Deniz Baykal’a yönelik “kaset komplosu” dâhil, bilumum kirli iliþkilerin içinden FETÖ’nün istihbarat polisleri çýktý.
MHP’li vekilleri görüntüye alýrken neredeyse “set” kurmuþlar.
Birden fazla kamera...
Mekân ayrýntýlarý...
Uzak çekim, yakýn çekim...
Þaryo tabir edilen hareketli düzeneði de kullandýlar mý, bilemiyorum...
Kullanmýþlardýr.
Bu kadar “özgüvenle” çalýþtýklarýna göre, mutlaka “reji” de kullanmýþlardýr. Bir yönetmenleri vardýr. Bir senaryo ekibi oluþturmuþlardýr.
Baþ senarist de, Fetullah Gülen’dir elbette...
FETÖ’nün pis iþlerine koþulmuþ istihbaratçý polisler, 17 Aralýk kumpasýndan önce de, ABD Ýstanbul Baþkonsolosluðu’yla temas halindeydiler, malum operasyonu oradan aldýklarý sufleyle gerçekleþtirdiler.
Bir de, önemli bir hizmette bulundular:
Kemal Kýlýçdaroðlu’na birtakým görüntüler getirdiler.
Hani Deniz Baykal, kendisine kurulan kaset komplosuyla ilgili olarak, “Bu konuyu aydýnlatacak iki isim var. Biri zamanýn baþbakanýdýr. Diðeri de Sayýn Kýlýçdaroðlu’dur. Çünkü Kýlýçdaroðlu, Baþbakanýn o kaseti seyrederken görüntüsünü izlediðini söylüyordu” diyordu ya...
Hani, Erdoðan’ýn bir monitöre bakarkenki görüntüsü...
Kýlýçdaroðlu’na göre, Erdoðan o monitörden Baykal’a ait görüntüleri izliyormuþ.
Peki, Kýlýçdaroðlu neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyor?
Kendisi anlatsýn: “Ben gözlerimle gördüm. Erdoðan’ýn bir deðil, birden fazla kaseti izlediðini gördüm. Kendisine o kasetleri servis edenler, ayný zamanda Erdoðan’ý da videoya alýyor. Bana böyle bir kaset olduðunu söylediler, getirdiler, önüme koydular, ben de izledim.”
Baykal’ýn iþareti ve Kýlýçdaroðlu’nun itirafý üzerine, Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý soruþturma baþlattý. Çünkü üç hususun aydýnlýða kavuþturulmasý gerekiyordu:
BÝR- Baykal’a komplo kuran þebeke, ayný zamanda Erdoðan’ýn bu görüntüleri izlerken videosunu çekmiþ. Kýlýçdaroðlu’nun ifadelerinden bu sonuç çýkýyor.
ÝKÝ- Kýlýçdaroðlu, Baykal kumpasýndan sonra Erdoðan’ýn görüntülerini kaydeden þahýslarla yahut bu þahýslara yakýn olan kiþilerle bir araya gelmiþ, kapalý kapýlar ardýnda bir görüþme gerçekleþtirmiþ.
ÜÇ- Kýlýçdaroðlu kendisine bu görüntüleri getiren kiþileri tanýyor.
Bu üç hususun derhal aydýnlýða kavuþturulmasý gerekiyordu, çünkü Kýlýçdaroðlu ya yalan söylüyordu, ya “komplocularla” ortak çalýþýyordu, ya da “olmayan” görüntüler üzerinden siyasi rakibine þantaj yapýyordu.
Kýlýçdaroðlu, önce ifadeye gitmeyeceðini söyledi, sonra da avukatý aracýlýðýyla yazýlý bir açýklama göndererek o görüntüleri kendisine getiren kiþileri “hatýrlayamadýðýný” söyledi.
Hatýrlayamýyormuþ, çünkü gelen kiþiler maskeliymiþler...
Bu açýklama þunu gösterir:
Kýlýçdaroðlu, hem o görüntüleri getiren kiþileri tanýyor, hem de onlarla teþrik-i mesai halinde.
Nitekim, iki gün önceki grup konuþmasýnda, kendisine görüntü servisi yapan maskeli kiþiler dâhil, pis iþlere bulaþmýþ bütün FETÖ’cü polisleri “vatansever polisler” diye taltif etti.
Bazý meslektaþlarýmýz, Enis Berberoðlu’nun MÝT TIR’larý hadisesindeki rolüne bakarak, “FETÖ’nün CHP imamý Enis Berberoðlu’dur” yakýþtýrmasýnda bulunuyor ama eylemlere ve tavýrlara göre hüküm vereceksek, Kemal Kýlýçdaroðlu daha kuvvetli bir aday gibi görünüyor.
Çünkü FETÖ kasetiyle CHP’nin baþýna getirildi.
FETÖ dekontlarýyla da koltuðunu kurtarmaya çalýþýyor!