Türkiye’de siklon oluþumu yaþanmadý, böyle bir ihtimal de yok zaten. Sadece yaðmur yaðmýþtý Ýzmir’e, sürpriz bir yaðýþ da deðil üstelik...
Sokaklarda, evlerde çamur yýðýnlarý... Evler, iþyerleri, yollar sular altýnda... Araçlar için yapýlmýþ yollarda suyun seviyesi üç metreyi geçince, yollarda oluþan göletler... Trafikte seyir halinde kalacaklarýný düþünürken, kendilerini araçlarýyla gölde mahsur bulan insanlar... Çaresizlik diz boyu... Ne araçta kalmak ne de inip kaçabilmek mümkün. Þehirlerin Survivor adasýna dönme süresiyse dakikalar içinde mümkün olabiliyor artýk...
Anlattýklarým bugüne kadar bir kara yüzeyine ulaþmýþ en kuvvetli tayfun olan Haiyan Tayfunu sonrasýna dair deðil... Türkiye’de bir siklon oluþumu yaþanmadý, böyle bir ihtimal de yok zaten. Sadece yaðmur yaðmýþtý Ýzmir’e. Sürpriz bir yaðýþ da deðil üstelik. Þiddetli saðanak geçiþlerinin Ege kýyýsý boyunca görüleceði öngörülmüþtü. Fakat sonuçlarýn böyle olabileceðini öngörmek pek de mümkün deðildi sanýrým...
Geçtiðimiz hafta baþlayan saðanak geçiþleri pek çok noktada sele neden oldu. Selden geriye kalan manzara korkutucu haliyle... Meles Çayý taþtý diye geçiyor olay pek çok haber kaynaðýnda. Gerçekten taþtý mý yoksa sen zaten derenin içindeydin de, bu yaðýþ bunu fark etmeni mi saðladý sorusu hep cevapsýz kalýyor maalesef. Sel ve taþkýn olaylarýnýn yaþandýðý noktalar ele alýndýðýnda tek bir gerçekle karþýlaþýlýyor; hepsinin dere yataðý, dere çevresindeki yerler olmasý. Sonbaharlarýn artýk böyle bir anlamý da var bizim için... Çarpýk kentleþme her bahar döneminde yüzümüze bir tokat gibi çarpýyor... Fazla iz ya da acý býrakmýyor olmalý ki, tekrar tekrar benzer manzaralarý yaþýyoruz...
Geçtiðimiz haftanýn yaðýþ verilerini ve toplam yaðýþ miktarlarýný incelemek için Devlet Meteoroloji Ýþleri’nin internet sitesini açtým ve deðerleri tek tek not aldým. Komik bir tablo çýktý karþýma. Çünkü rekor yaðýþ miktarýnýn yaþandýðý yer Muðla Marmaris iken, hayatýn büyük ölçüde felç olduðu yer Ýzmir. Geçtiðimiz hafta Cumartesi günü Muðla Marmaris’te düþen yaðýþ miktarý metrekareye 161 kg. Muðla’da bugüne kadar kayýtlara geçmiþ en fazla yaðýþ 2011 yýlýnda 168 kg olarak yaþanmýþ. Dolayýsýyla 161 kg oldukça büyük bir rakam Muðla için ve doðal olarak metrekareye düþen 161 kg yaðýþýn hayatý ve ulaþýmý aksatmamasý olanaksýzdý. Rögar kapaklarý taþtý, ceviz büyüklüðünde yaþanan dolu pek çok hasar oluþturdu. Pazar günü 31,2 kg, Pazartesi günü 4 kg, Salý günüyse 111 kg yaðýþ düþmüþ Muðla’da metrekareye. Yaðýþ miktarý Muðla’da felaket sýnýrlarýna ulaþsa da, yaþanan manzaralar felaket manzarasý gibi deðildi. Peki ya Ýzmir? Ýzmir’de Cumartesi günlük toplam yaðýþ miktarý en çok Çeþme’de ölçülmüþ. Çeþme metrekareye 33 kg yaðýþ alýrken, Ýzmir merkez’de ölçülen yaðýþ miktarý 17 kg. Pazar günü Ýzmir’de yaðýþ kaydedilmemiþ. En çok yaðýþý Pazartesi ve Salý günü almýþ Ýzmir. Pazartesi Dikili ve Seferihisar’da 59 kg, Salý günüyse Menderes’te 64 kg yaðýþ ölçülmüþ. Bu Ýzmir için bir afet mi peki? Cevap tabii ki hayýr. Ýzmir’de son 50 yýlda yaþanan rekor yaðýþ miktarý 145 kg ve o da 2006’da yaþanmýþ. Geçtiðimiz haftaki Ýzmir için gayet sýradan bir yaðýþ miktarý. Þaþýrtýcý olan Ýzmir Meles Çayý’nda taþkýn yaþanmýþ olmasý. Bunun adý taþkýn deðil tecavüz, dereye yapýlan bir tecavüz. Dere sýnýrlarý içine yapýlan tecavüz sonucu derenin de kendisini savunma þekli iþte böyle oluyor haliyle. Dere eninde sonunda yolunu buluyor!
Sonuç olarak yaþadýðýmýz olay bir doðal afet deðil, antropojenik etkilere karþý doðanýn bir tepkisi sadece... Þehirlerin yaðýþ rejimlerine göre planlanmasý, son 50-100 yýlda yaþanan maksimum yaðýþ miktarý da göz önüne alýnarak, planlanmasý hatta dere yataklarýna yerleþimin kapatýlmasý, imar izni verilmemesi gerekiyor. Hatta dere yataðýndaki yollarýn da yükseltilmesi þart. Siz siz olun derelerin içine ev yapmayýn, yapýlmasýna da izin vermeyin, dere yataðýndaki evleri satýn almayýn... Adres ve posta kodunuz dýþýnda eviniz, yaþam alanýnýzla ilgili neler biliyorsunuz bunu da bir sorgulayýn hatta. Mesela eviniz dere yataðýnda mý? Dere mi taþtý evinize geldi, yoksa siz zaten yýllardýr derenin içinde mi yaþýyordunuz da haberiniz yoktu?