Darbe gecesi Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Hulusi Akar’ý silahla etkisiz hale getiren kiþi, yaveri Yarbay Levent Türkkan’dý.
Bu emri, Genelkurmay Baþkaný Danýþmaný Kurmay Albay Orhan Yýkýlkan'dan almýþtý.
Önce Genelkurmay Proje Yönetim Daire Baþkaný Mehmet Diþli devreye girmiþ, Akar’a darbenin baþýna geçmeyi, Kenan Evren olmayý teklif etmiþti.
Ret cevabý üzerine, yaveri Levent Türkkan devreye sokulmuþtu.
Farklý tanýklarla da doðrulanan bu bilgileri, Levent Türkkan’ýn Emniyet ifadesinden aldým.
Önce, “hain yaver” Türkkan’ýn ilk ifadesinde anlattýklarýný hatýrlayalým:
“1989 yýlýnda Iþýklar Askeri Lisesi'nin sýnavlarýna girdim. Sýnavý kendi bilgilerimle kazanacaðýmdan emindim, cemaatteki abilerim de emindi. Fakat yine de bana sýnav olmadan önceki gece yarýsý getirip sorularý verdiler.
“Genelkurmay Baþkaný Necdet Özel paþayý dinleme cihazýyla sürekli dinliyordum. Haftada bir dolan cihazý cemaat abime teslim ediyordum, boþ olanlarý alýyordum. Arada sýrada Genelkurmay Baþkanýnýn odasýnda dinleme cihazý aramasý yapýlýyordu. Doðal olarak ben bu aramanýn ne zaman yapýlacaðýný bildiðim için cihazý koymuyordum.
“Darbe yapýlacaðýný 14 Temmuz 2016 Perþembe günü Albay Orhan Yýkýlkan'dan öðrendim. Beni sigara içmek için dýþarý çaðýrdý. Görevimin Hulusi Paþa'yý etkisiz hale getirmek olduðunu söyledi. Görevi sorgulamadan kabul ettim.
“Genelkurmay Proje Yönetim Daire Baþkaný Mehmet Diþli darbe teþebbüsü baþladýðýnda ilk önce Hulusi Akar Paþa'nýn odasýna tek baþýna gideceðini, onun kabul etmesi halinde darbe faaliyetinin baþýna geçirileceðini bize söyledi. Hulusi Akar Paþa teklifi kabul etmezse ben ve ekibim etkisiz hale getirecektik. Bu konuda eski Özel Kalem Müdürü Ramazan Gözel ve yeni Özel Kalem Müdürü Yarbay Hakan Öcal'ýn bana yardým edeceðini söylediler. Özel Kuvvetler’den gelen personel Hulusi Akar Paþa'yý alýp götürecekti.
“Bombalarýn patladýðýný, sivil halkýn zarar gördüðünü öðrenince piþman olmaya baþladým. Yapýlanlar katliam gibiydi. Benim Allah rýzasý için çalýþtýðýný düþündüðüm cemaatin giriþimiyle oluyordu bunlar. Sabah saat 09.00 sýralarýnda karargâhtaki koridor darbeye iþtirak edenlerle dolup taþtý. Herkes aralarýnda ‘baþarýsýz olduk, teslim oluyoruz’diye konuþuyordu. Samimi olarak piþmaným. Sadece darbeye iþtirak etmekten deðil, Fetullah Gülen cemaati mensubu olmaktan dolayý da çok piþmaným. Tüm bildiklerimi anlattým. Özellikle Emniyetteki sorgu sýrasýnda bu þeyleri söylemeye ikna edilmediðimi belirtmek istiyorum.”
Ýþbu Levent Türkkan, dün hâkim karþýsýna çýktý.
Ýlk ifadesini reddetti.
Sonra da, mahkeme heyetinin gözlerinin içine bakarak, alay eder gibi þu açýklamayý yaptý: “Yaþadýklarýmý kelimelerle ifade edemem. Her þey hayal âleminde gibiydi, bana bir þeyler içirildiðini düþünüyorum. Bilinci yerinde olmayan birine her þeyi söyletebilir, her belgeyi imzalatabilirler. Mahkeme huzurunda ifade vereceðim bugünü sabýrsýzlýkla bekledim.”
Ek bilgi:
Levent Türkkan savcýlýk ifadesinde, “etkin piþmanlýk hükümlerinden yararlanmak istediðini” söylemiþti.
Sonra ne oldu, bilmiyoruz.
Muhtemelen bir yerlerden “sufle” aldý, konuþmaktan vazgeçti.
Bugün tam tersi ifadelerle mahkeme huzuruna çýktýðýna ve darbedeki rolünü inkâr ettiðine göre, sufle almýþ olma ihtimali yüksek görünüyor.
Demek ki, “içeridekileri” yöneten (yöneten ve FETÖ’yü koruyan) bir mekanizme var ve hâlâ faal...
Levent Türkkan’ýn mahkemede anlattýklarýný dikkate alýrsak, Fetullah Gülen’e de bir þeyler içirilmiþ olabileceði ihtimalini kabul etmemiz ve masum olduðuna hükmetmemiz gerekecek ki, hayatlarýnýn hiçbir döneminde “temiz” olmadý bu adamlar!