Cumhurbaþkanýmýzýn Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar ülkelerini içeren üç günlük Afrika seyahatinin her biri hem Türkiye’nin söz konusu ülkelerle ticari ve dostluk iliþkilerini geliþtirmeyi hem de FETÖ hakkýnda bu ülke liderlerini bizzat bilgilendirmeyi amaçlýyordu. Bilindiði gibi FETÖ uzun zamandýr Afrika ülkelerinde etkinlik gösteriyor. Buralarda hem ticaret yapýyor hem de ülkelerin ileri gelenlerinin çocuklarýnýn da devam ettiði okullar aracýlýðýyla yönetici kesimlere nüfuz etmeye çalýþýyor.
Afrika ülkelerin pek çoðunda bu insanlarýn Türkiye’den gitmiþ olmasý, sempatiyle karþýlanmalarýný saðlýyordu. Artýk Türkiye referansýný kullanamýyorlar. Bu bile tek baþýna FETÖ için Afrika’nýn eskiden olduðu gibi rahat hareket edebildikleri bir yer olmadýðý anlamýna geliyor.
Gerek Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn bizzat yaptýðý bu ziyaretler sýrasýnda, gerekse büyükelçilikler, TÝKA, Yunus Emre ve Maarif Vakfý’nýn bu bölgedeki faaliyetlerinde, FETÖ’nün 17-25 Aralýk’tan 15 Temmuz darbe giriþimine kadar yaptýklarýný anlatmasý, tehlikeyi onlarýn da görmesini saðlýyor. Türkiye’nin bu çabalarý sonuç vermeye çoktan baþladý.
Peki bu sorun bugünden yarýna çözülebilir mi? Maalesef hayýr. Çünkü FETÖ’nün Afrika yapýlanmasý da týpký Türkiye’de olduðu gibi bir sýzma harekatý. Vaktiyle Türkiye markasýný kullanarak girdikleri bu ülkelerin siyasi ve ekonomik üst sýnýfýnýn çocuklarýna eðitim veren okullar kurdular ve bu kesimle ticari iliþkiler geliþtirdiler.
Ayrýca týpký Sovyetler Birliði’nin daðýlmasýndan sonra Kafkaslar ve Orta Asya’da hýzla varlýk kazanmalarý gibi Afrika’da güçlenmeleri de ABD’den baðýmsýz deðil. Hal böyle olunca söz konusu ülkelerin içlerine sýzmýþ olan FETÖ’cülerin okullarýný hemen yarýn kapatabilmeleri mümkün olmuyor. Ancak Maarif Vakfý’nýn kurulmasýyla bu okul iþinde hayli yol alýndý. Ýlgili ülkelerle imzalanan protokoller sayesinde Türkiye, Gine’de olduðu gibi bunlarýn iþlettiði okullarý devralmaya baþladý. Mülkü tamamen onlarda olan özel okullar için ise eðitim lisanslarýnýn iptal edilmesi yoluna gidilebiliyor.
Cumhurbaþkaný’nýn son Afrika ziyaretinin en önemli duraðý olan Tanzanya’da da böyle bir yol izlenmesi söz konusu olabilir.
Afrika FETÖ için her geçen gün yaþanamaz bir yer haline gelecek, öyle gözüküyor. Türkiye’nin dostluðunu isteyen ülkelerin FETÖ’ye, bile isteye yardým ve yataklýk etmesi zaten mümkün deðil. Biraz sabýr ve çabayla Afrika yapýlanmalarý çökertilecek. Kaçacak ülke beðenen FETÖ’cüler sýðýnacak delik bulamayacaklar.
Afrika’nýn ‘kara’ talihi
Doðu Afrika’da evvela Uganda, Kenya ve Somali’yi görmüþtüm. Þimdi ise biraz daha güneye indik. Afrika’ya bir bütün olarak bakmak sanki nüanslarý, her ülkenin, her kabilenin biricikliðini görmezden gelmek gibi algýlanabilir fakat bütün olarak ortak bir kaderi yaþamýþ, neredeyse her karýþ topraðý kolonileþtirilmiþ bir kýtadan bahsediyoruz. Bütün kara tenlilerin ortak kaderi olmuþ neredeyse kendi topraklarýnda dahi köle olarak çalýþtýrýlmak. Avrupa ülkelerinin kendi aralarýnda verdikleri savaþlarda da Afrikalýlar ölmüþ. Kayýtlarý bile tam tutulmamýþ. Birer “savaþ zaiyatý” olarak geçmiþler tarihe. Bir gün arayla üç ülke dolaþýnca birbirine yakýn iklimlerin ve sýcak kanlý insanlarýn ülkelerini farklýlaþtýran þeyin de kimler tarafýndan sömürüldükleri olduðunu anlýyor insan. Fransýzlar nasýl sömürmüþ, Ýngilizler nasýl, anlýyorsunuz.
Afrika, haritada bile olduðundan küçük gösterilen bir kýta. Þimdilerde Çinlilerin istilasý altýnda. Çin yaptýðý büyük yatýrýmlarla büyük paralar kazanýrken istihdam alaný da yaratýyor deðil ama. Girdiði ülkeye nüfus da transfer ediyor. Böylece hem Çinlilere iþ alaný açýyor hem de bir tür nüfus planlamasý yapýyor.
Afrika’yý kalkýndýracak olan Afrikalýlarýn da çalýþabileceði iþ alanlarý yaratmak.