Beþiktaþ bizim ligdeki son Sivas maçýnda, yýllar sonra bir ilki gerçekleþtirmiþ ve yenik durumda olduklarý anlar da dahil; maçýn tamamýnda çok iyi oynamýþtý. Takým, performans olarak yükseliþini Partizan karþýsýnda da sürdürdü. O kadar ki; zaman zaman bazý güçlü yabancý takýmlarýn sergilediði takým oyunu karþýsýnda duyduðumuz hayranlýk duygularýný, bize bizim takým olarak yaþattýlar. Yalnýz mutlulukla deðil, gurur duyarak da seyrettik.
Beþiktaþ; rakibinin baskýyla baþlayan oyununu karþý baskýyla sindirdi. Kýsa sürede sahanýn, oyunun, rakibin, yaðmurun da hakimi oldu. Paslaþmalar, boþ alana kaçýþlar, dönen toplarý yakalamalar, pres ve yardýmlaþma; bizim futbolumuzda sýk rastlanmayan bir görsel þölene dönüþtü. Bir dönem G.Saray’ýn, rakiplerini eze eze kupalara kadar giden sürecin bile “Fevkeladenin de fevkinde”ydiler. 14-15 yýl var ki, böyle açýk bir güç üstünlüðünü ve güç gösterisini yaþamamýþtýk. Meðer ne güzel, ne tatlý þeymiþ...
***
Bunca gol, rakibin rakibin zayýf olduðu duygusunu asla veremez. Çünkü Yugoslav ekolünün ne olduðunu bilenler, Partizan’ýn da gelmiþi-geçmiþini zaten bilir... Beþiktaþ, Sýrp liginin hýrçýn liderini periþan etti.
Siyah-beyazlýlar; rölatif deðil efektif paslarýyla, zaten rakibinin baþýný döndürdü. Oyun kurmasýna izin vermedi. Arka arkaya ataklarýyla, Partizan’ý sahasýna hapsetti. Fark çok daha büyük olabilirdi.
Takým iyi olur ama bazen kalecisi aksar... Sýkýntý yaratýr. Tolga da, Beþiktaþ’ýn iyi iþleyen diþlileri arasýnda yer aldý. Kritik kurtarýþlarý oldu. Bütünün saðlam bir parçasýydý. Beþiktaþ; kaç zamandýr ruhu, ritmi, tekniði, hýzý, hýrsý pörsümüþ Türk futbolunun; henüz ölmediði müjdesini de verdi.