Fetullahçý Terör Örgütü’nün (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’e artýk FETO diyoruz. Ýsmini bile aðzýmýza almak istemiyoruz.
15 Temmuz kanlý darbesi, FETO’yu sorgulamamýzý daha da derinleþtirdi. Hemen herkes þunu soruyor: Bu hain yapýnýn CIA ile birlikte çalýþtýðýný, 40 yýldýr Türkiye’yi iþgal projesinin taþeronu olduðunu gördük, anladýk. Ama masum insanlarý tankla ezecek, helikopterlerden halkýn üzerine ateþ açacak, F-16’larla polislerimizi topluca katledecek, Meclis’i, Cumhurbaþkanlýðýný bombalayacak kadar cani, canavar olabileceklerini hiç tahmin etmedik/edemedik... Nasýl oluyor da, bizim göz bebeðimiz ordumuz içinden böylesine canavarlar çýktý? Nasýl oluyor da bu generaller, subaylar bir emekli vaizi dinliyor, onun sözünden çýkmýyor?
Hadi tabandaki hipnoza teþne sýradan insanlarý anladýk. Lakin profesörler, generaller, iþadamlarý, doktorlar, mühendisler nasýl oluyor da FETO’ya kayýtsýz þartsýz biat ediyorlar? Benim düþüncem þu:
1. En önemli sebep, Gülenistlerin çoðunun ortaokul-lise çaðlarýndan itibaren, FETO’nun gerçekten “Seçilmiþ Kurtarýcý-Mehdi”, ya da “Beklenen Salih Zat” olduðuna iman etmesidir. Onun, her konuyu Peygamberimizle istiþare ettiðine, doðrudan -tövbe hâþâ- Allah’tan gelen emirlerle hareket ettiðine inanýyorlar. Hatasýz olduðunu, her þeyin doðrusunu bildiðini, þimdiye kadar hiç yanýlmadýðýný kabul ediyorlar. Sorgulamýyorlar, eleþtirmiyorlar...
2. FETO’ya iman etmede en tesirli hipnozcular; “abiler, ablalar” sistemi içindeki itaatkâr köleler... Vicdanýný, aklýný ve iradesini FETO’ya teslim etmiþ bu adamlar (mankurt, zombi, kurþun asker, uyur-gezer ne derseniz deyin) yapý içinde en fazla gaza gelenler, en fazla gaz verenler...
3. Menfaatlenme. Dýþarýda bir iþe yaramayacak kabiliyeti sýnýrlý tipler, Paralel Devlet Yapýlanmasý içinde mevki, makam, imkân, itibar sahibi oluyor. Onlardan daha zeki, daha kabiliyetli insanlarýn emniyet, yargý ve silahlý kuvvetlerde önü kesiliyor. Ýþ dünyasýnda, ticari alanda da ayný haksýzlýklar, kumpaslar yapýlýyor. FETO’ya itaat devam ettikçe güç ve imkân sahibi olma artýyor. Hipnozdan çýkmayý zorlaþtýran sebeplerin baþýnda bu geliyor.
4. Sürekli kontrol altýnda tutuluyorlar. Gülenist yapý içinde görev elemaný haline gelen, ahlaký ve karakteri erozyona uðramýþ insanlarýn, hipnozdan çýkýp kendileri olmalarýna fýrsat verilmiyor. Hayatlarýnýn her safhasýnda, yapý içindeki mekanizmalarla kontrolde tutuluyorlar. Katalog ve kozmik evliliklerle aile yaþantýlarý bile sýký kontrole alýnýyor.
5. Tek yönlü beslenme sistemine mahkûmlar. Okuyacaklarý gazeteden, seyredecekleri TV kanallarýna kadar her þey belirlenmiþ. Öyle ki, ben iki yýl önce öðrendim, mütevellilerde Zaman gazetesinde hangi yazarlarýn okunacaðý bile teblið ediliyor. Sadece Gülen’in kitaplarýnýn okunmasý, Sýzýntý’dan baþka dergi alýnmamasý, onlarý FETO’nun dünyasýna hapsediyor.
6. Her sahadaki güç ve imkân, hipnozun ve itaatin gücünü artýrýyor, büyük bir koruma saðlýyor. Nereye iþleri düþse oluyor. Karþýlarýna kim çýksa ezip geçiyorlar. Bu koruma onlarý kibir sahibi yapýyor. Kibir ve güç onlarý zehirliyor. Akýl, devreden çýkýyor.
7. Telefon dinlemeleri, gizli kayýtlar, þantaj, kumpas ve tezgâhlardan tepedeki FETÖ’cüler haberdar olduklarý için “hedefe az kaldý, geliyoruz/geldik sayýlýr” inancý, hainlerin FETO’ya baðlanmalarýný daha da artýyor.
8. Ýnsan iyiliðin kölesidir. Özellikle fakir/dar gelirli ailelerin çocuklarý burslarla, özel ilgi ve ihtimamla köleleþtiriliyor. Daha sonra da sürekli korunduklarý, kollandýklarý için hipnozdan çýkamýyorlar.