FETÖ ve Kýlýçdaroðlu: Ýlk hedef 330’u engellemek

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, 3 Aralýk’ta Adana’da düzenlenen mitingte, FETÖ soruþturmasý kapsamýnda tutuklanan bazý yazarlarýn isimlerini teker teker söyleyerek, alandaki kalabalýða “burada” dedirtmiþ ve þöyle konuþmuþtu:

“Onlar þu anda hapiste, ama onlar ayný zamanda Adana meydanýnda, yüreklilerin bulunduðu meydanda, cumhuriyete, demokrasiye sahip çýkan meydanda, Mustafa Kemal’in meydanýnda onlar þimdi…”

Kýlýçdaroðlu’nun, özgürlük ve demokrasiye sahip çýkma görüntüsü altýnda bir süredir FETÖ’ye destek veren tutumu þaþýrtýcýdýr. CHP liderinde Yenikapý’dan sonraki deðiþim; Artvin’deki PKK suikast giriþimi ve sonrasýnda ABD Büyükelçisi ile görüþmesi ile baþladý. 15 Temmuz þehit ve gazilerini unutan Kýlýçdaroðlu, önce FETÖ’cüler için maðduriyet edebiyatý yapmaya baþladý. “Bize oy versin vermesin, bütün mazlumlarýn hamisi biz olacaðýz” dedi.

Kýlýçdaroðlu sadece FETÖ’ye destek verenlere sahiplenmiyor. PKK’ya destek verenlere de sahipleniyor. Bölücü terör örgütünün þehit ettiði askerlerimizden, polislerimizden, korucularýmýzdan, masum vatandaþlarýmýzdan bahsetmeden, tutuklanan HDP’li milletvekillerine kol kanat geriyor. HDP’li milletvekillerinin hendekleri savunmalarýna, PKK teröristlerine sahip çýkmalarýna, onlarla kýrsalda kucaklaþmalarýna tek laf etmiyor.

Daha önceki yazýlarýmda Kýlýçdaroðlu’nun bu siyasetinin CHP tabanýnýn duygularýný yansýtmadýðýný söyledim. FETÖ ve PKK terör örgütleri konusunda CHP tabanýnýn, AK Parti ve MHP tabanýndan farklý düþünmediðine inanýyorum.

Kýlýçdaroðlu’nun Adana’daki çýkýþý, bardaðý taþýran son damla oldu. Kýlýçdaroðlu, bugüne kadar görmediði bir taban tepkisi ile karþý karþýya. Elbette birkaç örnek genelleþtirilemez. Ama suskun kalanlarýn, ses verenlerle ayný hissiyatý paylaþtýðý da kuvvetli bir ihtimal…

Yazar Nihat Genç en sert tepkiyi verdi; “Kýlýçdaroðlu senin belaný Allah’a býrakanýn da Allah belasýný verir” dedi.

CHP Ýstanbul milletvekili Dursun Çiçek ile CHP Parti Meclisi üyesi, kumpas davalarýnýn maðdurlarýndan Mehmet Ali Çelebi’den ve davalarýn avukatý Celal Ülgen’den de tepki geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan de tepkisini þu sözlerle gösterdi: “Yeter artýk, sabýr sabýr, bir yere kadar, ben Atatürk’ün kurduðu gibi bir CHP istiyorum. Oraya buraya savrulan deðil…”

Çok açýk ki, Kýlýçdaroðlu’ndaki deðiþim, önümüzdeki dönem için yeni bir siyaset tarzýný iþaret ediyor. CHP Genel Baþkaný, kendisine parti tabanýndan gelecek tepkileri hesaplayamamýþ olamaz. Öyleyse neden böyle davranýyor?

Bütün mesele, Cumhurbaþkanlýðý Sistemine gidiþi engellemek. Bunun ilk raundu da Meclis’teki anayasa deðiþikliði teklifi olacak.  

Ýhtimal, Kýlýçdaoðlu AK Parti içinde hala kendisini gizleyen FETÖ’cü milletvekilleri olduðunu düþünerek böyle hareket ediyor. Çünkü epeydir bir fitne kazaný kaynýyor: “Nerede bu 15 Temmuz’un siyaset ayaðý? AK Parti içindeki FETÖ’cülere ne zaman dokunulacak? 15 Temmuz Darbe Komisyonu Baþkaný þunu þunu yapmýþtý. Dýþiþleri Bakaný iken Davutoðlu Pensilvanya’da Gülen’i ziyaret etmiþti. Ona buna hesap soruluyor da, Davutoðlu’na neden sorulmuyor?”( Zaman gazetesi eski genel müdürü ve eski AK Parti Ýzmir milletvekili tutuklu Ýlhan Ýþbilen de mahkemede bu konuyu öne çýkarttý)

Besbelli, artýk içeriden dýþarýdan ne üfleniyorsa AK Parti’de bir çatlak oluþturulmak isteniyor.

15 Temmuz’da baþarýlý olamayanlar, ekonomik saldýrýnýn düðmesine basmakla kalmadýlar. Cumhurbaþkanlýðý’na giden yola Üst Akýl yapýmý tuzaklar kuruyorlar…