Filler, çimenler ve diplomasi

Filler tepişir, çimenler ezilir... Bu cümle son aylarda dünya arenasında yaşanan gelişmeleri takip ederken hiç sekmeden aklıma gelen cümle oluyor. Hiç boşa düşmüyor bu formül.

Son olarak Ukrayna ile Avrupa Birliği arasında imzalanması beklenen, ancak Ukrayna’nın vazgeçtiği anlaşmada bu formül bir kez daha geçerliliğini kanıtladı.

Asıl kavga Rusya ile Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkeleri arasında...

Filler onlar.

Çimen ise bir türlü Rusya Federasyonu’nun periferisinden çıkamayan Ukrayna oluyor burada.

Rivayetler muhtelif.

Bazı iddialara göre, eğer AB ile anlaşma imzalarsa, desteğini çekmekle tehdit etmiş Rus lider Vladimir Putin, Ukrayna’yı.

Rusya’nın iddiasına göre ise asıl tehdit Batı’dan gelmiş. Sokakları hareketlendirmekle tehdit etmiş Batı, Ukrayna’yı...

Ukrayna’dan IMF yardımını kesecekleri şeklindeki ABD-AB ortak açıklaması resmi nitelikteki bir metin.

Onu bir kenara yazalım.

***

Ancak belli ki, perde arkasından uluslararası devler, pay kaptırmamak için canla başla savaşıyor.

Rusya, boşluk affetmiyor.

Mısır ile ABD arasında, askeri yardımlar konusunda bir pürüz mü çıktı, hemen Moskova’dan Dışişleri ve Savunma heyetleri Kahire’nin yolunu tutuyor. Askeri anlaşmalarda darbeci Mısır yönetiminden desteğini esirgemiyor.

Aynı Rusya, İran’ın Batı dünyası ile yakınlaşmasından etekleri tutuşan İsrail’in de çaldığı kapı oluyor.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Cenevre’de İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın arasında devam eden görüşmelerden duyduğu rahatsızlığı ve bu süreci frenleme, hatta durdurma yönündeki talebini Moskova’ya giderek Putin ile paylaşıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği kritik Moskova ziyaretinden birkaç gün önce gerçekleşiyor bu ziyaret de...

Hoş, İran-Batı yakınlaşmasını baltalamak için, İsrail’in Moskova’nın desteğine çok da ihtiyacı yok.

O görevi, Fransa tarafı layıkıyla yerine getiriyor.

Öyle ki, tam da İran’ın nükleer programıyla ilgili uzlaşıya varılacağına saatler kaldığına dair haberler aktığı sırada, Fransa sayesinde ortalığı buz kesti.

Fransa, İsrail’den bir adım ileri gitti ve İran’ın yapımı devam eden bir santrali durdurmasını önkoşul olarak ileri sürdü.

Görüşmeler tıkandı.

Şimdi gelen haberlerde, görüşmelerin seviye atlayarak Dışişleri Bakanları düzeyinde devam edeceğine dair haberler var da, sonuca ilişkin en ufak bir emare yok.

Çünkü dünyanın kritik dosyaları, süper güçlerin düello alanlarına dönüşmüş durumda.  

Kaynakları azalan, nüfusu artan yeryüzü elbette bir “Alice Harikalar Diyarı’nda” masalı değil...

Ama yeşeren umut filizlerini anında ezecek bir filler savaşı da canhıraş devam ediyor.

Dış dünyayı izlerken, en önemli başlıklardan birisi de birbiri ardında kanayan coğrafyalarda patlayan bombalar ve tutulan ölü çeteleleri oluyor.

Hayırlısı, hayırlısı diye tekrarlamaya ve umut etmeye devam dünya barışı için.

Her şeye rağmen...