Kemal Kýlýçdaroðlu 15 Temmuz 2016'da ne yaptýysa darbe teþebbüsünün altýncý yýldönümünde de benzerini yaptý. Millet sokaklarda hain darbeye karþý göðsünü siper etmiþken, ülkenin Cumhurbaþkaný darbecilerin hedefindeyken o tanklara selam durup güvenli eve çekilmiþ ve darbenin baþarýya ulaþmasý temennisiyle geliþmeleri televizyondan seyre koyulmuþtu. Tescilli FETÖ darbesine tiyatro diyen bu kiþi darbe giriþiminin 6. yýlýnda hala ayný yerde. Önceki akþam, Cumhurbaþkaný Erdoðan Saraçhane Meydaný'ndaki anma programýnda konuþurken o klavyenin baþýnda yine nefret kusuyor, adeta halký kin ve düþmanlýða tahrik edercesine iftiralarýný sýralýyordu.
Darbeyi aleni destekledikleri halde siyasi dokunulmazlýklarý sayesinde ellerini kollarýný sallayarak dolaþan bir zevat var, her gün FETÖ'ye hizmet ediyorlar. FETÖ eliyle Türkiye'ye ayar vermeye çalýþanlarýn ekmeðine yað sürüyorlar. Türkiye muarýzý her melanetten medet umuyorlar. Ýstiyorlar ki Türkiye'deki seçilmiþ iktidar bir biçimde indirilsin. Biz siyasetle indiremiyoruz, birileri bize yardým etsin. FETÖ, PKK, DHKPC, ABD, AB... onlar için fark etmiyor.
Dahasý kendi kin ve nefretlerini bu ülke ve yapýlarýn Türkiye düþmanlýklarýnýn hizmetine sunuyorlar.
Kemal Kýlýçdaroðlu'nun CHP'nin baþýna nasýl getirildiði malum. Bu aslýnda CHP'deki deðiþimin ve CHP'ye yüklenen yeni misyonun miladý. Öncesini de biliyoruz, CHP bir siyasi parti olarak kurulmadýðý için hiçbir zaman siyasetin olaðan parametreleri ile hareket edemedi. CHP her döneminde "Ordu göreve" diyenlerin politbürosu oldu. Yani darbecilik CHP'nin genlerinde var. Lakin 2009'daki yönetim deðiþikliðiyle birlikte CHP bu özelliðinin yanýnda kendini terör örgütlerinin de kullanýmýna açtý.
Kürtlere ve Kürtçeye tahammül edemezken PKK'nýn takdir ve teþekkürüne mazhar oldular. FETÖ hayýr hasenat iþleriyle meþgul bir cemaat görünümündeyken "F tipi" yakýþtýrmasýyla din düþmanlýðý yapýp halkýna silah doðrultan bir terör örgütüne dönüþtükten sonra baþýmýza 'cemaatçi' kesildiler.
Kemal Kýlýçdaroðlu'nun, NATO üzerinden Cumhurbaþkaný'na saldýrmasý boþuna deðil yani. Türkiye'nin, Finlandiya ve Ýsveç'in NATO üyeliðini fýrsata çevirerek bu iki ülkenin PKK'ya desteðini çekmesini þart koþmasý, tüm dünyanýn konuþtuðu bir diplomasi baþarýsý olarak kayda geçti. Türkiye dedi ki; biz NATO'nun geniþlemesine karþý deðiliz, hatta geniþlemesinden yanayýz. Ancak bazý güvenlik kaygýlarýmýz var, söz konusu ülkeler PKK ve YPG'ye yardým ediyor. Ülkemizde terör örgütü üyeliðinden yargýlanan kiþileri koruyor. Bu endiþelerimiz giderilmeden mezkur ülkelerin üyeliklerini onaylamamýz söz konusu olamaz.
Bu konudaki ýsrar netice verdi ve Türkiye FETÖ, PKK, PYD'nin ayný anda terör örgütü olarak zikredildiði bir mutabakat metninin kayda geçmesini saðladý. Yani ilk kez FETÖ uluslararasý bir metinde terör örgütü olarak nitelendi.
Bunun ne kadar önemli olduðunu þöyle izah edeyim; darbeci FETÖ'cüler Türk Silahlý Kuvvetleri içinde kendilerini NATO'cu subaylar olarak kamufle ediyorlardý. Hatta NATO görevinde olan pek çok FETÖ'cü asker, 15 Temmuz darbe giriþimi baþarýsýz olunca görev için bulunduklarý ülkelere iltica baþvurusu yaptýlar. Baþvurularý hemen kabul edildi.
NATO'nun uzunca bir süredir Türkiye'ye karþý görevlerini yerine getirmediði de biliniyor. Suriye iç savaþýnýn PKK eliyle ülkemize sýçratýlmak istendiði süreçte NATO, Patriotlarýn sýnýrýmýzdan çekilmesine sessiz kaldý.
Bugüne kadar FETÖ'ye arka çýkar intibasý veren NATO'da artýk FETÖ terör örgütü olarak zikrediliyor. Ve bu daha baþlangýç.
Haliyle tüm bu geliþmeler Kemal Kýlýçdaroðlu'nu fazlasýyla rahatsýz etti.
15 Temmuz'un yýldönümünde FETÖ'ye böylesi bir hizmet sunmasý boþuna deðil.