At izi at izine biraz daha karýþsýn diye çabalýyorlar. Medya mensuplarýnýn neredeyse tamamýna gönderilen onlarca, yüzlerce “KHK Maðdurlarý” konulu elektronik postalardan bahsediyorum.
O kadar organizeler ki “Bunu yaptýrsa yaptýrsa tweet’leri ikiye katlayýn talimatý veren Pensilvanya’daki çete lideri yaptýrmýþtýr” kanýsý ister istemez oluþuyor.
Ama yine ellerine yüzlerine bulaþtýrýyorlar. Kendilerinin maðdur (!) olduðunu anlatmaya çalýþýrken yine takiyenin dibine vuruyorlar. Kendilerini gizlemeye çalýþýrken açýk veriyorlar. Nasýl mý?
E-Posta’daki “kime” kýsmýný açýk yazarak ilk hatalarýný yapýyorlar. Türkiye’deki tüm medya çalýþanlarýný, yazarlarý, yöneticileri alýcý listesine koymuþlar. Öyle çalýþmýþlar, araþtýrmýþlar ki halkla iliþkiler þirketlerinin gönderdiði maillerden bile daha kapsamlý hareket ettikleri, efor sarf ettikleri açýkça gözlemleniyor.
“Ne var bunda? O kiþilerin mail adreslerini çalýþtýklarý medya kuruluþunun internet sitesinden, açýk kaynaktan alýp eklemiþlerdir” diyebilirsiniz.
Ýyi de. Ýsimlerin neredeyse tamamýnýn ayný olmasýndan öte bir durum var. Gönderilen tüm maillerin kime kýsmýnda yer alan isimlerin sýralamasý da ayný. Üstelik bu sýralama alfabetik de deðil.
Gelelim ne dediklerine.
Öncelikli olarak þunu söyleyebilirim. Hepsi temiz bir Türkçeyle, düzgün cümlelerle yazýlmýþ. Derdini, meramýný en net þekliyle anlatan metinler. Hepsi böyle olabilir mi? Kendini öðretmen olarak tanýtan, edebiyatçý olduðunu söyleyen için bu durum mümkün ama ayný özenli cümleleri, baþka meslek gruplarýnda, devlet kurumlarýnda çalýþtýðýný söyleyenlerden beklemek pek mümkün görünmüyor.
Sistematik bir þekilde maddeler halinde yazanlar olduðu gibi, düz yazý þeklinde de gönderilen metinlerin ortak kelimeleri de gözlerden kaçmýyor.
Mesela F.Ç. FETÖ ile hiçbir þekilde “iltisaklý, irtibatlý” olmadýðýný söylerken, devlet memuru. S.M. de “irtibatlý, iltisaklý deðilim” demiþ. Tesadüf olsa gerek.
Düzce’deki A.B. güzel Türkçesiyle ne kadar maðdur olduðunu anlattýktan sonra cevap aradýðý sorularý yine ayný güzel Türkçesiyle sýralamýþ.
Maillere bakmaya devam ettiðinizde, Çankýrý’dan A.K’nýn FETÖ derneðine üye olduðunu ama hemen ayrýldýðýný, Kütahya’dan G.K’nýn “sendikaya üye oldum ama bi sorun neden oldum?” yazdýðýný, Ýzmir’den E.A’nýn FETÖ’cülerle yan yana bile gelmediðini, yazdýðý ili söylemeyen S.M’nin “dershanelerine gittim, üniversitelerinde okudum, bankalarýnda hesap açýp, vakýflarýna da destek oldum ne var bunda?” dediðini okuyorsunuz.
Ýstisnalarý yok mu? Elbette var. Onlarý ayrý tutarak þunu söyleyebilirim. Öyle gözükmeseniz de inþallah gerçekten maðdursunuzdur. Çünkü tüm ince eleyip sýk dokumaya raðmen gerçekten maðdur edilmiþ çok küçük bir kesim olabilir.
Ama alýcýlarý arasýnda benim de olduðum e-postalarý okuyunca geçmiþte FETÖ’nün yapýlarýný savunmak için önlerinde sabahladýðýnýz, Tuncay Opçinlerin, Ekrem Dumanlýlarýn, Bülent Keneþlerin sizi sevk ve idare ettiði gibi sevk ve idare edildiðinizi görüyorum. Siz hala akýllanmadýðýnýz ve hala FETÖ’nün kýt aklýyla organize hareket ettiðiniz müddetçe kaybetmeye mahkumsunuz.
Umarým bu yazýyý hem siz hem de size whatsapp gruplarýndan mail adreslerini blok halinde gönderip “kime kýsmýna yapýþtýrýp mail atýn” diyen aðabeyleriniz ablalarýnýz da okuyordur.