Filistin: Toplu cezalandýrma

Doðu Kudüs’ün yakýnýndaki Filistin yaþam alaný Silwan’ýn sakinleri, önce gün, Ýsrail askerlerinin bir evi yýkýþýna þahit oldular. Yýkýlan ev, geçtiðimiz ay, Kudüs’te bir tramvay duraðýna aracýný sürerek 2 kiþinin ölümüne neden olmuþ Abdülrahman el-Þaludi’nin ailesine aitti... Ev, terörizme bulaþan þahýslarýn evlerinin asker tarafýndan yýkýlmasý uygulamasý çerçevesinde yok edildi, eylemle ilgisi olmayan akraba ve yakýnlar sokakta býrakýldýlar. 

Ýsrail ordusu, geçtiðimiz aðustos ayýnda bölge Gazze gerginliðini yaþarken bu uygulamalara hýz vermiþ, devamýnda olay, üç Ýsrailli gencin kaçýrýlýp, öldürülmesine kadar varmýþtý. O sýrada durdular, þimdi yeniden baþladýlar.

Abdülrahman el-Þaludi’nin akrabalarýna ait evin yýkýlmasý, Doðu Kudüs baþta, Filistin topraklarýnda sürdürülen “toplu cezalandýrma”nýn önemli bir örneði... Çaðdýþý, son örnekleri ancak, Nazi ordusunun iþgal ettiði topraklarda sergilediði uygulamalar veya Stalin dönemi Sovyetler Birliði politikalarýnda görülebilir.

Ama, dünyanýn gözü önünde sürüyor ve dünyadan “çýt” çýkmýyor!..

Doðu Kudüs’te yaþamak

Bilgileri, Aljazeera televizyonunun bölgede yaptýðý alan çalýþmasýndan aldým. Kudüs’ün Müslüman/Filistinli doðu kesiminde yaþamak, zaten “toplu cezalandýrma”nýn doðal hedefi olmak anlamýna geliyor. Belediye, küçük esnafýn dükkanlarýný harç ödemedikleri gerekçesiyle kapatmýþ durumda. Her dönem biraz daha yükseltilen vergiler Filistinlilere ait arazilere el konulmasýna neden oluyor. Bitmedi, son bir yýl içinde binlerce Filistinli’ye ait araca da vergi bahanesiyle el konulmuþ durumda... Sýký durun, insanlardan, evlerine taktýklarý su ýsýtýcýlarýný lisansý olmadýðý gerekçesiyle sökmeleri isteniyor, sökmeyenlerin baþý ciddi belaya giriyor.

Pekiyi, Ýsrail yönetimi Doðu Kudüs’ten her türlü vergiyi, hem de gerektiðinde zor kullanarak alýyor da, bu bölgeye tek kuruþluk bir yatýrým var mý, yok! Kamu ulaþým araçlarý dökülüyor, alt yapý yatýrýmlarý yapýlmýyor, bölge nüfusunun yüzde 75’i “fakirlik çizgisinin altýnda” yaþýyor, bölgede tam 2.000 dershane açýðý var ve çocuklarýn üçte biri 12 yýllýk zorunlu eðitim sürecini tamamlama þansýna sahip deðil. Son üç ayda, bölgede yaþanýlan olaylarda tutuklanan 1.300 Filistinli’nin yüzde 40’ýnýn çocuk olmasý bir tesadüf olabilir mi? Saðlýk hizmeti yok, evet yok, hatta postane bile doðru-dürüst çalýþmýyor.

...Ve bir istatistik: En çok “yasadýþý yapýlaþma” kentin Yahudiler’in yaþadýðý Batý kesiminde, en çok ev yýkýmý Filistinli’nin doðu kesiminde yaþanýyor...

Doðu Kudüs’te yaþayan bir Filistinli, artýk kendini, “siyasi” deðil, “ýrkçý” bir saldýrýyla karþý karþýya hissediyor... Ýki yýlda bir katliamla karþýlaþan Gazzeli’nin ne hissettiðini de anlatmaya gerek yok. Böyle bir ortamdan “barýþ” çýkabilir mi?

Dünya Yahudileri’ne sesleniyorum

Kudüs’te yaþanýlan sinagog saldýrýsý, askerinin postalýný Mescid-i Aksa’ya sokan Ýsrail Baþbakaný Netanyahu’yu dünya kamuoyu önünde özel bir algý operasyonu ile bir süreliðine rahatlatabilir ama, bu, yaþanýlanlarýn biriktirdiði öfkeyi deðiþtirmez. Ýsrail’i yöneten saðcý kadrolarýn tercih ettikleri yol, esas olarak, bir saatli bombanýn tik-taklarý eþliðinde tüm Yahudi ulusunun geleceðini tehdit ediyor.

Yahudiler, kendileri için “akýlcý” sorular sormalýdýr: Neden, “Yahudi düþmanlýðý” bu yüzyýla kadar Müslümanlar’la hiç iliþkisi olmayan bir kavramken, sinagog baskýnýnda ölen 5 Yahudi sonrasýnda Gazze’deki Müslümanlar sevinç gösterisi yapýp, helva daðýttýlar? Neden, “Yahudi düþmanlýðý”, 1096 yýlýndaki Birinci Haçlý Seferi’nden Ýkinci Dünya Savaþý’nýn Hitler’ine kadar peygamberlerini çarmýha gerdiðiniz Hýristiyan dünyasýnýn ýrkçý siyasetinin ana zeminiyken, bugün, Yahudileri 15’inci yüzyýlýn Ýspanyol engizisyon mahkemelerinden kurtarmýþ Müslümanlarýn bu ölçüde tepkisini çekiyorsunuz?

Aslýnda, bu, hepimiz açýsýndan bir tuzak... Papa Francis, Mescid-i Aksa baskýnýnda susmayý, sinagog teröründe kýnamayý tercih etti...

Haaretz yorumcusu Ravit Hecht Ýsrail’in aþýrý sað kanat siyasetçileri ile Filistin’de “tek çözüm silahtýr” diyen gruplar arasýnda “gizli ittifak” iddiasýný dile getiren yazýsýna harika bir baþlýk koymuþtu: “Kan üzerinde kim dans ediyor?”

Karþýt taraflarýn þahinlerinin egemen olabilmek için oynadýklarý, hatta, birbirlerine muhtaç olduklarý berbat bir oyun bu ve kazananý yok. Ortadoðu için genel olarak söylersek, tüm radikaller (hangi dinden olursa olsun) birbirlerine sarýlmýþ durumda yarattýklarý bataklýðýn dibine doðru ilerliyorlar...

Bir düþünün...