Sinop'ta FETÖ sanýðý eski Albay Temel Çetinkaya ve eþi eski Sinop Valisi Yasemin Çetinkaya'nýn avukatý, Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýsý Kamil Erkut Güre'nin eþi Avukat Birsel Güre’ymiþ meðer.. Bu skandal, Sinop’un Dikmen ilçesi eski Belediye Baþkaný Hüseyin Yüksek’in bu iki isimle olan davasýyla ortaya çýktý.. Düþünebiliyor musunuz, en kritik davalara bakan savcýmýzýn eþi FETÖ’cü bir Albayý savunuyor.. PKK ile FETÖ’nün ittifak yaptýðý en sorunlu coðrafyalardan birinde millet-devlet safýnda yer alan bir Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn eþi, 15 Temmuz’da milletin tepesine bombalar yaðdýran, kökü dýþarýda bir terör örgütünün avukatlýðýný yapsýn.. Bu akýl alýr gibi bir þey deðil.. Savcýmýz, anayasal düzenin teminatý.. Eþi anayasal düzeni yýkmakla suçlanan bir örgüt üyesi için cübbe giyiyor... Bunu bugünkü düzende kimse kabul etmez.. Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýsý’nýn eþi, 15 Temmuz’un sabahýnda görevden alýnan tek vali ve Albay eþine avukatlýk yapýyor.. Ýnanýlýr gibi deðil.. Bu durum teknik olarak sorun olmasa bile kamu vicdaný bakýmýndan asla kabul edilebilemez.. Bu skandalýn ortaya çýkmasýyla birlikte bir açýklama yapan Vali Yasemin Çetinkaya kendisinin de eþinin de FETÖ ile zerre irtibatý olmadýðýný söylüyor.. Belki de kesinlikle doðru söylüyordur.. Bu yargýlamalarýn tamamlanmasýyla ortaya çýkacak elbette.. Ama ‘ben masumum’ demekle, bu gereksizliðin ortadan kalkmayacaðýný bilmek lazým.. Akýn Öztürk de ‘ben masumum’ diyor, Gökhan Þahin Sönmezateþ de.. Avukat Haným’a sormak lazým; “.. çok lazým mýdýr Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn eþi olarak FETÖ'den yargýlanan isimlere avukatlýk yapmanýz?..” “Neden böyle oldu?” diye soran herkese öfkeli cevaplar yaðdýrýyor Vali Yasemin Çetinkaya.. Bu rezaletin diklenerek, meydan okuyarak deðil, kamu vicdanýný tatmin edecek þekilde sonuçlanmasý gerekiyor.. Devletinizi çok seviyorsanýz ve devletinize baðlýlýðýnýzý göstermek istiyorsanýz, onun gerektirdiði gibi hareket edeceksiniz.. Devletin elini zora sokacaðýnýza, iþini kolaylaþtýrýn..
10 günlük tatili kim yaptý?
Dünkü gazetelerde bir haber; “10 günlük tatil geride kaldý.. Tüm çalýþanlar iþ baþý yaptý..”
Bu kliþe haber metninin yazarý, 10 günlük bayram tatilinin sadece hafta sonuna denk gelen iki gününü kullandýðý halde, kimseye çaktýrmýyor.. Bu haberin yazýldýðý gazetenin editörleri, basýldýðý matbaanýn çalýþanlarý en fazla iki-üç gün izin yaptý..Bu haberin yayýnlandýðý gazetenin satýldýðý markette çalýþanlar sadece bir gün, bir gün de bayram ertesi kullanmak üzere iki gün izin alabildiler.. Ama olsun.. 10 gün bayram izni yapýldý.. Neden? Turizm sektörü için.. Turizm sektörü çalýþanlarý yaptý mý tatil?.. Býrak tatili hepsi mesai kavramý olmaksýzýn fazla fazla çalýþtýlar.. Havayollarýnda, otellerde, turistik tesislerde çalýþanlar tatil yüzü görmedi.. Peki kim yaptý arkadaþ bu tatili?.. Memur.. Özel sektörde emekçi dolu dizgin çalýþýyor.. Memur yine 10 gün tatil yapýyor.. Memura kar yaðsa tatil, dolu yaðsa tatil.. Özel sektör ise kýyamet kopsa çalýþýyor.. Sizce de biraz adaletsiz bir tablo deðil mi?..
