FETÖ’yü tanýmak için 16 Temmuz’u bekleyenler!

Fetullahçý terör örgütüne mensup olan ve darbe dahil operasyonlarda görev alanlarýn bazýlarý itirafçý oldu, ortaokulda Gülen’in dershanelerine adým attýklarý günden baþlayarak her þeyi anlatýyorlar. Darbe olana kadar FETÖ’nün kurumlarýnda çalýþýp Türkiye’yi iþgal hedefine hizmet edenlerse ifadelerinde “FETÖ’yü 15 Temmuz gecesi anladým” diyorlar.

Ya gerçekten ahmaklar ya yalan söylüyorlar!

Devletin istihbarat bilgilerine sahip olanlar için süreç farklý iþlemiþ olabilir ama kamuoyuna açýk bilgilerle hareket eden sýradan insanlar için bile “ayýlma” ve “tutum alma” tarihi en azýndan üç-dört yýl öncesidir.

Ocak 2012’de eski Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð’u gözaltýna alan FETÖ’nün 7 Þubat’ta da MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’a yönelmesinin hedef ve cüret boyutlarý azýmsanacak cinsten miydi? Ki, ayný yapýnýn 17-25 Aralýk’ta yolsuzluk ambalajýyla devreye soktuðu montaj-kumpas-þantaj sacayaðýnda Erdoðan’ý bitirmek, hükümeti düþürmek ve böylece Türkiye’nin omurgasýný kýrmak istediði anlaþýlamasýn?

Bu kadar somut bir durumu anlamamak için ahmak olmak gerekir.

Yolsuzluk iddiasýnýn FETÖ darbesini kamufle etmek için giydirildiðini görmeyip hala kendine gazeteci, akademisyen, siyasetçi vesaire diyenler hiç kusura bakmasýnlar o yüzden.

Devlet içindeki paralel yapýnýn örtüsü perde perde kalktýðý ve örgütün pek çok olaydaki kanlý-kirli eli görüldüðü halde FETÖ’nün ülkeyi iþgale kalkýþtýðýný görmemekte ýsrar edenler; bunu görüp de sýrf devlet düþmanlýðýndan, Erdoðan nefretinden dolayý baþýný çevirenler; yahut FETÖ gücüne ram olup oradan nemalanmak gibi süfli hedeflerle yaklaþanlar saygý ilgi falan beklemesin kamuoyundan. “Biz de bu esnada baðýmsýz devletimizi kurarýz” diye fýrsatçýlýk yapmaya kalkan PKK taraftarlarýnýn terörle mücadele dýþýnda muhatap alýnma þanslarý ise hiç yok.

FETÖ’yü tanýmak için darbenin baþarýsýz olmasýný bekleyenlerin FETÖ ile mücadeleye müdahil olma çabalarý da bu minvaldedir. Dün Numan Kurtulmuþ gayet net söyledi: “FETÖ’nün iþlediði suç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hatta hiç abartmadan söylüyorum; Anadolu ve Rumeli topraklarýnda bulunuþ tarihimizin en aðýr suçudur. Bu aðýr suçla irtibatlý ve iltisaklý olan her kim varsa suçun ortaðýdýr. Ýlla uçaðý kaldýrýp Meclis’i bombalamasý gerekmiyor. O iþi bir kiþi yaptý ama o bir kiþinin arkasýnda on binlerin olduðunu biliyoruz. Dolayýsýyla bu aðýr suçu hafifletecek hiçbir söz ve teþebbüsün içinde olunmamasý lazým. Ýlk günden söylüyoruz. Adaletli davranacaðýz.
Suçu olaný affetmeden ama kimseye de haksýzlýk yapmadan yolumuza devam edeceðiz.”

Moody’s out, Avrasya Tüneli in!

Tarihte benzeri görülmemiþ türden sofistike yöntemlerle yapýlandýrýlarak devlet içine yerleþtirilmiþ bir örgütün darbe giriþimini bile tersine çevirebilen bir ülkenin var olma-var kalma gücü ve iradesi emsalsizdir.

Bu irade kýrýlamadýðý içindir ki aþýndýrýlmak isteniyor þimdi. Korkutarak, yýldýrarak, zayýflatarak... Nitekim darbeden beþ gün sonra kredi deðerlendirme kuruluþu Standard & Poors’dan gelen ilk ekonomik aþýndýrma darbesi bu defa Moodys’den geldi. Sadece iki gün önce “Türkiye ekonomisi 15 Temmuz þokundan çýktý” açýklamasý yapan Moody’s not indirimine gitti.

Ne gam! Ekonomik gerçeklere deðil siyasi gerekçelere dayalý olduðu anlaþýlan bu aþýndýrma giriþimleriyle baþ edebilmenin yolu darbeye direndiðimiz gibi direnmektir.

Türkiye de bunu yapýyor. Marmaray, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden sonra Avrasya Tüneli için gün sayýyor. Doðrusu bu bekleyiþ tüm Ýstanbullular gibi beni de çok heyecanlandýrýyor. Ýstanbul Boðazý’ný, denizin 106 metre altýndan, üstelik araçla ve kýsa bir sürede geçebileceðimiz bilgisi kulaktan kulaða yayýlmak istenen darbe söylentilerini bir çýrpýda buharlaþtýrýyor.

Ez cümle; güzel günler görecek Türkiye, güneþli günler...