Kâðýt üzerinde güzel duruyor: “Savaþa hayýr, barýþa evet...” Kimse itiraz edemez, aleyhinde söz söyleyemez... “Silah çözüm deðildir, aslolan insaný yaþatmaktýr, aslolan meseleleri barýþ içinde çözmektir.”
Evet öyledir.
Kâðýt üzerinde güzel duruyor ama “barýþ”ýn bir parçasý olmayý reddedersiniz, “barýþ” giriþimlerine karþý “sabotajcý” kimliðinizle ortaya çýkarsanýz kâðýt üzerinde “güzel duran” o þey, savaþýn en haklý gerekçesi haline gelir.
Mesele “barýþ” sözcüðünü zikretme imtiyazýný kullanmak deðil, gerçekten de barýþ için bir þeyler yapmaktýr... “Barýþ” dediðinizde ahlaki üstünlüðü ele geçirmiþ olursunuz. Bu sözcüðün arkasýna sýralayacaðýnýz her þeyi (her saçmalýðý) meþrulaþýrsýnýz, her anomaliyi doðallaþtýrýrsýnýz ama barýþa hizmet etmezsiniz.
Fetullah’ýn “liberal çöplüðü” haline gelmiþ sitenin yazarlarý þu sýralarda “barýþ” diyor.
Savaþa hayýrmýþ...
Çünkü silah çözüm deðilmiþ...
Bu liberallerin en “azgýný”, hani Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiþ yöneticilerini ikide bir “Menderes’in akýbetiyle” korkutan eski komitacý/cuntacý Hasan... Utanmadan “Silah çözüm deðil, derhal barýþ” yazýlarý yazýyor.
Bunu yaparken de, Afrin operasyonunu itibarsýzlaþtýran paylaþýmlarda bulunduðu için gözaltýna alýnan “gazeteci” kýlýklý PKK muhibbine kol kanat germeyi ihmal etmiyor: “Nurcan’lar susturulamaz...”
Önce “barýþ” diyen, bu sihirli sözcüðü tekeline alýp kirleten liberalin “barýþ” karþýsýndaki tutumuna bakalým:
PKK þartsýz çekilme kararý alýp silah býrakma sözü verdiðinde devlet “çözüm masasý” kurmuþtu, hatýrlayacaksýnýz... Önce, dönemin Baþbakaný Erdoðan’ýn Diyarbakýr çýkarmasý, artýndan “Akil Ýnsanlar Heyeti”nin yürüttüðü kamuoyu çalýþmasý... Devlet, bu iþin müzakereyle halledileceðine inanmýþtý, kamuoyunu da inandýrmaya çalýþýyordu.
FETÖ, tam da bu kritik dönemde devreye girdi.
Öncesinde “Oslo görüþmelerini” patlatmýþtý.
Sonra, Emniyet ve Yargý içinde yuvalanmýþ birimlerine KCK operasyonunu yaptýrdý. Ardýndan Ýmralý görüþmelerinin tutanaklarýný basýna sýzdýrdý.
Bir kýsmý “Akil Ýnsanlar Heyeti”nde yer alan FETÖ beslemesi liberaller de, “barýþ” ihtimaline (daha doðrusu tehlikesine) karþý bulunduklarý mevzileri terk ettiler ve “çözüm karþýtý” bir tutum aldýlar. Bazýlarý da “görülen lüzum üzerine” (yani Fetullah’tan aldýklarý talimat üzerine) “Akil Ýnsanlar heyeti”nden istifa etti.
Ýsmi “Hasan” olan kiþi ne yaptý peki?
Dað bayýr dolaþýp, “Sakýn silah býrakmayýn. Ne karþýlýðýnda silah býrakacaksýnýz ki? Erdoðan sizi satacak” diye terörist ayýrtmaya baþladý.
Barýþý sabote eden adam þimdi kalkmýþ “barýþ” diyor ve sýnýrlarýmýzdaki terör yuvalanmasýna karþý çözümün “acil demokrasi” olduðunu söylüyor.
Hiç yüzü kýzarmýyor...
Peki, bu þahsýn kol kanat gerdiði Nurcan isimli PKK muhibbi ne diyor? “Bir tarafta Kürt karþýtlarý” varmýþ (Afrin’de terör örgütüne karþý giriþilen operasyonu Kürt karþýtlýðý olarak yorumluyor), “diðer tarafta barýþ ve birlikte yaþama yanlýsý olanlar” varmýþ.
Demek ki, PKK barýþý ve birlikte yaþamayý temsil ediyor, PKK’ya karþý koyanlar da “Kürt düþmanlýðý” yapýyor.
Öyle mi?
Bu tuhaf ve bir o kadar da geliþmemiþ kafa, Amerika’nýn aðýr silahlarla donatýp sýnýrýmýza çaktýðý terör örgütünü hangi demokratik metotlarla alt edeceðimizi düþünüyor?
Suriye’nin bir iç meselesi (yahut Suriye’deki demokrasi eksikliðinin bir sonucu) olarak karþýmýza çýkan bu “güvenlik problemi”ni hangi yerel demokratik tedbirlerle aþacaðýz?
Kaldý ki, meselenin Kürtlerle alakasý nedir?
Kürtlere karþý deðil, Amerika’nýn ileri karakolu iþlevi gören ve sýnýrlarýmýz için “tehdit” teþkil eden bir terör örgütüne karþý savaþýyoruz.
Bu kadar basit bir þeyi göremiyor musunuz?
Daha doðrusu, gerçeði çarpýtmaya utanmýyor musunuz?