Çirkinleþme potansiyeli yüksek bir kiþiyle tartýþtýðýmýn farkýndayým.
Olsun.
Bu da bir tecrübedir.
Bay Taþgetiren’le giriþtiðim polemiðin bana “öðrettikleri” þunlar:
BÝR- Herkesle tartýþýlmaz. Hele, “kibirli” ve egosuna halel geldiðini düþündüðünde çirkinleþip aðzýný bozan adamlarla hiç tartýþýlmaz.
ÝKÝ- Siz ne söylerseniz söyleyin, söyledikleriniz karþýnýzdakinin “anladýðý” ya da “anlamak istediði” kadardýr.
ÜÇ- En tehlikeli Fetullahçýlýk türü, “ahlaken Fetullahçýlýk”týr... Muhatabýnýz, “FETÖ tapeleri dýþýnda bir kaynaðýnýz, edindiðiniz farklý bilgiler ya da ulaþmýþ olduðunuz belgeler var mý? Varsa bilelim de, biz de içimize sindiremeyelim!” sözlerinize,“Size mi düþtü kol saatinin üzerine kapanmak?” diye mukabelede bulunuyorsa, iþte o kiþi “ahlaken Fetullahçý” olmuþ demektir. Yaptýðý terbiyesizlik (“kol saatinin üzerine kapanmak”, vs...) bu tutumunun yanýnda “cürüm” bile deðildir.
DÖRT- Ýnsanlarýn “aðlamalý, sýzlamalý” derviþ meþrep halleri sizi yanýltmasýn... Bu mecralarda dolaþýrken ellerinden FETÖ tapelerini eksik etmezler ve o tapelere göre hüküm verirler, baþka mecralara sokulduklarýnda kýlýk deðiþtirip “Peygamber ahlaký” diye yazýlar yazarlar.
BEÞ- 17/25 Aralýk tertibinin savcýlarýndan Celal Kara, Cumhuriyet gazetesi genel yayýn yönetmeni Can Dündar’a, “Bu soruþturmada bir numara Cumhurbaþkaný Erdoðan’dý” diye itirafta bulunmuþtu. Demek ki, kaç yýldýr Erdoðan’la meselesini halledememiþ ve onun tarz-ý siyasetini problem olarak gören (hatta en büyük problem olarak onu gören) Bay Taþgetiren’in hedefinde de Erdoðan varmýþ... (Ayrýca, teknik olarak mümkün olmadýðýný bile bile, ýsrarla “Yüce Divan” diye tutturmasý, ajandasýnýn çok zengin olduðunu gösteriyor.)
15 Temmuzgiriþimi birçok þeyi açýða çýkardý. FETÖ mamulü bütün soruþturmalarýn ve iddialarýn altýný boþalttý. Bu durum, bugün en muhalif kesimler tarafýndan bile kabul görüyor ama içimizdeki elemanlar hâlâ ve ýsrarla içinde “yolsuzluk dosyalarý” geçen cümleler kuruyor... Meseleye “FETÖ perspektifinden” bakmayanlarý da, zýmnen, “yolsuzluk savunucusu” konumuna düþürüyor. Bu düþüklüðe bile tamah ediyor... Bu da “ALTI” olsun!
Bir de “YEDÝ” var tabii:
Kurnaz Bay Taþgetiren, “Kekeç'i gördünüz. Retweetleriyle onun katarýna takýlan isimleri de gördünüz” diyor...
Peki, retweetleriyle senin katarýna takýlan FETÖ’cüleri, HDP’lileri, PKK’lýlarý, CHP’lileri, Meral Akþener’cileri, yeminli Erdoðan düþmanlarýný, Doðan Medya Grubu “memurlarýný” nereye koyacaðýz?
Bu “dayanýþma fotoðrafý”ndan memnun musun?
HAMÝÞ
Müjdemi isterim Ahmet Taþgetiren... “Eðitim seferberliði” için Erdoðan’a önerdiðin Ertuðrul Özkök, “uzun vadede” senin kazanacaðýný yazmýþ... Çünkü “vicdan, hukuk, adalet, insanlýk” senin yanýndaymýþ.
Hangi hukuk?
Özkök’le birlikte “eðitim seferberliði” katarýna takmaya çalýþtýðýn Taha Akyol’un hukuku mu?
Hani, ilkokul mezunu bir marangozdan talimat alan HSYK düzenini “iþte hukukun üstünlüðü” diye alkýþlayan, bütün bir yargý trafiðini düzenleyen Ýbrahim Okur’u cilalayýp parlatýp “gerçek hukuk adamý” diye pazarlayan Taha Akyol...
O Taha Akyol’un hukuku mu?
Bu “hukuk”la mý kazanacaksýnýz?
FETÖ tapeleri dýþýnda ne söylüyorsunuz ki, uzun vadede kazanacaklarýnýz, bizim hanemize “kayýp” olarak yazýlsýn?