FETÖ’yle yürüyen değil FETÖ’yü bitiren adam!

Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, FETÖ konusunda atılabilecek en büyük iftirayı atarak, iktidara gelmeden evvel Pensilvanya’dan icazet aldığını söyledi.. Peki işin esası öyle mi sahiden?.. Son sözü başta söyleyelim.. Erdoğan, siyasi tarihimize, “FETÖ ile yol yürüyen adam” olarak değil, “FETÖ’yü bitiren adam” olarak geçmiştir.. Diğer gelmiş geçmiş tüm siyasilerin aksine.. Doğrudan eli kanlı terör örgütü ele başı Fethullah Gülen'in tek bir sohbetini nakledeceğim size..

“…. Rahmetli Turgut Özal çok vefalı davrandı. Kıtmir'in ne haddine Çankaya'ya davet edilmek ama defaatle davet etti; "Ben seni arka kapıdan içeri alırım!" diyordu… bir defasında beni derdest ettiler; silah dayadılar karnıma, içeriye götürdüler…… O gece dahiliye vekilini, hariciye vekilini, adliye vekilini hususi olarak toplamış…… Hepsi (polis müdürleri) geldi, elimi sıktılar, 'Hocam, çok geçmiş olsun!' falan dediler.….. (Özal) Hususi gitti, Asya'da dolaştı, uğradığı her devlet reisine dedi ki ; 'Bu işe ve bu arkadaşlara ben kefilim, bırakın açabildikleri kadar okul açsınlar’…..”

***

"… Süleyman Bey, (Demirel) nereye koyarsanız koyun, cumhurbaşkanı iken, belki otuz tane devlet başkanına mektup yazdı. Neden? Milletimize müyesser olmuş böyle bir hizmetin devam ve temadisi adına….…"

***

"….. Bülent Ecevit…. Ankara'daki ve İstanbul'daki evine gittim. ….. Yemin ederim size, ceketinin düğmelerini düğmeleyerek karşıladı. ….. Bülent Bey zirvedeyken ben Vatikan'a gittim. O zaman büyükelçiye telefon etmiş. Büyükelçi iki-üç gün bizden ayrılmadı, rehberlik yaptı……"

Bu ifadeler, sadece tek bir sohbette arka arkaya kendi anlattıkları.. (19 Ekim 2015 / Dailymotion)
İcraatlara bakıldığında zaten hangi dönemde Fethullah Gülen'in ne kadar büyüdüğü açıkça görülecektir..

 

FETÖ ve AK Parti’nin yolları ne zaman kesişti?

Oluşturulmaya çalışılan algı, AK Parti ile FETÖ’nün 2002’den beri birlikte hareket ettikleri şeklinde.. Oysa değil.. Bakın yaşı uygun olanlar hemen hatırlayacaktır.. Daha genç olanlara da ben söylemiş olayım.. 2007’ye kadar AK Parti’nin sokağından bile geçemedi FETÖ.. 2007’den itibaren arka arkaya patlak veren ve daha sonra servis operasyonu olduğu oraya çıkan provokatif olaylar sonrası şartlar değişti.. Hrant Dink Cinayeti, Kanlı Danıştay baskını, Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi katliamı, Trabzon’da yaşanan hadiseler AK Parti’ye kapatma davası gibi gibi çok sayıda hadise, siyasi iklimi aynen 1993’tekine benzer koşullara taşıyordu.. İşte vesayet odaklarıyla hedef birlikteliği bu döneme denk gelir.. 5 sene kadar devam eden bu dönemin sonunda,Hakan Fidan’ı tutuklamaya kalktıkları 7 Şubat 2012’deki o kepazelikle birlikte AK Parti ile FETÖ bir daha asla yan yana gelmemek üzere ayrılmış oldu..

 

FETÖ 2002 seçimlerinde DSP ve YTP’ye destek verdi

Her vakit güce oynayan FETÖ, gün gelmiş 12 Eylül darbecilerine gün gelmiş 28 Şubatçılara açık destek vermekten geri kalmamıştı. Fakat en ciddi açmazı 2002 seçimleriydi.. Çünkü Gülen, kendisini ABD’ye kaçıran Bülent Ecevit’e vefa borcu hissediyordu. Ancak bölünmelerine katkıda bulundukları DSP’nin içinden çıkan YTP’yi de arka bahçesi olarak görüyordu.. İsmail Cem'in YTP’sinden Gaffar Yakın’a ve partinin tesirli ismi İstemihan Talay'a açık destek oldu FETÖ… Hatta, DSP içerisinde de İstemihan Talay ve Erdoğan Toprak’ın Bülent Ecevit’in Fethullah Gülen ile ilişkisini sağlayan isimler olduğu söyleniyordu.. Son not.. 2002 seçimlerine FETÖ desteğini almadan giren CHP ise bir dönem dışarıda kaldığı parlamentoya yeniden girecek, DSP ve YTP oyları ise marjinal seviyede kalacaktı..