Yazýnýn baþlýðýndaki ‘eþek’ kelimesini yadýrgayanlar olabilir..
Çünkü, ‘eþek’ kelimesi de, ‘domuz/ öküz, vs.. ‘ gibi kelimeler, ‘Haþâ huzurdan…’ denilmeksizin pek kullanýlmaz, günlük hayatta..
Meþrutiyet yýllarýnda bir mizah dergisi yayýnlanýyordu, Ýstanbul’da.. Derginin ismi ‘Eþk’ idi. ‘Eþk’, ‘gözyaþý’ demekti, farsça.. Ama, okuyucular o dergiyi ‘Eþek dergisi’ diye alýyorlardý. Zamanýn yönetimi, ‘âdâb-ý umûmiyeye mugayir bu gibi isimler kabul edilemez, o ismi deðiþtirin..’ diye talimât verir. Nâþir / yayýncý, ‘Dergimizin adý, eþk’tir, eþek deðil..’ dediyse de kabul ettiremez ve çareyi kapak mizanpajýnda yaptýðý deðiþiklikte bulur: Derginin kapaðýna, dað zirvelerini hatýrlatan iki sivrilik çizer. Gerçekte ise, bunlar iki adet ‘eþek kulaðý’dýr ve derginin adý da, ‘El’mâlûm’ diye yazýlýr. Yani, ‘Mâlum iþte, ne olduðu belli!’ mesajý verilir ve okuyucular da dergiyi yine ‘eþek dergisi’ diye almaya devam ederler.
Mâlum olduðu üzere, B. Amerika’da, 4 ay sonra, Kasým ayýnýn ilk haftasýnda Baþkanlýk seçimi var. Amerikan sistemi iki partili bir düzendir. Cumhuriyetçi /Republican Parti ve Demokrat Parti.. Yani, birisi kazanamazsa, diðeri kazanacaktýr, üçüncü bir ihtimal yoktur.
Cumhûriyetçi Parti’nin amblemi /sembol tanýtým iþareti, ‘Fil /Elephant’; Demokrat Parti’ninki ise; ‘Eþek / Donkey’..
B. Amerika’da, B. Amerika’da, genel olarak baþarýlý sayýlan ‘Baþkan’lar en fazla 4’er yýllýk iki dönem seçilebilmekte ve ikinci dönemde seçilemiyenler ‘baþarýsýz’ almaktadýrlar. Son 50 yýl içinde, Gerard Ford, Jimmy Carter, (Baba) Bush bu taifedendirler. Son 90 yýldaki diðer bütün Baþkanlar (ilk döneminin 3. Yýlýnda, 22 Kasým 1963’te öldürülen J. F. Kennedy hariç), ikinci dönemde de seçilmiþlerdir.
Bu seçimde ‘Fil’i Trump temsil edecek, ‘Eþek’i de Joe Biden..
Joe Biden, ne kadar ‘eþek’tir, ayrý mesele; ama, Trump tam bir ‘fil’ olduðunu 4 yýldýr ortaya koydu.. Türkçede ‘Züccâciye (cam eþya) dükkanýna giren fil..’ deyimi vardýr ya, öyle..
246 yýllýk Birleþik Devletler tarihinde her konuya böylesine bodoslamadan hareket eden bir baþkan örneði herhalde çok azdýr. En azýnda herbirisi kendi mantýklarýna göre bir takým mantýkî izah ve gerekçeleri dile getirmiþlerdi emperial siyasetlerine..
Elbette ki, o da, her ne yapýyorsa, ülkelerinin baþýna seçilen bütün liderler gibi, ülkesini korumak ve yüceltmek adýna yapýyor.
Trump 5 sene öncelerde Amerikan Baþkanlýðý’na aday olmak üzere kollarý sývadýðýnda, ilk iþ olarak Ýslâm düþmanlýðý yaparak dikkatleri üzerine çekmiþ ve ‘Make America Great Again! /Amerika’yý Yeniden Büyük Yap!’ sloganýyla çýkmýþtý siyasî sahneye ve Hillary Clinton gibi güçlü bir isim karþýsýnda Baþkan seçilmiþti.
Þimdi, anketlerde Biden yüzde 15 puan kadar önde gözüküyor. Baþta Pentagon olmak üzere, kurulu sistemle uyumlu çalýþamadýðý anlaþýlan Trump yenilirse.. Bunda, herhalde, en çok da ‘Coronavirus Salgýný’ný baþta ciddîye almamasý ve sonra da hazýrlýksýz yakalanan saðlýk sisteminin çökmesiyle son 4 ay içinde 130 bin kiþinin ölümüne yol açan ve etkisi hâlâ da devam eden âfetteki baþarýsýzlýðý ile; son 1 aydýr Amerikan sosyal bünyesini felç eden ‘siyah öfke’ karþýsýndaki tehdit siyaseti ve açýklamalarý en etkili hususlar olacaktýr.
Ama, Trump, ‘tekrar seçilmemesinin Amerika için felâket olacaðýný’ ve dahasý, elektronik posta yoluyla oy kullanýlmasýnda ‘seçim hilelerinin olabileceði’ni söylüyor. Biden ise, ‘Trump yenilgiye kýlýf arýyor ve bu gerekçe ile Beyaz Saray’dan ayrýlmak istemeyecek.. Ama, öyle yaparsa, askerler onu oradan çýkaracaklardýr’ diye, ilginç bir açýklama yapýyor. Yani, baþka ülkelerdeki nice askerî darbeleri planlamasýyla þöhret bulan USA emperyalizmi, sonunda, kendi iç iktidarýnýn da ‘askerî baský yoluyla el deðiþtirmesi’ gibi bir durumla karþýlaþýrsa, ‘bumerang’la oynayanýn kendisini vurmasý gibi, seyrine doyulmaz bir tablo ortaya çýkar.