Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

Filistin’i kurtaracak sokaklar

Avrupa ve ABD’nin dünyanýn deðiþimini iyi okuduðuna dair sarsýlmaz bir kanaat vardý. Ýsrail’in Gazze’yi hedef alan son saldýrýlarý karþýsýndaki ezberci tutum bu kanaati yerle bir etti. Saldýrýlara tepki göstermek þöyle dursun, teþvik eden politikalarý Batý Bloðu’nun bir rüya aleminde yaþadýðýný gösterdi. Her þeyin eskisi gibi olduðunu düþünen, Ortadoðu’daki uyanýþý okuyamayan; okusa da pozisyonunu deðiþtiremeyen hantal bir ABD-Avrupa gerçeði su yüzüne çýktý.

Yakýn tarih, Ýsrail’in Filistin’e vahþice saldýrýlarýnýn acý hatýralarýyla doludur. Ortadoðu’nun kalbine monte edilen bu savaþ makinesi, baþka hiçbir devletin sahip olmadýðý imtiyazla hiçbir kurala baðlý olmaksýzýn art arda ve defalarca Filistinliler’i katletmiþtir. Bir halký, tarihi topraklarýndan sürüp küçücük bir kara parçasýna mahkum eden sistematik iþgale sistematik bir yok etme politikasýný eklemekte beis görmemiþtir.

Bu hazin tablonun bir numaralý sorumlusunun ABD olduðunu tekrara gerek yoktur. ABD kadar olup bitenlere göz yuman, parmaðýný kýmýldatmayan Avrupa da sorumludur. Dünyanýn neresinde olursa olsun en küçük insan haklarý ihlali için rejimler deðiþtiren ABD-Avrupa ittifaký Ýsrail’e ses çýkarmýyor.

Ýsrail, kurulduðundan bugüne kadar sayýsýz kez BM kararlarýný tanýmadan ilerledi. Üstelik, yok saydýðý kararlarýn hepsi zaman içinde Ýsrail devletinin meþruiyetine bir referans teþkil etti. Bugün hala çocuklarý, kadýnlarý keyifle öldüren Gazze sokaklarýndaki masum insanlarý katleden Ýsrail’i var eden de iþte bu uluslararasý hukuku ayaklar altýna alma ayrýcalýðýdýr.

Hukuksuz bir þekilde topraklarýný büyüten bir ülkenin, insanlarý öldürmek için bahaneye ihtiyacý mý olacaktý!

Yok zaten.

Olmadýðýný da en baþta ABD Baþkaný teyit ediyor. Kiþiliðinin bir parçasý haline gelen “Yahudi kompleksi”ne mahkum olan ABD Baþkaný...

BM eliyle yürütülen sahte ve kiþiliksiz denetim mekanizmasý, ABD’nin teþvik politikalarý ve Avrupa’nýn artacaðýna azalan duyarsýzlýðýnýn sonucu masum Filistinliler ölüyor.

ABD-Avrupa Bloðu 10 yýl, 20 yýl, 30 yýl önce saldýrýlara nasýl tepki veriyorlarsa bugün de ayný tepkiyi veriyor. Diktatörler varken de ayný tepki, demokrasi gelirken de..

Bu duyarsýzlýk ayný zamanda Batý Bloðu’nun Arap Baharý’na karþý isteksizliðini ve gizli memnuniyetsizliðini de ele veriyor.

Böylesine kritik zamanlarda, topyekün diktatörlerle idare edilen bir coðrafyanýn daha çok iþlerine geleceði anlaþýlýyor. Demokrasisiz bir Ortadoðu ezberi ve Ýsrail-Filistin savaþýna bakarken kullandýklarý þablon için idealdi.

Þimdi de ayný ezber ve þablon geçerli ama bu kez sýrýtýyor, Batý medeniyetinin çifte standardýný ele veriyor.

Deðiþim karþýsýnda çaresiz ve hazýrlýksýz ama dünyayý idare etmek bahsinde paylaþýmý reddeden bir ittifak fotoðrafý giderek netleþiyor. Ortadoðu’da demokratik rejimler kökleþmeye baþladýkça fotoðraf daha da netleþecektir ve bu çifte standart düzeni sürdürülemez olacaktýr.

Arap diktatörlükleri Filistin’in Ýsrail’e açýk hedef olmasýna ve giderek küçülmesine mani olamadýlar. Olmak da istemediler...

Dünyanýn en zengin ülkeleri, aðýrlýklarýný Filistin’in hukuki varlýðýndan yana koyamadýlar, koymak da istemediler. Batý’nýn geleneksel çifte standardý ne yazýk ki Arap coðrafyasýnda da yaþandý.

Arap sokaðýnýn Filistin aþký ise bu yüzden ancak acýlarýn paylaþýldýðý bir kardeþlik hikayesi olarak yazýldý.

Bugün ise, küçük adýmlarla da olsa sokaklar Arap ülkelerinde iktidar oluyor. Filistin’in kurtuluþu güçlerini ve aðýrlýklarýný hesapsýz bir þekilde Filistin davasýnýn arkasýna koyacak halk iktidarlarýndadýr.

Batý’nýn okumaktan aciz olduðu büyük gerçek de Ortadoðu’da sokaðýn iktidara yürüyüþüdür. O yüzden de en baþta Mýsýr olmak üzere, Tunus, Libya, Suriye, Yemen ve bütün bölgenin adýmlarýný daha da sýklaþtýrmasý tarihe ve Filistin’e karþý geç kalmýþ bir sorumluluktur.