ABD’deki Zarrab davasýnýn 10. gününde bir tanýk dinlenmeye baþlandý. Adý Hüseyin Korkmaz. Komiser yardýmcýsý iken Korkmaz, 2014 yýlýnda, 17-25 Aralýk darbe giriþimini yürüten polislerle ilgili açýlan dava kapsamýnda, önce gözaltýna alýnmýþ ve sonrasýnda da tutuklanmýþtý. 17 aylýk tutukluðun ardýndan ise Þubat 2016'da serbest býrakýlmýþtý.
Silivri Cezaevinden tahliye olduktan sonra konuþan Korkmaz, "Hiç görev almadým, 17/25 Aralýk'tan hiç bilgim bile yoktu, herkes gibi medyadan öðrendiðim bir dosya ile ilgili tutukluydum" demiþti.
Þimdi ise karþýmýza ABD'deki duruþmada tanýk olarak çýktý ve konuþmaya þöyle baþladý: “Türkiye’de Rýza Sarraf soruþturmasýný yürüten ekibin amiriydim...”
Durunuz, hemen “yalancý, hain, þerefsiz” diye söylenmeyiniz...
Korkmaz’ýn bizzat F. Gülen tarafýndan özel yetiþtirildiðini gösteren tiyatro sahnesine geçelim. Ýfade verirken aðlamaya baþlamasý, Gülen’in cami kürsülerindeki aðlama numarasýyla bire bir örtüþüyor. Evet, hain bir de mahkeme salonunda aðlýyor...
Hâkim soruyor; sen ABD’ye nasýl geldin?
Korkmaz cevaplýyor: “Türkiye’den Aðustos 2016'ta kaçarken 17 Aralýk soruþturmasýndan temin edebildiðim delilleri, ismini açýklamayacaðým bir savcýdan ve bir dijital laboratuvar uzmanýndan aldým. Bir kaçakçý buldum, beni kaçýrmasýný istedim. Kara sýnýrýndan kaçtým. Kaçtýðým üçüncü ülkede, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtim. Yanýmdaki delillerden bahsettim. Onlarýn organizasyonu ile ABD’ye geldim ve beraberimde getirdiðim delilleri havalimanýnda teslim ettim.”
Durunuz, hemen “vay hain, alçak, ajan” demeyiniz...
Hâkim soruyor; ABD hükümetinden bir yardým aldýn mý?
Korkmaz cevaplýyor: “Savcýlýk 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. FBI 50 bin dolar verdi. Oturduðum apartmaný savcýlýk tuttu, kirasýný savcýlýk ödüyor...”
Neden durunuz, diyorum. Ayný zamanda satýlýk adamlar bunlar. 50 bin dolara ülkesini, devletini satan karaktersiz ve þerefsiz bunlar.
Hatýrlýyor musunuz FETÖ elebaþý Gülen, 17/25 Aralýk sürecinde emniyet ve yargý mensuplarýnýn, yolsuzluklarýn üzerine gittiðini, görevlerini yaptýklarýný ve bunlarýn binde birini bile tanýmadýðýný söylemiþti. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý Baþkaný Mustafa Yeþil, Aðustos 2014’te düzenlediði basýn toplantýsýnda; bu yargý mensuplarýný ve emniyet görevlilerini, “Cemaat” ile irtibatlandýrarak, “bir savcý 3 polisle “Hizmet”i terör örgütü ve çete kapsamýna sokarýz, bitiririz” hazýrlýðý yapýldýðýný iddia etmiþti.
Yalan, takiye, sahtekârlýk, ajanlýk FETÖ mensuplarýnýn karakteridir. 15 Temmuz dâhil bütün ihanetlerini ABD adýna, Haçlý ittifaký adýna yapýp inkâr eden bunlardýr. 15 Temmuz ihanetine, daha ikinci gün Pensilvanya’da ABD medyasýna “tiyatro, kontrollü darbe” diyen Fetullah Gülen’dir.
Türkiye adýna ne hazindir ki, FETÖ elebaþýnýn bu laflarýný Kýlýçdaroðlu, diline pelesenk etti, FETÖ’yü suçlayacaðýna Erdoðan’ý ve hükümeti suçladý, suçlamaya devam ediyor.
Aslýnda ABD mahkemesine taþýnan 17/25 Aralýk kumpasýnda tanýk olarak sahne alan FETÖ elemaný Korkmaz, ajanlýðýný ve ihanetini itiraf etmesiyle, 50 bin dolara Türkiye’yi sattýðýný açýklamakla, CHP lideri Kýlýçdaroðlu’na haber gönderiyor: “Bu davanýn arkasýnda durmayýn. Bu Türkiye’ye, Türk milletine ihanet davasýdýr. Hadi biz bir þarlatanýn Mehdilik iddiasýna kanýp ABD’ye ajanlýk yapýyoruz, lakin siz ana muhalefet partisi liderisiniz. ABD’deki bir kumpas mahkemesinden medet ummayýnýz” diyor.
F. Gülen yetiþtirmesi tanýk Korkmaz, FETÖ’cülerin resmen ABD’ye çalýþtýklarýný bir defa daha tescillemiþ oldu. Zaten Gülen de; “Haçlýlar tehlikeli deðildir, sizin kadýnýnýza kýzýnýza, caminize zarar vermezler” derken, her þeyi itiraf etmiþti…