FETÖ’ye mahkûm olma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başbakanken kendi milletvekillerine diplomatik bir dille “Paralel yapıyla mücadelede beni yalnız bıraktınız” demişti. Türkçesi, “Bana ihanet ettiniz” demekti. Ağır bir ifadeydi...

Artık mahkeme kayıtlarına kadar girmiş bir terör örgütüne karşı mücadelede bir başbakanın yol arkadaşlarını ihanetle suçlaması öyle yenilir yutulur şey değildi ama çoğunluk yuttu, sesini çıkarmadı veya çıkaramadı. Erdoğan “Paralel yapıyla mücadelede beni yalnız bıraktınız” dediğinde çok az kişi “Paralel yapıyla mücadelede başbakanımızın yanındayız” diyebildi. Bu sessiz kalış akla “Devleti Batı (Batı deyince coğrafi olarak Batı’yı düşünmeyin. Benim için Batı, bir ucu ABD, bir ucu İsrail, bir ucu İran, bir ucu da Avrupa’dır!) adına ele geçirmeye çalışan Fetullahçı Terör Örgütü’ne karşı Recep Tayyip Erdoğan neden yalnız bırakıldı” sorusunu getiriyordu. Evet, neden yalnız bırakıldı ve hâlâ bu hal neden devam ediyor...

Bazıları Fetullahçı Terör Örgütü’yle mücadele edemezlerdi zira o melûn örgütün mensubuydular. Bazıları ise Fetullahçı Terör Örgütü’nün mahkûmu! Fetullahçı Terör Örgütü, örgütüne katamadığı etkili kişilerin zaaflarından faydalanma yoluna gitmiş, mahrem görüntülerini çekip, zamanı geldiğinde kullanmak üzere ABD’de arşivlemişler. Zaafını bulamadıkları yetkili kişilerin ise lugatta kahpeliğin karşısına FETÖ yazdıracak alçakça bir yöntemle, hanımlarının ve kızlarının banyo yaparken veya elbise değiştirirken görüntülerini kayda almışlar. Tabiî ki bu görüntüler de doğru ABD’ye... Bazı yetkili kişileri de makamlarını kullanıp girdikleri parasal ilişkilerinden mahkûm etmişler.

Bugün Fetullahçı Terör Örgütü’yle mücadelede pasif kalan çoğu yetkili kişi işte böyle bir mahkûmiyetin içinde. Fetullahçı Terör Örgütü’ne karşı ama bir kere yakayı kaptırmış...

Ülke Fetullahçı Terör Örgütü tarafından yangın yerine döndürürken yakayı parçalamak pahasına bu mahkûmiyetten kurtulmak gerekmiyor mu? Bakınız Tuğrul Türkeş’in tavrına:

Ak Parti’nin bakanlık teklifini kabul edip Batı’nın kurduğu kumpası bozan ve neticesinde babasının temelini attığı Milliyetçi Hareket Partisi’nden kovulan milletvekili Tuğrul Türkeş, kaseti olduğu için bakanlık teklifini kabul ettiği iddialarına mertçe “Utanacağım bir özel görüntüm yok. 60 yaşında bir insanın, bir bayanla görüntümü gizlice çeken olduysa da çeken utansın” diyebiliyor.

Herkesi kendileri gibi zannedip “Türkeş’e mahrem görüntüleriyle şantaj yapıldı” diye şayia çıkartan Fetullahçı Terör Örgütü, Tuğrul Türkeş’in net tavrıyla sesini kesti. Kahpelikte sınır yoktur, başka desiselerin peşine düşerler, onda şüphe yok ama burada Türkeş’in tavrı yol kesici ve yol gösterici oldu.

Nihayetinde insanoğlu hatalardan mürekkebdir; günahsız kul yoktur! “Çeken utansın” diyerek Fetullahçı Terör Örgütü’ne mahkûm olmaktan kurtulmanın vakti gelmedi mi? “Görüntülerim yayınlanırsa makamım elden gider, ailem dağılır” gibi süfli düşüncelerle vakit geçerken ülke elden gidecek. O zaman da ne makam ne aile kalacak! Kalacak olan, uçkur sevdasına düşmana teslim olmuş bir kemik torbası!..

Allah, Settâr’dır; kusurları, günahları örtendir. Allah, Afüvv’dür; günahları af eden, silendir. Bahsettiğim mahkûmiyeti yaşayanlar Müslüman Anadolu’dan yana tavır alıp mertçe Fetullahçı Terör Örgütü’ne karşı dursunlar, bu samimiyetlerinden dolayı Allah onlara ne kapılar açacaktır. Kuvvet ve kudret sahibi yalnızca O’dur.

Dağlıca saldırısı

Hakkari Dağlıca’da PKK’nın yola döşediği mayınların patlaması neticesi Müslüman Anadolu evlatlarından çok sayıda askerin şehit olduğu haberi geliyor. Allah Müslüman Anadolu evlatlarına rahmet etsin, şehadetlerini kabul buyursun.

PKK dağda bayırda Müslüman Anadolu’nun evlatlarını vururken, şehirde de FETÖ kirli savaşını sürdürüyor. Bu bağlamda PKK saldırılarını masum gösteren, hatta saldırı haberlerinde PKK’nın adını hususiyetle saklayıp sanki bomba olay yerine kendi kendine gelmiş (!) ve kendi kendine patlamış (!) gibi haberler yapan FETÖ ve Aydın Doğan medyası etkisiz hâle getirilmeden bu savaş bitmez! Milyonlarca kişinin canlı yayında izlediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini çarpıtıp yayan FETÖ ve Aydın Doğan medyasına karşı yetkili kişiler nasıl tavır alacak göreceğiz. Tavır almakta imtina edecek veya engelleyecek yetkili kişiler yukarıda yazdığım mahkûmiyet kapsamındadır!..