Filika, kaplan ve bir çocuk

Oscarlı yönetmen Ang Lee’nin Man Booker ödüllü kitaba sadık kalarak yaptığı uyarlama, üç boyutlu sinemanın da ideal bir örneği. İzleyici kitabı okumuş kadar oluyor.

Öykü anlatma üzerine esaslı bir film Pi’nin Hayatı. On yıla yaklaşan yapım macerasının son dört yılında Ang Lee’nin yüklendiği proje onun imzasına yakışır bir filme dönüşebildi.


Pi’nin Hayatı’nın iki erdemi var: İlki, Yann Martel’in 2001’de yayınlandığında yedi milyon satan Man Booker Ödüllü romanına sadık kalması. İkincisi üç boyutlu sinemayı mükemmel kullanması. Pi’nin Hayatı, yazmakta zorlanan ve sağlam öykü arayan bir yazarın, çocuk yaşta 227 gün okyanusta bir filikada, Bengal kaplanıyla mahsur kalan Hintli Piscine M. Patel’den (Pi) dinledikleri üzerine kurulu. İnsan denen yaratık ve manevi yapısının yanı sıra mitler ve edebiyatın doğuşu ve doğası üzerine de bir etüd Pi’nin Hayatı.


Ailesi özel bir hayvanat bahçesi işlettiği için hayvan davranışlarına dair bilgisi ve Molitor Yüzme Havuzu anlamındaki tuhaf adının konmasından bütün dinlere bir arada inanmasına dek, kahramanının romanda özenle betimlenen niteliklerinde ve bu niteliklerin denizde sağ kalmasını hazırlamasında yatan potansiyeli doğru değerlendirmesi dikkat çekici. Roman senaryolaştırılırken pek az kısmı kullanılmadan kalmış. Ang Lee, filmi söze boğmamış ama kitaptan gelen edebi tadını da kaçırmamış.


O inanılmaz sağ kalma macerasının bir filika, bir çocuk ve Bengal kaplanından oluşan çekirdek ekibini, altlarındaki hayat kaynayan, yakamoz saçan okyanusu ve üstlerine zaman zaman yıldızlardan bir örtü seren zaman zaman fırtına yağdıran gökyüzünü olanca lirizmiyle görüntülemiş.


Patel Ailesi, Hindistan’ın Fransız bölgesi Pondicherry’den hayvanlarıyla birlikte bir Japon şilebine binerek ayrıldığında patlak veren fırtına, geminin batması ve filikada Richard Parker adındaki kaplan ile Pi’nin iktidar kavgası da yeterince aksiyon malzemesi sunmuş yönetmene.   


Filmde de aynen kullanılan sürpriz bir finale sahip romanın yapısal bir değişime uğratılması etkisini de kırabilirdi. Ama yönetmen Ang Lee ve Finding Neverland’den hatırladığımız senaristi David Magee’nin sadık uyarlamasıyla izleyiciyi kitabı okumuş kadar oluyor. Ben yine de okuyun derim.


Film bunu da başarmakla birlikte öykü anlatma üzerine çok keyifli bir kitap Pi’nin Hayatı. Filmin üç boyutlu çekilme nedeni ne genç kitleye cazip gelmesi için ne korsana karşı önlem olsun diye...

Pi’nin Hayatı’nda üç boyut kullanımı hem anlatımın bir aracı olarak çok işlevsel hem çok etkileyici. Ang Lee olgun ve usta bir yönetmen olarak filmin hiçbir öğesinde aşırıya kaçmamış ve dengeli bir yapıma atmış imzasını.

FİLMİN KÜNYESİ

ORJİNAL ADI: Life of Pi YÖNETMEN: Ang Lee SENARYO: David Magee OYUNCULAR: Surej Şarma, İrfan Han, Gita Tabu, Rafe Spall, Gerard Depardieu. TÜR: Aksiyon YAPIM: ABD, 2012, 127 dakika.