Ak Parti’de FETÖ tasfiyesinin ne kadar yavaþ olduðu üzerine en fazla kalem oynatan yazarlardan biriyim..
Çoðu kimsenin bildiði halde çekindiði pek çok kiþiyi ve olayý bu sütunda cesurca yazdým...
Ne gazetenin yönetiminden ne de patronajýndan bir defa olsun,
“Amman o isim hakkýnda öyle demeyelim” türü bir þey de gelmedi..
O bakýmdan çok rahatým.
Dolayýsýyla bugün ortaya koyacaðým davranýþ biçiminin, öznel korumacýlýk olmadýðýný, sadýk okurlarým bilecektir..
Þimdi ilan ediyorum..
Ak Parti içindeki FETÖ baðlantýlý tesirli kiþiler hakkýndaki muhalefetimi erteledim..
Evet erteledim..
- Kabinede bir revizyon yapýlana dek..
- Parti MYK’sýnda bir temizlik yapýlana dek..
- Belediye baþkanlarý hakkýnda merkezden bir karar alýnana dek..
Erteledim..
Neden?
Bakýn deðerli dostlar..
Bu iç temizlik konusunda Ak Parti’nin ve Ak Parti medyasýnýn ortaya koyduðu özgüvenli tavýr karþýsýnda, CHP medyasýnýn ve özellikle de FETÖ’nün bunu tepe tepe kullandýðýný gördüm..
Ne zaman Ak parti içine sirayet etmiþ bir FETÖ kýrýntýsý ile ilgili tek satýr yazý yazýlsa, ihanet medyasýnda bu kocaman manþet oluyor..
Misal bir müptezel..
Hakkýnda yakalama kararý çýkmýþ bir terör örgütü üyesi..
Saklandýðý inden Ak Partili isimleri darbenin siyasi ayaðý olarak ilan ediyor..
Böylece, kendi nohut kadar zekasýnca darbe giriþiminin Ak Parti içindeki bir güç mücadelesi olduðuna kamuoyunu ikna etmeye çalýþýyor..
Oysa hepimiz biliyoruz ki, 15 Temmuz bir FETÖ’cü iþgal giriþimidir..
ve Ak Parti tam kadro bu iþgal giriþiminin karþýsýnda durmuþtur..
Bireysel anlamda iþbirliði yapmýþ olan varsa..
Yahut ödlek tavuk gibi sabaha kadar saklanmýþ olan Ak Partililer varsa da bu artýk iyot gibi açýða çýkmýþ durumdadýr..
Gereken de yapýlacaktýr..
Amma
30 Mart’tan baþlamak üzere, bugüne kadar FETÖ, Ak Parti’yle mi hareket etti yoksa CHP’yle mi?..
Bizim þimdi yüksek sesle bunu hatýrlatmamýz lazým..
Nasýl oluyor da Ak Parti medyasý da CHP medyasý da, FETÖ’cüler de ayný anda Ak Parti’ye yükleniyor?..
Ben bunda da bir FETÖ tertibi ararým o zaman..
Ýþte çözüm
Diyadin Belediyesi, kayyum atanmasýnýn ardýndan kapýdaki kürtçe tabelayý söktürmüþ, þimþekleri üzerine çekmiþti.. Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu “Kürtçe de týpký Türkçe gibi bizim dilimiz” diyerek tabelanýn yeniden eski haline getirilmesi talimatýný vermiþti.. Bu tavýr, tam da “Çözüm” ruhunun devam ettiðini ortaya koyan, birleþtirici bir tavýrdýr.. Ýcabýnda komisyon toplantýsýnda, HDP’lilerin gözlerinin içine baka baka “o Kandil’i baþýnýza yýkarýz” diyen Süleyman Soylu’nun, “Kürtçe de bizim dilimiz” demesi tam da devlet aklýnýn tezahürüdür.. 2009 sonrasý sürecin FETÖ eliyle olmamasý gereken bir tarafa sürüklendiðini, bürokrasideki FETÖ’cü kadrolarla PKK’nýn iþbirliði nedeniyle ülkenin bombalarla doldurulduðunu gördük.. Oysa en baþýndan beri yapýlmasý gereken bu olmalýydý. Ne terörle mücadele ediyoruz adý altýnda daða taþa “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazmak doðruydu, ne de çözüm adý altýnda PKK terör örgütünün memleketi bombalarla doldurmasýna göz yummak.. Her þey rayýna oturuyor yavaþ yavaþ..
Ýyi bayramlar kadehi
Falým çikletleri bir “Mutlu Bayramlar” görseli hazýrlamýþ..
Bir Alman ailesi çayýr çimen üzerine kurulu bir tahta masaya yerleþmiþ..
Pizza yerken kadeh tokuþturuyor..
Görülüyor ki bu bayram-seyran iþlerinden çok anlamýyorsunuz..
Görülüyor ki, çiklet sattýðýnýz memleketim insanýný da çok tanýmýyorsunuz..
Yahu mecbur musunuz.
Çiklet resmi koy gitsin..