ABD sinema endüstrisinin etkisi, malum... Hollywood denen dev fabrika var.
Zaman zaman sorulur: ABD film endüstrisi yalnýzca kitlesel eðlence yaratýp para kazanmayý mý amaçlar? Yoksa baþka alt gündemleri de var mýdýr? Daha doðrudan soru da þudur: Film yalnýzca eðlencelik midir, yoksa siyasi amacý da var mýdýr?
Çünkü yapýsý gereði her filmin içeriði, her durumda kültürel ve sosyal mesajlar verir. Dünya Hollywood filmini izlerken, evet sahnenin önünde yakýþýklý oðlan ve güzel sarý kýzý izler, ama arkada da evlere, mutfaklara bahçelere, arabalara ve sokaklara bakar... ABD’ye gelip de filmlerde gördüðü ABD’yi bulamayanlarý teskin etmek için az uðraþmadýk, biliriz.
Bu arka plan etkisi, dünyaya ‘ABD yaþam tarzý’ olarak yayýlýr ve ABD’nin yumuþak gücünü oluþturur. Yumuþak güç denen þey, günümüz dünyasýnda önemlidir, çok iþe yarar.
An itibariyle Hollywood ile siyasetin birbirine girdiði bir olay yaþanýyor. Hollywood, Kuzey Kore diktatörü Kim ile dalga geçen bir film yaptý. Komedi diye ilan edildi. Gerçi filmi þu saatten sonra görme þansýnýz pek yok, ama filmin sonunu öðrenmek istemiyorsanýz, yazýyý okumaya burada son veriniz.
Filmin sonunu söylemek zorundayýz, çünkü kýyamet burdan koptu: Filmin son sahnesinde Kim, patlayarak ölüyor. Ölüm sahnesi hayli ayrýntýlý... Örneðin yapýmcýlar yabancý ülkelere sormuþ: Sonunda Kim’in ölüm sahnesini aynen istiyor musunuz, yoksa ülkenizde daha yumuþatýlmýþ bir ölüm sahnesi mi istersiniz?
Çünkü Kuzey Kore yönetimi, bu filmden sorumlu tuttuðu Sony þirketini aðýr bir siber saldýrý ile çökertti. Gerçi -Kuzey Kore bunu yapamaz, teknolojisi yok- diyenler bir yana, son bilgilere göre FBI -Kuzey Kore, Çin desteðiyle bu saldýrýyý yaptý- diyor.
Saldýrýda Sony þirketinin ticari sýrlarý, projeler, çalýþanlarýn özel bilgileri yayýldý, ayrýca saldýrganlar -Film gösterilirse 11 Eylül’ü geride býrakan terör yaratýrýz- dediler... Baþlarýna dert istemeyen, bir müþteri herhangi biçimde zarar görürse milyonluk tazminat davasýna hedef olacaklarýný gören sinema zincirleri -filmi göstermeyiz- dedi ve de sonuçta Sony þirketi filmi rafa kaldýrdý.
Olayýn bir sürü boyutu var ve bu boyutlarýn çoðu ilk kez yaþandý, yani tarihi önemde:
- Hollywood’da ilk kez bu kapsamda bir siber saldýrý yaþandý.
- Saldýrý ve terör tehdidiyle bir filmin izlenmesi önlendi.
- Daha geniþ boyutta ABD’de üretilen bir sanat eserine dýþ tehditle otosansür geldi.
- ABD ifade özgürlüðünü kendi sýnýrlarý içinde koruyamadý.
- Terör tehdidi ve þantajla ABD’de sonuç alýndý.
- Ayrýca tehdit ve þantajla yanlýþ hedef vuruldu, ama sonuç alýndý (Filmin yapýmcýsý ve olayýn muhatabý aslýnda Sony þirketi deðil. Columbia film þirketi var)
- Bir ticari þirket siber saldýrý ile kontrol edilir hale geldi.
- Filmin komedi olduðu biliniyor, ancak sýzan iç yazýþmalarda yapýmcýlarýn ilk 30 dakikasýndan sonra filmin komik olmadýðýný kabul ettikleri anlaþýlýyor.
- Filmi dýþ dünyada pazarlayacak birimler ve þirketin dýþ temsilcilikleri, filmin kendi ülkelerinde iþ yapmayacaðýný merkeze bildiriyorlar.
Bu hikaye daha da sürecek. En ilginci, filmin yapýmcýlarý ABD Dýþiþleri Bakanlýðý ile de görüþüp fikir almýþlar ve Dýþiþleri Bakanlýðý müsteþar yardýmcýsý kendi görüþü de olsa, bu filmin ABD diplomasisi için yararlý olacaðýný söylemiþ. Daha anlatacak yer kalmadý ama sonuçta Hollywood evet kâr için film yapýyor ama bundan siyasi fayda çýkacaksa o faydayý gözetecek olanlar da yararlanmak istiyor. Bu filmi yapýp ardýndan -Kuzey Kore diktatörünü deviren filmin yapýmcýsý, oyuncusu, ýþýkçýsý- gibi unvanlarý da kazanmak isteyen bol miktarda eleman var. Yani bir film her zaman film olmuyor, saðýna soluna mesajlar sýkýþmýþ halde geliyor.