce kiþi tutuklandý.
Tutuklananlar arasýnda, seçilmiþ belediye yöneticileri, kamuoyunun yakýndan tanýdýðý bazý yazar, akademisyen ve yayýncýlar da bulunuyordu.
Derken, bir fotoðraf “çýkarýldý” ortaya. Daha doðrusu, bir fotoðraf servis edildi: Tutuklu sanýklar, bileklerinde plastik kelepçe, tek sýra halinde Adliye’ye götürülüyorlar... Görüntü mide bulandýrýcýydý ve “temerküz kampý uygulamalarýný” hatýrlatýyordu.
Soruþturmanýn “ilerleyen” bölümlerinde, bazý tutuklularýn resmî kimlik taþýdýklarý ortaya çýktý...
Daha doðrusu, ortaya çýkarýldý.
Daha açýk konuþacak olursak...
FETÖ’cü polisler ve savcýlar, yememiþ içmemiþ, “terör suçlularýný açýklýyoruz” gerekçesinin arkasýna sýðýnarak, tamamen masumane (!) niyetlerle, KCK içindeki devlet görevlilerinin kimliðini deþifre etmiþlerdi. (KCK içindeki 329 “Jandarma muhbiri” de, isimleri ve görev alanlarýyla birlikte bu dönemde deþifre edilmiþti.)
Durum sonradan anlaþýldý:
Kamuoyunun “teröre karþý üstün mücadele” diye alkýþladýðý bu giriþim, MÝT’in KCK içinde kurduðu “tezgâhý” bozmayý amaçlýyormuþ.
Diyorum ki, PKK içindeki bazý “devlet unsurlarý” gerçekten de yön deðiþtirdilerse ve “karþý taraf” için çalýþýyorlarsa, önce KCK operasyonuna bakmamýz gerekmiyor mu?
Bir becayiþ mi söz konusuydu?
FETÖ’cü polis ve savcýlar, kimliklerini deþifre ettikleri gerçek devlet görevlilerinin yerine, kendi elemanlarýný mý ikame ettiler? Daha doðrusu, bugün bizim “devlet görevlisi” zannettiklerimizin arasýnda FETÖ mensuplarý mý bulunuyor?
Þunu demeye çalýþýyorum:
FETÖ-PKK ortaklýðýnýn temelleri KCK soruþturmasýyla atýldý. Baþta Ali Fuat Yýlmazer olmak üzere, KCK soruþturmasýný yürüten polis ve savcýlarýn “derinlemesine” ve farklý bir soruþturmaya tabi tutulmalarý gerekiyor.