FETÖ’nün korkulu rüyası: Rusya

Kendinin Beklenen Salih Zat, yani Mehdi olduğuna inanan F. Gülen, Kosova’daki MİT operasyonundan sonra şimdi de Rusya’nın devreye girmesiyle panikleyecek. 

Kosova operasyonundan sonra büyük moral çöküntü ve şaşkınlıkta yaptığı konuşmanın videosunu gördük. MİT’in operasyonuna “eşkıyalık, adam kaçırma” diyor ve tarihten örnekler vererek, Haçlıların bile böyle “insanlık dışı” bir cürüm işlemediklerini söylüyor. 

İnsanlıktan bahsedene bakınız. Perişanlığı ayan beyan karşımızda... Sanki 15 Temmuz darbe girişimini o yapmamış, verdiği talimatlarla sanki 250 masum vatandaşımız şehit, 2 binden fazla insanımız gazi olmamış gibi pişkinlik sergiliyor. 

15 ay önce (21 Aralık 2017) bu köşede “Gülen’in iadesini, Rusya da isteyecek” diye yazmıştım. 

Pensilvanya’daki FETÖ elebaşı, bu defa köşeye çok fena sıkıştı. Türkiye’nin gönderdiği binlerce belgeye rağmen ayak sürüyen Washington, karşısına bakalım Moskova’yı da alabilecek mi? 

Rusya'nın eski Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, polis Mevlüt Mert Altıntaş tarafından 19 Aralık 2016'da bir fotoğraf sergisinin açılışında öldürülmüştü. 

Bu menfur suikastın baştan beri şüphelisi FETÖ’ydü. Şimdi cinayetin F. Gülen’in talimatlarıyla işlendiği ortaya çıktı. 

Türkiye, Karlov suikastında çok isabetli olarak soruşturmaya Rusya tarafını dâhil etti. Ortak soruşturma kapsamında Türkiye'ye gelen Rusya heyetindeki savcı, güvenlik ataşesi, acil durum bakanlığı ve adli tıp yetkilileri soruşturmayı anbean yakından takip ettiler. 

Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği, üç gün önce Gülen'in de arasında bulunduğu hepsi de firari 8 kişi hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "tasarlayarak insan öldürmek" suçlarından tutuklama kararı çıkardı. 

Fetullah Gülen’in yanı sıra Fatih Üniversitesi eski rektörü Şerif Ali Tekalan ile Emre Uslu, FETÖ’nün emniyet imamları Temel Alsancak, Hamza Sevinç ve Cengiz Özkan, Cemal Karata, Murat Tokay da yakalama kararı çıkarılan isimler arasında. 

Mahkeme kararının ardından Rus haber ajansı TASS'ta yer alan habere göre ABD Adalet Bakanlığı Sözcüsü Nicole Navas Oxman, Fetullah Gülen'le ilgili kararın, Türkiye'den gelebilecek belgelerin değerlendirilmesinden sonra verileceğini söyledi. 

Türkiye-Rusya ilişkilerindeki tarihî iyileşme, elbette Batı’yı yeni bir durum değerlendirmesine yöneltecektir. Afrin zaferi de gösterdi ki, Türkiye’ye rağmen Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya ve Afrika’da bundan böyle Atlantik cephesi başına buyruk hareket edemeyecektir. 

Türkiye güçlendikçe F. Gülen’in kimyası daha da bozulacaktır. 

MİT, artık FETÖ elemanlarının bulunduğu bütün ülkelerde ümmeti bölen, devletlerine ihanet eden bu hainlerin ensesindedir. 

İhanetin bedelinin nasıl ödendiğine dair onlar henüz tam bilgi sahibi değiller. Örgütün yönetici kadrosunda olup hiç pişmanlık duymayanlar, hala F. Gülen’in emrinde çalışanlar ama bugün, ama yarın derdest edilecekler ve yargı önüne çıkacaklardır. 

F. Gülen onlara akıl almaz zombi telkinleri yapsa da, hayatlarının boşa geçtiğini kendilerine yediremeseler de hak ettiklerini bulacaklar... 

Afrin zaferi ve Türk-Rus ilişkilerindeki tarihî dönüm noktası, FETÖ’nün, ABD’nin talimatlarıyla ülkemiz ve bölgemizle ilgili ne kadar büyük projelere taşeronluk yaptığını ortaya çıkardı. 

Evet, FETÖ ihanetinin boyutu, bugün daha iyi görülüyor. 

ABD ve Avrupa, Türk-Rus ilişkilerinde gelinen ilerlemeyi, FETÖ üzerinden engellemeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Tıpkı 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde başarılı olamadıkları gibi... 

Dikkat edilirse Batı, Türkiye-Rusya ilişkilerinin ısrarla bozulması peşinde olmuş. Karlov suikastı, 15 Temmuz’dan 6 ay sonra düzenleniyor. 

15 Temmuz’da FETÖ var, 6 ay sonra Rus büyükelçisinin katledilmesinde FETÖ var. 

Bugün Erdoğan ile Putin’in Akkuyu nükleer santralinin temelini birlikte atması, S-400 füze siteminin erken teslimi, Gülen’in ihanetleri ortaya çıkmasaydı mümkün olabilir miydi?